Bölüm 11: Bin kilometrelik bir yolculuk ilk adımla başlar.

1K 130 4
                                    

"Shoo..."

Rüzgar saçlarımı uçuruyor bedenimi tazeliyordu. Uzaktaki kuşların cıvıltısı beynimin içinde yankılanıyor, akan ırmakta ona eşlik ediyordu ki şuan doğanın tadını çıkaramayacak kadar şaşkındım! "Bu.. mutasyon mu?" Kendi dünyamda olsam deney objesine dönüşmem çok uzun sürmezdi..! "Hahahaha.." Melynas bu tepkime güldü. Oh.. Pekala 300 metre ileride, ağacın üzerindeki, bir karıncayı net bir şekilde görebiliyordum! Üstelik büyüteçle görüyormuş gibi.. Sadece o da değil, 5 duyu organım baya gelişmişti. Bu mükemmel hissettirse de mantığım buna karşı geliyordu. Tamam bu dünyanın, garip bir dünya olduğunu kabul etmiştim. Fakat buna alışmak bambaşka bir şeydi..!

Neyse.. Buraya bunun için gelmedim! Min Li uyanmadan evden erken ayrıldım. Ee.. Ne de olsa kazaları önlemem gerektiğinin bilincinde olan bir yetişkinim. Bu yüzden Melynas'la burayı bulmuştuk..

"Çocuk güvenli alanın sınırındayız! Bu yüzden tehlike sezersem geri döneriz."

"Mm.."

Giysilerimi çıkarıp yere bıraktım. Eh.. başka kıyafetim yok. Diğer kıyafet ne yazık ki temizlenemedi. Kıyafetlerden kurtulup ırmağın kıyısına oturdum. Gözlerimi kapatıp Sonsuz Denize tekrar geldim. Anlaşılan buraya istediğim zaman gelebiliyorum.. Fakat istediğim kadar kalamıyorum..

Ve suyun içine girdim. "Ahhh.." Lanet...! Çığlık atmamak için kendimi koşullamak da bir işe yaramadı! Acı önceki gibi dayanılmazdı.. Aynı şekilde atılmamda uzun sürmedi..! "Huff.." Nefesimi düzenledim ve tekrar gözlerimi kapadım... Bu kaç kere devam etti bilmiyorum.. Şuan bedenimin durumunu da bilmiyorum.. Tek yaptığım boyuttan atılır atılmaz yeniden boyuta girmekti..

"Çocuk bu kadar yeter.. DUR!"

"Hah.. Ne oldu?!"

Tam boyuta yeniden girmek üzereydim ki Melynas beni durdurmuştu. Biraz sinirlensem de bunu keyfinden yapmadığını biliyordum.. Önemli bir şey mi olmuştu? Bu yüzden boyuta girmedim. Gözlerimi açtım.. Bu?! Ay ışığı bedenime düşüyordu. Berrak su vücudumun etrafından başlayıp siyahlıkla bulanmıştı ki kapladığı alan az bir şey de değildi!

"Eve dön! Bedeninin kalıcı olarak zarar görmesine az kaldı.. Yeterince ilerleme kaydettin çocuk, yüzeyde kalsan da en fazla boyuttan atılmadan 10 dakika kalabildin.. Bunu kimse bu kadar hızlı başaramaz! Beni gerçekten şaşırtıyorsun.."

Bir anda kalbim hızlanmaya başladı. Bunun nedeni etrafı daha iyi algılamaya başlamamdı. Bunu artık garipsemediğimi fark ettim. Hep benimle birlikte olan bir parçammış gibi hissediyordum. Bu nefes almak gibi doğaldı sanki!

"1. Derece Savaşçı oldun hatta 2. Dereceye geçmene bir adımdan az kaldı!" Melynas'ın gülümsediğini hissettim.

"..."

500 metre uzaktan Min Li'nin kapının önünde endişeyle beni beklediğini gördüm! Oo.. Bir açıklama yapmadım.. Adımlarımı hızlandırdım ki gerçek anlamda uçtuğumu hissettim! Bu yüzümde bir sırıtış oluşmasını sağladı. 1 dakikada eve gelmiştim bile. Tabi son anda hızımı yavaşlatmayı akıl ettim. (Min Li'yi kalpten öteki dünyaya yollamak istemem tabiii..)

"Sonunda gelebildin.. Neredeydin? Bu yaşlı kadın gerçekten endişelendi!"

"Ee.. Aslında savaşçıların eğitimini izlerken ağaçta uyuyakalmışım!" dedim başımı eğerek.

Biraz utandım aslında.. Yani yalan düşünmek için pek vaktim olmadı. Düşünebildiğim yalanlardan en iyisi de buydu..!

Böylece eve girip yemek yedik. Tabi bir daha bunu yapmamamı söylemeyi ihmal etmedi. Böylece olaylı bir gün sona erdi.. Şuan kendimi daha önceden olduğumdan daha canlı hissediyordum. Bu yüzden yatmakta biraz zorlandım. Heyecanımı bastıramamıştım. Uzun bir sürede uyumayı başaramadım...

ZONAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin