Yaşamaktan çok ölümü seven şiirleri kadar intihar girişimleri ile de tanınan oğlunun ölümü ile şiirdeki gidişatını da hayatı gibi ölüme yönlendiren adam: Ümit Yaşar Oğuzcan Kimdir?
Memuriyet yaparak yaşamlarını geçindirmesinin yanında ünlü bir şair olarak da tanınacak.
Bugün onu bize sevdiren şiirleri, aslında melankoli hayatının yansımasından çıkıyor.Çocukluğu ve hayatı
Ümit Yaşar 22 Ağustos 1926’da Tarsus’ta, Güzide Hanım ve Memur Lütfü Bey’in oğlu olarak dünyaya geldi. Gerçekten de sıcakkanlı bir çocuktu. Belki bu yönüydü ileride onu melankoliye itecek olanda. O her zaman hayatını doldurması gereken bir çile olarak gördü. Çünkü çocukluğu kazalarla ve sakatlıklarla geçti. 3 yaşına kadar aslında her şey normaldi. 3 yaşında ayağını kırdığında arkası gelecek bir süreci de başlatmış olduğunun kimse farkında değildi.
4 yaşında mangala oturmuştu. 5 yaşına geldiğinde 20 basamaklı bir taş merdivenden yuvarlanışı ve sonrası çok acılıydı. 7 yaşında başına evdeki sandığın kapağını düşürdü. Yine bu dönemde kızamık geçiriyordu ve çok ateşli geçirdiği bu hastalık sonucu kekeme oldu. 14 yaşında apandisit, 19 yaşında böbrek, 30 yaşında da bademcik ameliyatı oldu. Çocukluğu gençliği ve sonrası bir şekilde talihsizliklerle doluydu.Eğitim Hayatı
Ümit Yaşar babasının memuriyeti sebebiyle şehir şehir dolaşarak bitirdi okullarını. 1937’de Eskişehir İlkokulu’ndan, 1940’da Konya Askeri Ortaokulu’ndan mezun oldu. Lise eğitimini ise, Eskişehir Ticaret Lisesi’nde tamamladı. 1946 yılında artık liseden mezun olmuştu ve hemen işe başlayabilirdi.
İş Hayatı
Ümit Yaşar liseyi bitirir bitirmez Osmanlı Bankası’nda işe başladı.
Sonraki adresi Türkiye İş Bankası oldu. 1948 – 1960 yılları arasında bir bankacı olarak Adana, Ankara, İstanbul’u dolaştı. Kısa bir süre Yapı Kredi’de de çalıştıktan sonra İstanbul Akbank Genel Müdürlüğü’ne Krediler İkinci Müdürü olarak atandı. Buradan sonraki durak da, Türkiye İş Bankası Yayınları Müşavirliği oldu.
Bu mesleği terfileriyle 30 yıl sürdürecekti. Tipik bir memur hayatı vardı diyebiliriz, şairliğe soyunmasaydı eğer. Ama içinde tutamadığı cümleleri şiir olup döküldü kaleminden. Mesleğinde otuzuncu yılını doldurduğunda, Ümit Yaşar Türkiye İş Bankası Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı görevindeydi. 1977 Haziran’ında kendi isteğiyle emekli oldu.Ölümü
Ümit Yaşar, 4 Kasım 1984’te nihayet hasretle beklediği ölüme kavuştu.
Oğlunun onu cezalandırışı gibi belki o da yaşayarak kendini cezalandırmıştı. Kendi bencil dünyamıza dönersem, şiirleri, yazıları, şarkılarıyla bir Ümit Yaşar geçti bu dünyadan deyip sevinebilirim.
Yaşadıkları, yaşarken hissettikleri ne olursa olsun bugün hala onun şiirleriyle yaşadığımız gerçeği değişmiyor. Hem sonra normal olsaydı yaşadıkları, şair de olamazdı. Bence bütün duygusal anlamda ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Öyle ki, o bir şairdi ve biz onun şiirleri sevdik, sevildik, ayrıldık, barıştık… Hiç bilmese de, o hepimizin hayatına bir şekilde dokundu.
Şiirinden bir kuple ile kapatıyorum bu aklı karışık, gönlü güzel adamın biyografisini…
Tanrının bıraktığı yerden biz başlayalım
Üç milyar insanın yarısını sen öldür yarısını ben
Üç kişi kalsak yetişir yeryüzünde
Yaklaş bana
Seninle kardeş değiliz
…Kaynak: Damla Karakuş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ümit Yaşar Oğuzcan
PoetryBu ozana ait olan şiirlerini paylasacağız. Şiir seven herkes bu ozanimizi tanıyıp bilmeli. Her şiiri intihara sebep veren bu sairi tanimak isteyenler buyrun oyleyse 😊