Pazartesi sabahıydı. Bahar için herşey çok normaldi haddinden fazla normaldi. Balkonda çayını tam yudumluyaakkem telefonu çaldı. Arayan en yakın arkadaşı Hayat'tı. Yüzünde küçük bir tebessüm oluştu ve telefonu açtı.
Bahar: oy oy güzelliğim konuşmayalı baya oldu ya
Hayat: Ya evet kusura bakma canım iş yoğunluğu işte.
Bahar: Ne kusuru bitanem
Hayat: Yarın doğum günü Parti'm var geliyorsun dimi
Bahar: Evet evet geliyorum
Telefon bir anda kapanmıştı çünkü Baharın şarjı bitmişti.
Bahar: Hay aksi ya
Bahar çay bardağını tezgahın üstüne koydu. Aklından tuhaf tuhaf düşünmeler geçiyordu. Canıda sıkılıyordu. Dışarıya çıkmaya karar verdi sonunda ve üstüne spor birşeyler giyip dışarı çıktı. Caddelerde öylesine dolaşıyordu. Tam köşeyi dönecekken birine çArptı ne olduğuna uğrudı. Kafasını ani bir şekilde kaldırınca çoçukla burun buruna geldi. Çok garip duygu vardı kalbinin derinliklerinde... Ama kendini tam kaptıracakkrn geri çekildi.
Bahar: Yavaş biraz beyfendi.
Oğuz: Acil bir ameliyata yetişmem lazım kusura bakmayın
Bahar: Ha yani özür dilemiyceksiniz
Oğuz:özür dilerim çok özür dilerim şimdi. Girmem gerek tekrardan kusura bakmayın
Çoçuk küçük bir tebessüm ederek ordan ayrılmıştı. Bahar da arkasından öylece bakıyordu. Kalbi o kadar hızlı atmıştı ki yakınlaştırmayı zaman ne olduğunu anlamamıştı.
Bahar: Sen kimsin acaba....