like for like = kookmin [texting] ✔

31

Jungkook,biletleri alırken Jimin,gözlerini oyuncak makinasındaki tavşana dikmişti. Sevimli,küçük tavşancık diğer oyuncakların arasından 'Beni al,beni al' diye bağırıyordu. Ama Jimin onu alamazdı. O kancayı asla düzgün kullanamazdı,şu zamana kadar o salak,gevşek kancayla hiç oyuncak tutamamıştı.

''Biletleri aldım.''
''Ah, peki.''
''Ama yarım saat var. Beklerken bir şeyler yapmak ister misin?''

Jimin, ne yapacaklarını düşünürken Jungkook,oyuncak makinasına doğru ilerledi ve cebinden bozuk para çıkardı.

''Bununla oynamak ister misin?''
''Ah,bu hileli. Salak makina asla istediğimi vermez.''

Jimin, üzgün bir şekilde hafifçe makinanın camına vurduğunda Jungkook, gülümsemiş ve bozuk parayı atıp çalıştırmıştı.

''Senin için kazanacağım. Ne istiyorsun?''
''Yapamazsın...ama şu tavşanı alsan güzel olurdu.''

Jungkook, makinanın kolunu tutup kancayı hareket ettirdi. Oyuncakların arasından ona doğru gülümseyen tavşanın üzerine getirmeye çalıştı.

''Ellerim çok fazla titriyor.''

Jimin, kolu tutan Jungkook'un ellerine baktığında öncekine oranla çok fazla titriyordu. Bu yüzden kolu tutmak yerine hafifçe vurarak hareket ettirdi. Tavşanın üzerine geldiğine emin olduktan sonra düğmeye basmış ve kancanın inmesini sağlamıştı. Tavşanın üzerine düşüp kafasını kavradığında Jimin,heyecanla yerinde zıpladı.

''Aldın aldın aldın!''

Kanca, tavşanı yukarı doğru kaldırıp yerine doğru ilerlediğinde Jimin,gerçekten oyuncağı alacaklarını düşündüğünde güzel tavşancık oyuncakların arasına geri düşmüştü.

''Ben demiştim alamazsın diye. Bırak,uğraşma.''
''Bu sefer alacağım.''

Jungkook,bozuk parayı tekrar makineye attıp çalıştırdığında Jimin,dikkatle onu izliyordu. Oyuncağı almak için inat mı etmişti,yoksa Jimin için almak mı istiyordu emin değildi ama çabalaması hoşuna gitmişti.

''Bu son. Bu sefer alamazsan bırak.''
''He he''

Jungkook,oyuncağı tekrar kaptığında gözlerini hiç ayırmadan düşüp düşmeyeceğini izledi. Tavşancık oyuncakların arasına düşmeyip,kutuya bırakıldığında Jungkook,oyuncağı makinadan almış ve yüzündeki ''Ben her şeyi başarabilirim'' gülümseyişi ile Jimin'e dönmüştü.

''Alacağım demiştim. Jiminie,lütfen,ben Süper Yetenek Jeon Jungkook'um.''
''Jiminie mi?''

Jimin,duyduğu isimle gülümsediğinde Jungkook,hafifçe öksürüp ensesini kaşıdı.

''Neyse. Al,tavşancığını kazandım.''

Elindeki oyuncağı ona uzattığında Jimin,oyuncağı almış ve gülümsemeye devam etmişti. Jiminie demesi fazlasıyla tatlıydı. Jungkook'un yanaklarını mıncırıp çocuk gibi sevmek istiyordu.

''Teşekkür ederim, Jungkookie.''
''Biliyor musun,arkadaşlarım bana tavşana benzediğimi söyler.''
''Arkadaşların mı var?''
''Elbette.Taehyung,Namjoon...annem.''

Jimin,tavşanı koltuğunun altına alıp elleriyle yüzünü kavradı ve başını yana yatırıp dişlerini göstererek gülümsedi.

''Ve Jiminie~ Jiminie'de senin arkadaşın.''

Jungkook,Jimin'in saçlarını karıştırıp okşadığında Jimin, geriye çekilmiş ve kafasındaki eli itmişti.

''Bana dokunmasan...''
''Özür dilerim. Ben şey...yani...''
''Hayır...sadece, kalbim çok hızlı atıyor.Ah,neyse. Zaman hızlı geçti,filme geç kalmayalım.''

Jimin,hızla sinema salonuna giderken Jungkook'ta peşinden ilerledi.

***

Jimin,filme odaklanmış izlerken Jungkook,1 yıldır beklediği filme göz ucuyla bile bakmamıştı. Bütün dikkati Jimin ve Jimin'in mısır yemek için kımıldayan dudaklarındaydı.

''Jimin?''

Jungkook,sessizce onun ismini fısıldadığında Jimin,gözlerini büyük ekrandan ayırmış Jungkook'a dönmüştü.

''Efendim?''
''Japonya'da en eğlendiğin zamamın benimle olduğunu söylemiştin ya.''
''Evet.''
''Gerçekten varlığımı hissetmediğin için mi?''
''E-elbette.''

Jimin,yutkunup filme geri döndüğünde Jungkook,dirseğini onun tarafına yaslayıp yavaşça ona doğru yaklaşmıştı.Jimin de, onun yaklaşmasıyla birlikte geri çekiliyordu.

''Gerçekten mi?''
''Jungkook, f-filme dönsen?''
''Varlığımı hissetmeni istiyorum.''

Jimin'in önüne geçip kendisine bakmasını sağladığında Jimin,nefesini tutmuştu.

''Bana doğruyu söyle,Jimin.''
''Ben...sana deliler gibi aşık biri olarak görünmek istemedim.''
''Ama bunu istiyorum. Bana aşık ol,Jimin.''

Jungkook, Jimin'in yüzüne eğildi ve küçük tatlı dudaklara bir öpücük kondurdu.

*Kötü olduysa üzgünüm.