21 - Sevgi

145 11 13
                                    

21 - Sevgi



"Bana bak !" Diye bağırdım, sesim boş depoda yankılanırken, babamın gözleri beni buldu

"Yolun sonu" dedim ve ateş ettim

Etraf sessizleşti birden, Araf'ın gözleri beni buldu, acıyla bakıyordu, o mimiksiz suratına alışmıştım ama gözleri, gözleri ilk defa birşey anlatıyordu

"Ölüyorsun" dedi, gözlerim dolmuştu, her yer bulanıktı

"Vuruldun" dedi bu sefer Araf, oysa ben babamı vurmuştum, benim yaşamam gerekiyordu

Gözlerimi açtığımda yerdeydim, uyuya kalmıştım, bir kaç dakika öylece boş boş tavana baktım, sevgisizlik..

İnsan bilmediği bir şeyin yokluğunu çeker mi ?

Bir anneye sahip olmadım hiç, daha bir haftalıkken kaybettim, bir annenin yufka yüreğini, bir annenin sevgisini, hastayken başında beklemesini hiç bilmedim

Peki bir babaya sahip olmak ?

Bir babanın korumasını, bir babanın sertliğini, bir babanın sevgisini, sana kızıp sonra da üzülmesini, hiç bilmedim..

Peki aileye ?
Hiç birine sahip olmadım ben..

Ve bilmediğim bir şeyin tam da yokluğunu çekiyordum..

Hastayken başımda Hırslı beklerdi, iyileşene kadar kalırdı yanımda, Araf çorba hazırlardı, Ateş izlemem için bir sürü  film alırdı, Falko beni mutlu edecek şeyler yapardı, güldürmeye çalışırdı beni, Babür ise gizliden hamburger alırdı..
Aslında bir aileye sahiptim, arkadaşlarla kurduğum aileye, işte benim tek ailem bu..

Odanın kapısı açıldı, ''Eda ?''

Gözlerimi tavandan alıp, kapının önünde bana bakan Araf'a baktım

''Kızım napıyorsun yerde ?'', deyip beni kaldırdı

''Uyuya kalmışım'', dedim ayağa kalkarak

''Özcan geldi, kahvaltı hazırladık sana''

Abisi benim yüzümden öldü, benim yüzümden tek ailesini kaybetti ama bana hala iyi davranıyor, beni hala ilk günki gibi seviyor, hata belki daha çok seviyor..

''Araf?'' Dedim düşüncelerimi bir kenara koyarak, ''Söyle Kara'' dedi

''İyi ki varsın'' dedim ve hiç düşünmeden ona sarıldım..

O da hemen beni sardı, içten içe herkes biliyordu aslında, kırılgan, yaralı, zavallı, sevgisiz büyüyen küçük bir kız çocuğuydum..
O yüzden karanlıkta bin kat daha korkusuz, bin kat daha cesur, bin kat daha kötüydüm, karanlık benim tek gerçeğim, tek doğrumdu..  

''Hadi lan, sabah sabah duygusala bağlama böyle, açlıktan ölüyorum'' deyip geri çekildi gülerek

Hepsi benden yaşça büyüktü, hepsi benim abim gibiydi, ben onların küçük kırılgan kızlarıydım, ama bir taraftanda onlara akil veren bir kızdım, hepsinin bana bir can borcu vardı, Araf hariç..

Gülümseyip merdivenlerden aşağıya indik, ''Bu Özcan ne ayak ?'' Dedim Araf'a bakarak 

''Yakışıklı biri'' dedi bir ses

Önüme bakıp, Özcan'ın mutfağın önünde bize baktığını gördüm. ''Fazla meraklı'' dedim gülümseyerek

''Sonunda uyandınız Eda hanım, isterseniz siz odanıza geri dönün biz direkt kahvaltıyı odanıza taşıyalım'', dedi gülerek Özcan

Boşluk (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin