"H-hiç bir şey yapmadım! Neyi kastediyorsun sen?" diye sordu endişeyle. Gözlerimi kaçırdım. Natsunun ipinin rengi kırmızıdan siyaha dönmüştü...
Onu farklı kılan hatta onda ilgimi çeken şey yok olmuştu.
"Biriyle mi çıkıyorsun?" diye sordum tereddütle.
Natsu ilk başta üzgün bir ifade takınsada anında yüzü değişti ve sinirli bir hal aldı.
"Bu seni ne ilgilendirir ki?" diye sordu sertçe.
"Natsu saçmalama. Nereye gittin stingle." diye sorarak araya girdi Erza.
Bluzumun koluna gözlerimi silerken natsuya bakmamaya özen gösteriyordum.
"Çift buluşması yaptık oldu mu? Rahatladınız mı?" diye çıkıştı yine.
Tekrar konusmak istesemde sesimin titreyeceğini fark etmiştim.
Hemen ayağa kalkıp çantama uzandım.
"B-ben her şey için teşekkür ederim. Sanırım bugün başka bir arkadaşımda kalsam iyi olur. Rahatsızlık verdim." dedim. Çekinerek.
Yavaşça Natsunun omzuna çarparak dışarı çıktım.
Ben çıkar çıkmaz Erza ve Natsunun bağırış sesleri gelmeye başladı.
Umursamadan merdivenlerden inip kendimi caddeye attım.
Şimdi ne bok yiyecektim? Nereye gidecektim? Evime gidemezdim, babamın yanına da gidemezdim. Artık kafeye de gidemezdim.
Yolun karşısındaki bankı görünce oraya yürüdüm.
Banka otururken kar hafiften yağmaya başlamıştı. Kış ayları geldiğinden beri yağan ilk kardı bu.
Çenemi atkıya gömmek için indirdiğimde atkımın olmadığını fark ettim. Doğru ya bu sabah Natsuya vermiştim.
Başımı eğip öylece durdum. Olayı düşünmeye başladım ve bu olayın beni neden bu kadar üzdüğünü...
Yanıma biri oturunca başımı kaldırıp ona baktım. Erza ellerini çeketinin cebine atmış yanımda oturuyordu.
Direkmen karşıya bakıyordu.
Ne konuşacağımı bilmediğim için susmaya devan ettim.
Biraz üşüyünce ellerimi pantolonumun cebine soktum.
"Neden bu kadar üzüldün?" diye sordu Erza. İç çektim. Bende yarım saattir bu sorunun cevabını arıyordum.
"İpinin rengi değiştiği için sanırım." dedim ama daha önce bunu Erzaya anlatmadığımı fark edince sustum.
Bir kişi daha beni deli ilan edecekti...
"Hangi renk oldu?" diye sordu sakince. Bekle! Hic şaşırmamışmıydı?
"Şey ne dedigimi anladınmı?" diye sordum. Gülümseyip omuz üstünden bana baktı.
"Natsu az önce bana anlattı." dedi.
"Sende hemen inandın mı?" diye sordum şaşkınca. Omuz silkti.
"Evet, ne de olsa gelir gelmez Natsunun ne halt ettiğini fark ettin. Ya ip gördügüne inanacaktım ya da sseni medyum ilan edecektim." dedi.
Gülmesine karşılık verdim. Ailem dışında bu olaya inanan ilk kişiydi...
"Bu arada..." dedi bana eğilirken. "Benim ipim Jellale mi bağlı?" diye sordu. Yüzünde ki endişeden ona bağlı olmak istediğini anlamıstım.
"İkinizi yan yana görmeden anlayamam." dedim.
Başını salladı.
"Seni jellale tanıştırıcam! Sonra iplerimizin bağlı olduğunu söyleyeceksin ve sonra gelsin bebeler..." dedi. (Çok espirütüelim bugun amk sjsj)
Sesli bir şekilde güldüm. Öyle ki gülmemi engelleyemeyim ağzımı kapatmak zorunda kaldım.
Gülmem bitince Erzaya baktım. Aklımda olan soruyu sorup sormamakta tereddüt ettim ama sormaya karar verdim.
"Natsu... Ne yapmıs?" diye sordum sessizce.
"Bir kızla yatmış. Stingle çifte randevuya gitmişler ve kız buna çıkma teklif etmiş bu da reddetmiş tabi kızın pes etmediğini ve soyunduğunu-" diyecekken elimi kaldırıp susturdum.
"Daha fazla anlatma. Duymak istemiyorum." dedim. Erza tekrar gülümsedi.
"Neden duymak istemiyorsun?" diye sordu. Kaşlarımı çatıp erzaya baktım. Ne anlatmaya çalıştığını anlamamıştım.
"Bunu bir düşün Lucy. Neden duymak istemediğini kendine sor." dedi ayağa kalkarken. Gözlerimi önüme indirip erzanın dediğini düşünmeye başladım.
Yavaş yavaş bir şeyleri anlamlandırırken elimi ağzıma kapattım... Ben aşık oluyor olamazdım değil mi?
Oysaki onun ipi parmağına bağlıydı ve benim ipim yoktu...
Belkide ipi, kaderinde ben olduğum için bağlıydı...
Hafifce kızardığımı fark edince erzanın derin nefes alıp verdiğini gördüm.
"Artık anladın sanırım... Ne yapman gerektiğini düşün. Bu arada akşam benimle kalabilirsin ev adresimi banka bıraktım." dedi arkasını dönüp giderken.
Ben ise bankta oturmuş ne yapacağımı düşünüyordum...
Size bir spoi; duygularını ilk kabul eden lucy olacak, ikk itiraf eden de Natsu. Ama yazar chan aralarına taş koyabilir ehehehe
Bu arada bu bölüm zoraki yazılmıştır. Bazıları bölum atayim diye bana tapacagini bile söyledi sbshsjsjjsks harikayim dnsjdkd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat ipliği
FanfictionHer insanın ruh eşiyle yüzük parmağına bağlı siyah bir ip bulunur. Bu ip görünmezdir.Lucy siyah ip görme yeteneğine sahiptir. Bu ip kader ipidir. Peki ya kendine bağlı ipi asla göremezse?