Bjorn un Tuhaf Hayati

  PART 1

- Albeeeerrrttt!!!

- Buyurun sevgili prensim.

- Albert ben çok sikildim.

- Ah yine mi prensim artik buyudunuz yavas yavas krallik isleriyle ilgilenmeniz lazim kral olmaniz icin çok da sabretmeniz gerekmiyor...

- Of Albert anlamiyorsun dostum kral olmak isteyen kim ben hayatimi yasamak istiyorum krallik babam ve tum bunlar Albert bunlar fazlasiyla sıkıci.

- Ölye ya da degil madem sıkıldıniz hadi ders calismaya ogretmenize haber verecegim.

- İyi Albert iyi!

Şey merhaba simdi beni merak ediyorsunuz dimi (evet ben herseyi anlarim iste boyle) ben İzlanda prensi (ve umarim kral olmayan versiyonu) Bjorn. Sakin ha adimla dalga gecmeyin kral degilim ama yetkilerim var alirim kafatasinizi. İste canlarim ben Prens Bjorn kizlarin sevgilisi, herseyi bilen, sinirsiz genelkulturlu, mucizevi prensiniz. Neden mi mucizevi dedim? Cuknu bir taneyim ben esim benzerim yok.(xdxd)

Ve o gudubet yasli da Albert cocuklugumdan beri bakar bana hem o neredeyse en iyi arkadasim. Herif herseyimi biliyor daha ne olsun. Neyse bebeklerim bana donelim genelde gunlerim uyuyarak fistiklarla cilveleserek gecer bu arada soylemis miydim kizlar bana bayilir. Ama babam harcligimi kesti bu aralar pek pas vermiyorlar bana:(

Ve elbette sıkıcı birsuru ders gormek zorundayim (hani sozde kral olucam ya-_-) neyse su an Albert ve mendebur birsuru ogretmenden kacmak zorundayim off...

Bir sarayda yasamanin en iyi 2. yani ne biliyor musunuz (ilki çıtır hizmetçilerim olmasi elbette;)) sayisini krallarin bile bilemedigi derece fazla gizli gecitler!

Ben de boyle durumlar sagolsun oldukca fazla gizli gecit biliyorum. Ama en sevdigim kutuphanedeki neden mi? Kütüphaneyi seviyorum cunku evet benden pek beklenmez biliyorum ama kitap okumaya bayilirim ama bu bir sir bu yuzden sakin (bak sakin diyorum) birine soylemeyin alirim o koca kafatasinizi.

İste kutuphaneye geldim bile simdi hangi kitapti gecidi acan?? Dusun Bjorn dusun seni bayat uskumru! HAH! Evet bir cografya kitabiydi tabii ya unutkan kunduz seni.. Eski yipranmis deri elime gelince biraz tereddüt ettim cunku nasil olsa yakalanicaktim ama bu gun gercekten ders dinleyecek havamda degildim o yuzden kahverengi yipranmis kitabi kendime dogru cektim ve yer titremeye basladi geri cekilip bekledim...

Yerden ufak sayilabilecek ve aslinda iri bir adamin gecemeyecegi oldukca kucuk bir parca biraz sallandi ve iceri dogru kaydi boylece merdivenlere ulastim. Yupiiiiii!!!

Gecit nereye mi aciliyordu?

Elbetteki en sevdigim yere BARLAR SOKAGİNAA!!

yani arkadaslarla buraya oyle derdik asil adi Grøvelsjøen (evet telafuzu kafa karistirici kisaca barlar sokagi deyin iste)

Burayi seviyorum , burasi kendim olabildigim bir yer , burasi insanlarin beni Prens Bjorn olarak bir hic saydigi ve Bjorn olarak deger kazandigim bir yer , burasi kendimi bulabildigim ve ayni zamanda kendimi kaybedebildigim bir yer...

Arkadaslarimi bulmam zor olmadi herzamanki mekandaydilar iste gidip bana siradan halk kiyafeti getirdiler cunku bu kiyafetler cok suslu altin isleme falan pek bana gore degil ki zaten dikkat cekmemem lazim. Giyindim ve meyhaneye soyle bir göz attim kimler yoktu ki ve insanlara tepkim aynen soyleydi

- Aa seninle cikmistik ya da yattik galiba adin neydi?

-( Tokat atti)

Cok vahsiler varya cidden. Evet onlar, kizlar iste...

Neyse arkadasarla bir masaya gectik enfes bal likorerimizden yudumluyorduk ki O geldi...

Merhabaa
bu benim ilk hikayem ve dusuncelerinizi cok merak ediyorum lutfen iyimi kotumu yazin sevilirse devami gelir öptüm;):*