"Peki ya hayatını mahveden o insanı ayaklarına getirebilseydim,bana yaptıklarının yanına kâr kaldığını sana gösterebilseydim eğer...Hiç düşünmeden onu öldürür müydün?İntikamımı alır mıydın?"
***
İçinden defalarca kez tekrarladı:
"Bir-iki-üç şimdi!"
Ama yapamadı, içine düştüğü su onu daha da dibe çekiyordu.
"Tekrar!" dedi kendi kendine, tekrar bir hışımla:
"Bir-iki-üç hadi!"
Çırpınışları fayda etmiyordu.
Daha fazla nefesini tutamazdı. Dayanamadı ve nefes almaya başladı. Birden çok acayip bir şeyi fark etti; suyun içinde nefes alabiliyordu. Evet ama, bu nasıl olurdu? Karanlık dipsiz bir suyun içindeydi, yukarı çıkmaya çalıştıkça bir şey onu daha da aşağı çekiyordu. Kollarında derman kalmamıştı ve birden nefes alamamaya başladı. Hareket etmeye çalıştı fakat yapamadı, vücudu felç olmuştu adeta.
"Sanırım vurgun yedim." dedi kendi kendine...
Gittikçe dibe çökerken bir el, bir kadın eli onu yukarı çekti.
. . .
Gerçekten de boğuluyormuş gibi nefessiz kaldığı rüyadan bir anda uyanan Caner, gözlerini açtığında vücudu hala kitliydi. Sağına soluna bakındı; gözlerini hareket ettirmekten başka bir şey yapamıyordu. Kısa bir süre sonra vücudunun kilidi yavaş yavaş açıldı ve derin bir nefes alarak doğruldu. Üstü başı sırılsıklam olmuştu terden. Lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkayıp kendisine gelmeye çalıştı.
Birden bire aynada kendiyle göz göze geldi. Uzun zaman olmuştu...
Aynada kendine bakmayalı bayağı uzun zaman olmuştu...
Aniden bir şeyleri unuttuğunu fark etti ve etrafına bakındı; unuttuğu şeyi hatırlamak için.
Sonra da lavabodan çıktı. Aradığı şey burada değildi...
İrkilerek sırılsıklam olmuş tişörtüne baktıktan sonra, ivedilikle çıkarıp attı. Önce gözüne loş gelen oda, daha sonra adeta karardı.
" Bugün sanki daha bir karanlık. " dedi içinden.
Hoşuna gitmemişti bu karanlık ortam; hızla ışığı açtıktan sonra da yatağa oturup, ellerinin arasına aldığı başını ovuşturdu. Derin bir nefes alarak etrafına bakınmaya devam ettiğinde, gözü bir şeye takıldı. Sanırım, unuttuğu şeyi bulmuştu. Gözleri dolu dolu komodininin üzerindeki fotoğrafa baktı.
" Ela! " dedi buruk bir şekilde.
" Seni nasıl unuturum? "
Ama bir anlığına unutmuştu. Sadece Ela'yı değil, az önce aynada gördüğü adamı yani kendisini bile unutmuştu. Bilinci yerinde değildi, yüzünü avuçlarının arasına alıp bir müddet öylece oturdu. Aniden çalan telefonla irkildi. Birkaç defa daha çaldıktan sonra telefonu açtı:
"Alo?"
Sesi hırıltılı ve boğuktu. Karşı taraftaki ses hiddetliydi:
"Caner niye açmıyorsun telefonlarımı!"
"Uyumuş kalmışım Gökhan, farketmedim aradığını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMLİK
Mystery / ThrillerÇoğu insanın hayatı boyunca sakladığı pek çok sırrı vardır. Bazıları hiç ortaya çıkmayacağını düşünerek bu sırları geçmişiyle birlikte unutur. Yapılan bazı hatalar sadece eski bir anı olarak akıllarının bir köşesinde kalırken, yaşanan başka bir olay...
