19. Bölüm - Kıskançlık.

1K 52 27
                                    

Multimedia: Gece'nin attığı resim.

KARAN'IN AĞZINDAN

Yaklaşık iki saattir Gece'nin bir çocuk ile baktığı fotoğrafa bakıyordum aval aval. Bu çocuk kimdi, neyin nesiydi hiç bir fikrim yoktu ama öleceği saati biliyordum. Daha fazla vakit kaybetmeden hızla evden çıktım, Muratlar arkamdan koşuştursa da arabaya atlamıştım bir kere. Bir haftadır onu yalnız bırakmış olabilirdim ama bu erkek arkadaş bulması için değil, sakinleşmesi içindi!

Evlerinin önüne geldiğimde kapıya vurmaya başladım, kapıyı kızlardan birinin veya en kötü ihtimal Berk'in açmasını beklerken karşıma resimdeki çocuk çıkınca sinirden gözüm seğirdi, daha kötüsü olamaz diye düşünürken Gece'nin "Kim gelmiş Aşkım?" diyerek gelmesi ile Allah ne verdiyse çocuğa girişmiştim bile.

***

"Sana inanmıyorum, dağdan mı indin ayı?!"

"Berfu biraz sakin olur musun?" diyen Gece'ye sinirle döndü Berfu "Ne sakin olması?! Aşkım'ın halini görmüyor musun Allah aşkına?! Bu insana benzeyen ayı aldı kuzenimi parça pinçik etti!"

"Nereden bileyim ben adının Aşkım olduğunu? Hangi ana baba çocuğuna bu eziyeti yapar?"

"Bak hâlâ konuşuyor, tokatlayacağım şimdi!"

"Kanka sen Karan'ı can sağlığı için çıkar bence ehe ehe" diyen Buse ile ilgimi sonunda Aşkım'ın üzerinden çektim, ulan bir erkeğe bunu deyince de hiç hoş olmuyordu ama neyse.

"Benimle iki dakika gelir misin?" dedikten sonra  odadan çıkan Gece'nin peşine düştüm sessizce. Kendimi yaramazlık yaparken annesine yakalanmış çocuk gibi hissediyordum, hoş bu kız da en az annem kadar severdi ya beni.. kıymet bilememiştim.

"Ne bu hareketlerin? Neden vurdun Aşkım'a?"

"Şu puştun adını söyleme."

"Çocuğun adı Aşkım farkında mısın Karan? Ne diyebilirim? Mahmut mu?"

"İstersen Niyazi de ama gerçek adını deme!"

"Karan kendine gel! Ev basmak falan ne hem!"

"Lan bak ben bu eve niye geldiğimi unutmuştum, kızım ne diye öpüyorsun elin ittini?"

"Elin iti dediğin benim kuzenim!"

"Kuzenler evlenemez diye yasa mı var lan?"

Kapı çalınca bana cevap vermeden kapıyı açtı. "Bizim öküz kaçtı da size geldi mi diye bakmaya gelmiştik biz." 

"Gel Buğra, burada o sığır."

"Buraya kadar gelmişim hayatta Almira'ma bakmadan gitmem." Egehan içeri geçtikten sonra Murat da içeri ilerliyordu ki Berfu "İyi misin Aşkım?" dedi. Kısa bir duraksamadan sonra ışık hızında salona girdi.

"Aşkın kim?" diye tısladığında Berfu tam anlayamamış olmalı ki yanındaki çocuğu gösterdi. "Aha bu." dediğinde çocuk ne yazık ki ikinci dayağını da Murat'tan yemişti. Ayırmak bir yana dursun, kıs kıs gülerek izledim ben bu durumu.

Sonunda Murat çocuğu bıraktığında Buse "Ne çektin be Aşkıım" dedi. Buğra sinirle Buse'ye dönmüştü ama Almira olacakları anlamış olmalı ki "Lan çocuğun adı Aşkım, gelen geçen vurdu yavrucağa. Şamar oğlanı oldu resmen." dedi.

"Lan hangi anne evladına bunu yapar?" Buğra'nın dediği ile kahkahamı tutamadım, tüm gözler bana dönerken Gece de ufak bir tebbessüm yakaladım ancak hemen yüzünü çevirdi.

"Berfu bir benimle gelsene sen." Berfu elindeki buzu Aşkım'ın eline tutuşturup oflayarak Murat'ın peşine gitti. Almira Egehan'ın kolunun altındaydı, Buse ve Buğra yine saçma sapan bir olaydan kavga ediyorlardı ve Gece Aşkım'a bakıyordu. Eğer bu bakışma iki dakika içinde bitmez ise kesinlikle bu çocuk bir dayak daha yiyecekti.

Platonik #Watty2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin