Adı Lucy!

743 78 165
                                    

Arka planda çalan Taylor Swift şarkısına eşlik ederek banyoda saçımı bir sağa bir sola yatırıyordum.

Aynada ki görüntüme göz kırpıp saçımı geriye doğru yatırdım.

Şarkı nakarata gelince istemsizce bağırdım.

"Trouble, troubleeee!!!"

Sesimin iğrenç olduğunun farkındaydım ama bu şarkı söylemeye hakkım olmadığı anlamına gelmezdi...

Her ne kadar üst komşu buna karşı çıkıp yeri yumruklasa da... Banyo da işim bitince çıkıp odama doğru yürüdüm. Gidip müzik setini kapattım. .

Aniden ev sessizliğe gömülürken iç çektim. Üstüme gömleğimi giyip düğmelerini ilikledim. Üstüne de siyah cepken benzeri şeyi giydim.

Üst taraf kafenin özel kıyafetiyken alt tarafımıza sadece koyu renk pantalon -kızlar için etek de olur.- giymemiz gerekiyordu.

Siyah dar pantalonumu üzerime geçirirken aniden gömleğimin ikinci düğmesi kopup yere düştü.

Lanet okuyup yerden aldım. Kesinlikle kilo almış olmalıydım...

Üşenmeden üstümü tekrar çıkartıp daha önce doğru dürüst yapamamış olduğum dikme işlemini yapmaya çalıştım.

Sonuç... Sallanan bir düğme! Ne harika. En azından beni biraz idare ederdi bende ya Erzaya ya da terziye diktirirdim.

Erzanın dikiş becerisi olduğundan şüpheliydim ama sonuçta bir kızdı değil mi?

Sırt çantamla çeketimi aldığım gibi kendimi dışarı attım. Kulaklıklarımı takıp telefonumdan bir şarkı açtım.

Bir Nomy şarkısı bana eşlik ederken düşüncelere dalmıştım bile.

Neyi düşündüğümü hatta neye üzüldüğümü bile bilmiyordum. O kadar depresif ve karamsar bir moddaydım ki.

İntihar meyilli aptallardan değildim ama kollarım öyle göstermiyordu. Tabi kimse yaraların nedeni ni bilmiyordu.

Bana ise saklamak kalıyordu. Saklamaktan nefret ederdim, bu benim hayatta kaldığımın kanıtıyken, insanlar mal gibi bakar ve size acırlardı.

Özellikle bunları saklamamın diğer bir nedeni ise çalıştığım yer için sorun oluşturmasıydı.

Nerede çalışırsanız çalışın bu yaralar sizi işten kovdurabilirdi. Kimse intihar meyilli veya katil olabilecek biriyle çalışmak istemezdi.

Ne yazıkki ikisi de değildim. Sadece 20 lerinde bir ergendim.

Henüz açılmamış dükkanın önüne geldiğimde benden önce kapıda beklemekte olan birini gördüm.

Bu dünkü kızdı. Soğuk havadan yerinde duramıyor gibiydi.

Atkısına sinmiş, kollarını ceplerine sıkıştırmıştı. Kırmızı burnu karşı kaldırımdan bile belli oluyordu.

İstemsizce gülümseyip yola baktım arabalar ışıkta durunca sakince karşıya geçtim. Kız yerinde zıplarken yanına doğru geldim. Beni görünce ilk önce afallasada çenesini atkıdan kaldırıp gülümsedi.

"Günaydın!" diye bağırdı. Kulaklığımı toplayıp cebime sokuşturdum. Sabah sabah ve bu soğukta bu enerji kızda nasıl barınabilirdi ki?

"Günaydın." diye cevapladım uyuşuk bir şekilde.

Kız kulaklarını tutunca kızarmış olduklarını fark ettim. Soğuktan olmalıydı.

"Belkide saçlarını açık bıraksaydın kulakların üşümezdi." dedim. Kaşlarını kaldırdı.

"Nereden biliyorsun ki?" diye sordu alayla. Omuz silktim.

"Nerden bileyim siz kızların saçları doğal ısıtıcı değil mi?" diye sordum.

Sabahın sessizliğinde öyle bir kahkaha attı ki irkildim.

"Komik çocukmuşsun." dedi en sonunda. Atkısını çıkartıp boynuma dolayınca affalladım ve istemsizce eline vurdum.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum şaşkınca. Parmağıyla saçımı işaret etti.

"Senin doğal ısıtıcın kısa ömürlü." dedi.

Sonra ellerini kendi saçına götürüp tokayı çıkardı ve uzun saçlarını havalandırdı. 

"Artık ikimizde üşümeyiz." dedi gülümserken.

Ben ise atkıya başıma gömmüş kokuyu içime çekiyordum.

Bu kadar güzel parfümleri nereden buluyordular?

Gözlerim yaşarırken gözlerimi yumdum.

"İyi misin?" diye sordu kız.

İç çektim ve başımı salladım.

"Adım ne demiştin?" diye sordum sessizce.

"Lucy." diye cevapladı.

"Bende Natsu. Tanıştığıma sevindim..." dedim.

Belkide karşımda ki kız bu iyiliği herkese yapıyordu, arkadaşlarına veya benim gibi bir yabancıya ama aralarında en mutlu olan, en çok etkilenen bendim.

Hayatım boyunca birinin bana karşılıksız verdiği ilk şeydi bu.

Hayatım boyunca birinin ilk kez üşümemi düşünmesiydi.

Hayatımda belki de ilk kez sevgiyi hissetmemdi.

"Bende tanıştığıma sevindim Natsu." diye cevapladı beni. Gözlerimi açtığımda gördüğüm endişeli gözler beni daha da mutlu etmişti.

Kim tanımadığı biri için endişelenirdi ki?

Ay çok tatlış dimi... Yazdigim natsuya asik oldum şuan dbdhdjd bu arada ikiside birbirine aşık değil (henüz)

Hayat ipliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin