Ölümün Büyüsü

1.3K 46 27
                                    



Sanırım hayatımın en zor yıllarını yaşıyordum. Hava alanında uçağımın gelmesini yorğun gözlerle seyrederken bir yandanda parmaklarımya oynuyordum.

Havada ruhum kadar soğuktu. Okulumu bitirir bitirmez kendimi Florida'ya atmıştım hemen. Daha uçağım gelmemişti sabırsızlıkla gelmesini bekledim. Kumral saçlı, kahverengi gözlü bir hanım yanıma yaklaştı.

" Uçağınız 30 dakikalık bir rötarla kalkacaktır hanfendi. " dedi. Şaşkınlıkla ona baktım. Hiç konuşacak havamda değildim.

" Havadaki sis yüzünden uçaklar piste iniş yapamıyorlar. " Sessizce kafamı salladım. Oda arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı. Ardından uzaklaşan kadını izlemeye başladım. Kırışıksız
düz alnı, kısa kahverengi kaşları, büyük gözleri, geniş düz burnu, düz yüzlü bir kadındı. Yüzünde bir bıkmışlık hissi vardı. Hergün aynı işi yapmaktan yorulmuşa ve sıkılmışa benziyordu. Başka bir kadınla konuşurken göslüklerini sertçe itirdi. Stresli bir günüydü anlaşılan.

Sonra ne yaptığımın farkına vardım. Burada iş yoktu, düşünmek yoktu, sadece tatilimin keyfini çıkarıp kafamı dağıtacaktım. Kim bilir belkide işime Florida'da devam ederdim.

Telefonumun ekranına baktım. Saat gelmişti sonunda uçağıma doğru hevesle yürüdüm Florida'da bakalım beni neler bekliyordu.

Bilerek cam kenarı istemiştim çünkü düşünmeye kafamı toplamaya ihtiyacım vardı. Sisli havayı pencereden izlemeye başladım. Ruhum gibi griydi. Kendimi yaşımdan çok daha yaşlı hissediyordum.

Deniz, kum, güneş.... belki bunlar hayattan bıkmış gri ruhumu aydınlatırlar.

Ölümün BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin