Cafe de Pera Bölüm 1

15 0 0
                                    


Uyandı. Siyah, dalgalı ve tabi olarak dönemin modasına uygun olarak şekillendirdiği saçlara, koyu kahverengi ve büyükçe gözlere, bembeyaz bir tene sahip olan yirmili yaşlarında dinç ve fit görünen biriydi Yavuz.

Açlığın etkisiyle onu uyandıran bir mideye sahipti. Kendisi ikinci öğretim olduğu için ev arkadaşları evde değildi. Üzerine gelişigüzel birkaç siyah kıyafet geçirdi. Ve kombinini olmazsa olmazı siyah ceketi ve saatiyle taçlandırdı. Hızlıca evden çıkıp merdivenleri ağırca indi ve binadan hızlı adımlar ile çıktı. Hemen yakınlarda bulunan Cafe de Pera'ya doğru ilerledi. Zira buranın müdavimiydi. Her ne kadar yakınlarda bulunmasına rağmen burayı keşfetmesi bir yılını almıştı. İçeriye rahat ve sahiplenici bir tavırla girdi. Cafe de Pera'nın sahibi Ahmet Abi, sandviçleri muntazam yapardı. Ne yazık ki ne içeceklerde, ne de mekânı temiz tutmakta ya da garsonlukta bir becerisi vardı. Bundan dolayı yanında birkaç tane eleman bulundurdu. Kimi içeceklere, kimi temizliğe bakardı ama hepsi işini mükemmel yapardı. Ahmet Abi müdavimlerine servisi kendisi yapardı. Hatta onlara yarı fiyatına hesap keser, bazen ise hiç para almazdı. Ve her geleni müdavimi yapma gücü vardı. Çok samimi biri olan Ahmet Abi, yeni gelenlere önce muhitini sorar, yakınsa onu kendisine bağlardı. Her zamanki masasına oturan Yavuz, bu gün farklı bir şey fark etti. Cafe de Pera'ya melek inmişti! Saçları günışığında parıldayan kumral ve kürek kemiklerime kadar inen ipeksi saçlara sahip, yine gün ışığında boncuk boncuk parıldayan açık mavi gözelere sahipti. Minyonluğun bir insanı bu kadar muhteşemlik ve ötesine ulaştıracağını tahmin bile edemezdi. Bu meleğe ilk bakışta adını koymuştu: Ahu. Her âşık olduğunda darbe üstüne darbe yediğinden ilk bakışta âşık olmazdı artık. Ama en ortadaki masada masumca ve merak dolu gözlerle kitabını okuyan bu melek, bir ara boncuk boncuk gözlerle Yavuz'a bakıp gülümsedi. Yavuz kalbini zar zor zapt ediyordu. Daha ilk andan bodoslama dalamazdı. Yoksa melek ürker ve kanatlarını takıp semalara geri yükselirdi. Bundan dolayı onu izlemeye koyuldu. Aslında bu bile ona yeterliydi. Bu arada Ahmet Abi ona her zaman yediğinden verip sırtını sıvazladı. Ahmet Abi malzemeleri bolca koymasına rağmen gayet iyi bir fiyata satardı. Onun hala nasıl kar ettiğini anlayamıyordu. Bu arada bizim meleğimiz masumca sandviçini yiyordu. Büyük bir heyecanla onun buraya müdavim olmasını istiyordu. Bizim meleğimiz sandviçini yiyip hesabını ödedi. Arkasına dönüp giderken Ahmet Abi  Yavuz'a bakıp göz kırptı. Anladı, yarın da burada olacaktı. Yavuz mutlu bir şekilde evine gitti.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 19, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cafe de PeraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin