"Bana artık şu söylemekten korktuğun şeyi söyler misin?" Elleriyle oynamayı bırakıp gözlerini bana çevirdi. Yüzünde telaş, korku, kararsızlık.. Her tür his vardı. Ve endişeleniyordum. Kötü bir şey yapmış olabilirdi, kötü bir şey yapılmışda olabilirdi. Her kötü olan ne varsa onlar beni bulurdu zaten ama.. Neyse bu konuları erinmediğim zaman konuşuruz.
"Pekala," bana döndü ve omuzlarımdan tutup sarstı. Yüzümü ona 'napıyosun slk' dermiş gibi buruşturdum. "Beni iyi dinle,"
Kafamı olumlu anlamda salladım. "Eğer gereksiz bir şeyse.."
"Hayır, değil." Ellerini kollarıma indirdi ve sıktı. "Önemli, çok önemli. Senin kızacağın hatta beni öldürmek isteyeceğin bir konu, benimde.. Her neyse söylüyorum?" Gözlerimi devirdim ve kafamı sallamayı son kez yaptım. "Ben emmet'ı.."
"Hop!" Ellerini üzerimden çekmesini sağladım ve yataktan kalktım. "Orada duracaksın." Dediği şeyi herkes tahmin edebilirdi. Yani umarım.. Ki bunu söylemek yerine neden canlı olarak göstermiyordu? Yani emmet'ı öldürdüyse bu benim için bir yaşama sevinciydi. Bir dakika, öldürdü mü? "Neden?"
Düşüncelerimi bıraktım ve sandraya odaklandım. "Öldürdün mü?" Bana 'yalak' dercesine baktı. "Ha?" Gözlerimi devirdim. "Otur şuraya, daha söylemedim. Ve dediğinden bir şey anlamadım ama boşver." Beni tekrar yatağa oturttu. "Emmetı seviyorum. Biliyorum çok ani oldu. Şuan ki surat ifaden onu gösteriyor zaten ama öğrencektin yani. Bu kadar kısa sürede mi diyorsun ama hiç de bana göre öyle değil. Yani bu aşk meşk meselesinden böyle orayı boşver yinede. Bana kızma, sende albertı sevdin. Bende onu s.."
"İkisi aynı şey değil!" Bağırdığımı farkına varmıştım ama kendime hakim olamıyordum. O ailemi öldürmüştü. Bizide öldürmek üzereydi. Sandra bunu çok iyi biliyordu ve bilmesine rağmen.. Ah! Cidden mi?! "Bağırma lütfen." Yalvarırcasına çıkmıştı ama dalga geçercesine bir halide vardı. Cümlesinden sonra gülümsemesi beni daha da sinirlendirmişti. "Farkında mısın bilmem ama o ailemi öldürdü. Canavar olsa bile, insan affedemiyor. Bunu çok iyi biliyorsun sandra. Sevdiğim adamın annesini öldürdü.. İnsanları öldürdü. Bunu bilmeyerek de yapsa, o yaptı!" Gülüşü sönerken gözlerimin içine bakıyordu. "Ben bu kadar kızmassın diye tahmin et-"
"Evet! Çok güzel tahmin! Sen beni tanıyamamışsın o zaman sandra! Anlamıyorsun! Bazen tartıştığımız ama çok sevdiğim annem, benimle pek ilgelenemiyen ama yinede sevgisini gösteren babam gitti! Peki kimin yüzünden?!" İşaret parmağımla omzuna baskı uyguladım birkaç kez. "Senin lanet olasıca o aptal sevdiğin yüzünden! Ve bunu gelmiş salak salak sırıtarak sanki komik birşeymiş gibi söylüyorsun!" Montumu alıp hızlıca evden çıktım. Kapıyı çarpmamıştım. Çarpamamıştım aslında. Sözlerimin ağır olduğunu biliyordum. Ama o azdı bile. Nasıl olur du da onu sevebilirdi?! Bunların üstünden kalkabilir miydi onuda bilmiyordum. Şimdi 'ben haklıyım, o haksız.' Muhabbetini yapmayacaktım. Ya da gidip birisine felan bu tartışmamızı anlatıp sandrayı kötülemeyecektim. Ki öyle bir şey asla olmazdı.
Bu sefer ormanın içindeki tepeye değil, uçuruma gidecektim. Gelirken uçurumu görmüştüm ve oraya gidiceğime söz vermiştim. Çünkü çok güzel manzarası ve aşağısında güzel bir göl vardı. Yüksek olması umrumda değildi ama kesinlikle buradan düşsem, aşağıda su bile olsa ölebilirdim. Umrumda değildi yine.
Uçuruma geldiğimde ayaklarımı aşağıya sarkıttacak şekilde oturdum, ellerimide arkaya doğru uzatıp belli bir yere yerleştirdim. İleride sis veya bulut yüzünden görünmeyen ama beyazlı bir dağ olduğu belli oluyordu. Manzara içimi kıpır kıpır ederken onu düşünmemeye çalıştım. Daha bir gün olmuştu ve hangi arada olmuştu? Gerçekten bazen düşünüyordum ki, bu başıma gelenler bir kabus ve ben uyanacağım. Ama değildi. Kendime kaç kez bunu söyletsemde iç sesim buna inanmıyordu. Ki bende öyle diyebilirdim. Siz kesinlikle şu anda iksiri merak ediyorsunuzdur. Bay john yan etkilerinin olacağını ve kötüye gideceğini söylemişti. Ama şu ana kadar bir şey yoktu. Alberta ve diğerlerine bunu ne kadar anlatsamda itiraz edip beni bağlamışlardı. En sonunda yalan söyleyip eve gittim. Daha sonra olanları biliyorsunuz. "Hey," jackson gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt kız
Genç KurguÖlüm canavarı, kurtların başı. Yıllardır ondan kaçarak yaşadım. Annemin babamın ölümü bu yüzdendi. Ne annemi ne babamı kurtarabildim. Bizi bulmayı başarıyordu bir şekilde, biz ise korkarak başka bir yerlere gidiyorduk. Bıkmıştım. Önüme benim gibi ol...