Merih / Günümüz
Huuh! Huuh! Huuh! "Derin nefesler al aşkım, derin derin aynen böyle, evet bebeğim derin nefesler al."
Evet, fark ettiğim üzere yaklaşık 10 dakika önce suyum gelmişti. Babasının inatçı sıpaları canavar gibi yemek yemekle kalmayıp içimde top koşturuyorlardı sanki.
"Derin derin nefesler alamıyorum, seni lanet olası!" çığlığım tüm binada yankılanırken Efgan beni kucaklamış merdivenlerden aşağıya indirmeye çalışıyordu.
Karnımdaki artçı kasılmalar sıklaşırken nefes almak güçleşiyordu ama çığlıklarımı kesebileceğimden emin değildim Acı dayanılmaz bir haldeydi. Katlanabileceğimden daha da çok. O bebeklerin ikiz olması şart mıydı, Allah'ım? Karnımın içinde parendeler atmaya devam eden afacanlar bana nasıl bir dehşet saldıklarını umursamıyorlardı ama ben burada bayılmak üzereydim.
"Efgan acele et..." bedenim o kadar hassaslaşmıştı ki Efgan deli gibi koşturup merdivenleri hızla inerken beni dikkatle tutsa da ufacık bir sarsıntı karnıma, kasıklarıma iğnelerin saplanmasına neden oluyordu. "Kucağında doğurmamı istemiyorsan eğer acele et."
"Derin nefesler al bebeğim,"
"Efgan, geliyorlar diyorum!"
NOT: Sanırım, en sonunda merakla beklenen doğum sahnesi geliyor ha? Kısacıcıcıcıcııkkk bir kesit de olsa sizlere sunmak istedim, beni unutmayın diye :* umarı en kısa sürede uzun bir yb ile karşınızda olacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrı Yataklar
General Fiction"Uzak dur!" incecik, biçimli kaşlarını çattı. "Yaklaşma! Yoksa kötü olur. Ne yapmaya çalışıyorsun yine ya! Ne istiyorsun?!" kollarını çaprazlayarak omuzlarını tuttu. Göğüslerini gizlemeye çalışıyordu, ama farkında değildi böyle daha çok göze çarpıyo...