Bölüm 6
Çocuklar uyumuştu. Katarsis ise Jena ve Henry'yi bekliyordu. Jena ve Henry daha önce bu kadar geç kalmamıştı. Beklemekte bir sıkıntı yoktu ama Katarsis başlarına kötü bir şey gelmiş olmasından korkuyordu. Jena ve Henry'yi aramayı düşünmüştü ama işleri varsa onlara engel olmak istemiyordu. Fakat bir 15 dakika sonra kesin arayacaktı.
Pantolonun cebinden telefonunu çıkardı ve duvar kağıdına baktı bir süre. Geçen hafta Erin'le beraber çekildiği fotoğrafı duvar kağıdı yapmıştı. Erin'in komik yüz ifadesi fotoğrafa eğlenceli ve samimi bir hava katıyordu. Erin Katarsis'in en iyi arkadaşıydı. Katarsis onunla kütüphanede tanışmıştı ve arkadaş olmuştu. 3 yıldır arkadaşlardı ki Katarsis o an durup zamanın ne kadar hızlı geçtiğini düşündü. Gerçekten...zaman ne kadar hızlı geçiyordu?
Rehberine girince gözüne ilk olarak Castor'ın numarası çarptı. Adamın telefon numarasını almıştı ama ne yapacaktı? İlk kendisinin mi araması ya da mesaj atması gerekiyordu? Hem ne yazacaktı ki? Castor'ı tam olarak tanıyamamıştı. Zaten telefon numarasını tanımak için istemişti ama başlangıcı nasıl yapacaktı? Gerçi başlangıcı telefon numarasını isteyerek yapmıştı bir kere...Devamını getirmesini gerekiyordu. İyi de nasıl getirecekti?
O anda telefonu titredi ve Katarsis'in kalbi sertçe çarpmaya başladı. Castor ona mesaj atmıştı! Yok artık dedi içinden. Düşüncelerinin ardından Castor'ın mesaj atması çok garip gelmişti. Mesajı okumak için açtı ve gözlerini kısarak okudu: İlk mesaj benden. Yaşasın! Ardından bir mesaj daha geldi: Dur tahmin edeyim...Şu anda uyuyorsun. Mesajlarımı görünce bana dönersen sevinirim.
Castor yazım ve imla kurallarına dikkat ediyordu. Bu Katarsis'in hoşuna gitmişti ki hiç vakit kaybetmeden Yanlış tahmin yazdı Katarsis. Ardından Henüz uyuma niyetim yok diye devam etti ve mesajı gönderdi.
Çok geçmemişti ki Güzel diye bir mesaj geldi. Devamında Seni aramamda bir sakınca var mı? yazıyordu.
Çocuklar uyuyor. Şu anda müsait değilim ama biraz sonra müsait olabilirim. Tabii anne ve babaları gelirse...Normalde bu kadar uzun kalmıyordum ama bugünlük böyle oldu. İstersen eve giderken konuşabiliriz.
Mesajı çok uzun mu atmıştı Katarsis? Hem neden bu kadar açıklamıştı ki? Sadece müsait değilim yazmak ta yeterli olurdu, değil mi? Omzunu silkip Castor'ın mesaj atmasını beklerken beklediği mesaj geldi.
Olur da bu saatte tek başına mı eve gideceksin? Tehlikeli değil mi? diye yazmıştı Castor. Castor'ın onu düşünmesi Katarsis'i mutlu etmişti.
Katarsis Evim buraya çok uzak değil. Yaklaşık 2 kilometre. Hem bu saatlerde yürümek hoş oluyor diye yazıp gönderdikten sonra kapı çaldı ve kalkıp kapıya doğru yürüdü. Neyse ki Jena ve Henry gelmişti. Yani o öyle olduğunu düşünüyordu. Başka kim gelmiş olabilirdi ki zaten?
Beklediği gibiydi. Jena ve Henry gelmişti. Katarsis "Hoş geldiniz." dedikten sonra paltosunu giymek üzere aldı.
"Beklettiğimiz için özür dilerim." dedi Jena mahcup bir şekilde."Ama gerçekten yoğun bir gündü." Eşine döndü."Henry sen Katarsis'i evine bırak isterse."
Paltosunun kemerini bağladıktan sonra "Teşekkür ederim ama gerek yok." dedi Katarsis. Ardından çantasını aldı."Evim çok uzak değil. Hem biraz yürümek iyi gelir."
"Emin misin?" diye sordu Jena.
"Eminim." dedikten sonra Henry ve Jena'nın arasından geçip ayakkabılarını paspasın üzerine koydu Katarsis ve giydikten sonra "İyi geceler." dedi. Henry ve Jena da Katarsis'e iyi geceler diledikten sonra Katarsis bahçe kapısına doğru yürüdü.