Merak

29 2 2
                                    

Arkadaşlar çok özür dilerim, sınavlarım ve derslerim takdir edersiniz ki çok zorluyor beni. Ama iki hafta özgürüm. Bu da demek oluyor ki yeni bölüm-ler sizlerle :)

HA BİRDE YENİ HİKAYEYE BAŞLIYORUM, ONA DA BİR GÖZ ATARSANIZ :dd

      Hışırtıya doğru eğilip eğilmemek arasında gidip gelirken tam eğilmek üzere kendimi cesaretlendirebilmiştim ki çığlığımla beraber yerinden sıçradıkları yüzlerinden belli olan Winona ve Elvio dibimde bittiler.. 

             Ben hala büyük bir endişe içerisinde titrerken Winona kollarını bana sarmış, hışırtının geldiği poşete odaklanmıştı. Gözleri yerinden fırlayacakmışcasına açıkmışken Elvio bizi rahatlatmaya çalışıyor gibiydi. Aslında daha çok dikkatimizi başka bir yöne çekmeye çalışır gibi endişeli bir hali vardı, suratı bembeyaz kesilmiş, sesi incelmiş ve boncuk boncuk terlemişti. İşte bu gözümden kaçmadı adamım.

              Ben sakinleşmeyi başarabilince Winona'nın hala bana sımsıkı sardığı kollarından kurtulup hışırtının geldiği poşetlere doğru eğildim. Tam açacaktım ki Elvio sert bir şekilde kolumdan tutup beni kenara itti. Şaşkın bir biçimde ne yapmaya çalıştığını anlamak için yüzüne odaklandım. Gözleri kömür karasına dönmüştü, gerildiği boynundan fırlamış damarlar yüzünden gün gibi ortadaydı üstelik sesi titrek ama bir o kadar da korkutucu bir tonda çıkmıştı;

"DEFOLUN BURADAN!"

               Winona onun bu halinden korkmuş olacak ki itaat edercesine koluma asıldı. Onun aksine ilk defa bu kadar cesur davranarak bir anda öne atılıp poşetleri kenara doğru fırlattım. Elvio bu davranışımın üzerine olduğu yere çökmüş çaresizce tepkimizi bekliyordu. Winona soğukkanlılığını sanki günlerdir aç susuz kalmış bir aslanın önüne atmışçasına kaybetmişti. Bastığı çığlığın ardından kaçmak için kapıya doğru koşuyordu ki Elvio onu kolundan sertçe tuttu. Canının yandığını anlayabiliyordum. Ama şu an ona yardım edebilecek kadar kendimde olduğumu sanmıyordum. 

               Elvio, Winona'yı sakinleştirmek için ona bir tokat atınca aslında ben de kendime gelmiştim. Winona o şokla kendinden geçmişti. Elvio onu kucaklayıp rutubet kokulu koridor boyunca taşıdı ve sonrasında misafir odası olduğunu tahmin ettiğim şık ama sade bir odadaki boş yatağın üzerine nazikçe bıraktı.

             Sanki dilim tutulmuştu. İkimizde konuşmadık bir müddet. Ben korkudan, o ise endişeden... Aramızdaki sonsuzmuş gibi gelen o sessizliği bozan Elvio olmuştu. 

"Bak bu gördüğünü kimseye anlatamazsın." demişti. Bunu tüm duygularından sıyrılarak korkutucu bir tonda söylemişti.

"Farkında mısın o gördüğümüz bir cesetti!" dehşet içinde bağırmıştım.

Eliyle bana susmamı işaret ederken etrafı gözetliyordu bizi duyan olup olmadığından emin olmak istercesine. Aslında tam şu anda kaçıp gitmeliydim ama hem Winona kendinde değildi ve onu burada bırakamazdım hem de tüm bu olanlar karşısında yine tüm aptallığımla merakıma yenik düşmüştüm. 

"SANA BURADA GÖRDÜĞÜN ŞEYİ KİMSEYE ANLATAMAZSIN DEDİM!" diye kükrediğinde sesli bir şekilde gözlerimi yumarak yutkundum. Lanet olsun gözümü kapattıkça o ceset, o gözleri oyulmuş ceset, o sarı saçlı kadının gözleri oyulmuş cesedi göz kapaklarımı bir projeksiyon perdesiymişcesine kullanıp hemen oracıkta sergileniyordu! 

Dahlia MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin