Telefonuma gelen mesajı okuduğumda gözlerim yerinden fırlayacak gibiydi. Gerçektende şimdi sıçtım. Müdür beni tam 6 kere uyarmıştı. Bu sefer affetmeyeceğine eminim. Başım gerçekten çok büyük beladaydı.Ailem öğrenirse beni gebertir . Kapının çalması düşüncelerimden ayrılmama neden olmuştu . '' Giir '' diye bağırdım.İçeri annem ve babam girmişti. Çok sinirli görünüyorlardı . '' Ne var '' dercesine bakıyordum. Anlamış olacaklar ki '' Müdür herşeyi anlattı '' dedi annem. Tanrımm !! Daha kötü ne olabilirki. Hemen aramış şerefsiz kadın.
Şimdi işim bitmişti. Justinle vedalaşsam iyi olacak sanırım. '' Bu kaçıncı oldu Bradley '' diye kendini sakinleştirmeye çalışarak sordu babam. '' O kaşındı '' dedim. '' Her defasında bu bahaneyi kullanıyorsun '' diyerek sesini yikseltti. '' Çünki her defasında kaşınıyorlar '' diyerek bende sesimi yükselttim. '' Tamam ilk önce sakin olun '' diye bizi sakinleştirmeye çalıştı annem. '' Tamam ceza verin olsun bitsin işte '' dedim pes edercesine. '' Evet ama bu seferki ceza ağır olacak '' dedi ve odadan çıktı babam. Sonra annem '' Başına aldın yine belayı '' dercesine bakıp oda babam gibi odadan çıkıp kapıyı kapattı. Bir oh çekerden telefonuma mesaj geldi. Yine Luke'dandı. '' Dostum bir cevap versen diyorum ''.
'' Yarın okulda anlatırım uykum geldi bay '' diyerek cevap verdim ve telefonumu kapattım. Yatağıma yattım ve yorganımı kafama kadar çekip her zamanki gibi Tiffany'i aklımdan çıkarmaya çalıştım. Ama yine her zamanki gibi yapamadım.
Tiffany'nin Ağzından
''Şşşt Tiff uyan artık '' . Duyduğum fısıltılar uyanmama neden oldu. Gözlerimi açtığımda koltukta yatıyordum ve elimde bir kitap vardı. Kitap okurken uykuya dalmış olmalıyım. Joe uyanmıştı . '' Okula geç kalacaksın '' dedi gülümseyerek. '' Hiç gitmeyeceğim için sorun yok '' dedim yanına giderken. '' Evet gideceksin. Benim yüzümden derslerinden kalmana izin vermem '' dedi. '' Hadi amaa '' diye mırıldanmazda onu ikna edemedim. '' Okuldan çıkar çıkmaz eve bile uğramadan yanına geleceğim . Söz '' dedim ve odadan çıktım . Dünki kıyafetlerimi giydim çünki yanımda tek onlar vardı. Eve gitseydim okula yetişemezdim. Bu yüzden arabama bindiğim gibi okula sürdüm
***********
Arabamı park edip okula doğru yürürken Maria yanıma geldi. '' Selam '' diye sıradan bir açılış yaptık. '' Geleceğini sanmıyordum '' dedi. '' Bende sanmıyordum ama Joe zorladı '' dedim. Okula girdiğim anda ilk önce dolabımın yanına gittim her zamanki gibi. '' Tiffany '' diye bir bağırma sesi duyduğumda arkamı döndüm. Ve döndüğüm anda şok oldum.
'' Aman Tanrım! Charlie '' diye bağırarak Charlienin üzerine atladım. Geri çekildiğimde ilk '' Burada ne işin var ? '' diye sordum. '' Ben burada öğretmenlik yapıyorum artık '' dediğinde sevincim daha fazla artmıştı . '' Her gün seni görebileceğim öylemi '' diye sordum . '' Kesinlikle '' diyerek beni onayladı. Tam o sırada birisi Charlieyi çağırdı. '' Gitmem gerekiyor sonra görüşürüz '' dedi ve uzaklaştı.
********
Zil çaldığı an kendimi sınıftan dışarıya attım. Hem karnım acıkmıştı hemde bu dersten nefret ediyorumm !! Maria ile beraber yemekhaneye indik. Ve yemeğimizi aldık. '' Bu sefer içeride yesek geldiğinden beri hep bahçede yiyoruz '' dedi Maria. Bende onu başımla onayladım ve bir sıra seçtim. Maria yanıma geldi ama oturmadı. Onun yerine '' Ne yapıyorsun sen ! '' diye fısıldadı. '' Yemeğimi yiyorum '' dedim ve yemeğimden bir kaşık aldım.
Tam o sırada Bradley yemekhaneden içeri girdi . '' Şimdi bittik ''diye fısıldadı Maria. Bense hala hiçbirşey anlamamıştım. Yemeğimden tam bir kaşık daha alacaktım ki birinin vurmasıya tüm yemek üzerime döküldü. Çığlık atarak ayağı fırladığımda tüm dikkatleri çekmiştim. Kimin yaptığına bakmak için arkamı döndüğümde ise Bradley olduğunu gördüm. Şerefsiz piç. '' Ne yapıyorsun sen '' diye bağırdım. '' Yerime oturuyordun '' dedi . '' İstediğim yere otururum ve bi bok yapamazsın '' diye çıkıştığımda herkezin ağzı 'o' şeklini almıştı. Bradley ise sinirle soluyordu. '' Öyle birşey yaparımki '' diyerek korkutmaya çalıştı şapşal. '' Benide Joe gibi dövermisin '' diye sorduğumda daha çok sinirlenmişti.
'' Sende aynı onun gibi kaşınıyorsun '' dedi ve beni kenara ittirip yerine oturdu. '' Biliyormusun Bradley kiminle oynadığını farkına değilsin '' dediğimde ise umursamazca yemeğini yemeye başladı. '' Odandaki manzarayı bi kişiye bile an- '' derken elindeki kaşıyı masaya sertçe vurdu ve ayağı kalktı. Beni kolumdan tutup okulun arkasına götüdü. '' Sen ne yaptığını sanyorsun '' diyerek elinden kurtulmaya çalışıyordum. '' Seni daha önce uyarmıştım '' diyerek sinirle soludu. '' Bende uzak durman konusunda uyarmıştım ama sen naptın en yakın dostumu hastanelik ettin '' dedim. '' O kaşınmıştı '' diye inkar etti. '' Sende kaşınıyorsun Bradley. Hemde çok . En yakın dostumu öldüresiye dövdün sen. Kızlar sana hasta diye erkeklere istediğini yapabileceğini sanıyorsun. Kendini herkezden üstün sanıyorsun ama biliyormusun sen bu okuldaki herkezden daha alçaksın'' dedim ve onu ittim.
'' Şu halime bakarmısın . Yemek içindeyim ve bu senin suçun. Arkadaşım hastanede yatıyor ve senin suçun. Sen pislik herifin tekisin. Ancak ben tüm bunların intikamını alacağım bay mükemmel '' dedim ve onu ittiğim gibi yürümeye başladım.Bradleye bakmak için geriye baktığımda hiçbirşey yapmadan öylece duruyordu. Ne ?! Bir saniye . Charliemi o ? Herşeyi duymuş olmalı . Başın belada Tiffany...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Believe In My Dreams
FanfictionBi insan en uzak durmayı istediği birine aşık olabilirmi ?? Hayatını adadığı kişiye hakaret eden birine , gurur duyduğu belieberlığından dolayı ona ezik diyen birine dostlarına bile vermediği değeri verebilirmi ? Popüler , yakışıklı , tüm kızların a...