16. BÖLÜM

7.2K 383 18
                                    

Bu gün Cumartesi olmasına rağmen erkenden uyanmıştık. Çünkü Mavi Manzaramıza gidecek olmamızın heyecanı vardı ikimizdede. Kamp alanından döndükten sonra ifademi vermiştim Buğra tutuklu yargılanmış, Salih ise kontrollü serbest kalmış ve okulu değiştirilmişti. Polis her ihtimale karşı bize koruma vermek istemiş bizde kendimizi koruybileceğimizi söyleyerek reddetmiştik. Adamların işleri başlarından aşkın  bir de bizimle mi uğraşsınlar? Elif, Salihle ayrıldıktan sonra biraz sarsılsada güçlü kalmaya çalışıyor ve gülmekten vazgeçmiyordu iyi de ediyordu güçlü bir kız ve galiba ona biraz güveniyorum. Kendini biraz iyi hissedene kadar onun yanında olacağımıza söz vermiştik. Ha bir de şu kamp alanında kavga ettiğimiz kızlar var, müdür iki tarafı da uyarmış bir daha böyle bişey istemediğini söylemişti ama kızlar rahat duracağa pek benzemiyor. Bişeye hazırlandıklarından şüpheleniyoruz, yine de şimdilik onlar bize birşey yapmadan onlara bulaşmama kararı aldık.
Şimdi ise Maya ile kaykaylarımızla zigzaglar çizerek Mavi Manzaraya doğru gidiyoruz. Yol bitip çimenlik alana gelince kaykaylarımızdan indik yavaş yavaş yürürken ona baktım
"Maya ben bişey yapmak istiyorum"
"Ne gibi"
"Saçlarımı eskisi gibi Maviye boyatacağım"
"Vaay serseri Mina geri gelicek yani"
"Gelmesin mi?" diyince bir süre düşündü
"Serseri Mina'ya serseri Maya yakışır"
"Sende Mora mı boyayacaksın?!"
"Evet eski halimize geri dönelim o zamanlar daha çok eğleniyorduk"
"Ama eksi serserilikle dönelim malum ders çalışmamız lazım"
"Tamam o zaman Manzara dönüşü kuaföre gidelim"
"Gel önce gidelim yani şimdi kuaföre gidelim sonra buraya geliriz. Mavi Manzaraya renkli hallerimizle gelelim"
"O zaman kuaföre gidiyoruuz!!" Diyip yola doğru koşmaya başladı. Allahım bu kız hiç büyümeyecek galiba...

**

Kuaförde geçen saatlerin ardından saçlarımız hazırdı. Tamamını değilse bile uçlarını boyatmıştık ve çok güzel duruyordu. Merdivenlerden inerken Maya bana döndü
"En son ortaokulda yapmıştık böyle hatırlıyomusun?"
"Evet bayaa eğlenceli günlerdi"
Kapıdan çıktığımızda havanın kararmış olduğunu gördüm
"Oha lan kaç saattir buradayız biz?!"
"Lan saat 22'ye geliyor"
"Ama Mina yaa biz daha Manzaraya gidecektik"
"Yarın gideriz bu saatte gitmeyelim önümüzü bile görmeyiz o karanlıkta"
Mavi manzaramız yoldan uzakta olduğu için fazla ışık yoktu ve geceleri karanlık oluyordu. Önümüzü zor gördüğümüzden geceleri oraya gitmiyorduk ama sabahtan gidip geceye kaldığımızda oluyordu bazen
"Peki o zaman eve mi gidiyoruz?"
"Evet daha iyi bir planın varsa söyle"
"Sanırım yok" diyince kaykaylarımıza binip evin yolunu tuttuk. Yolda daha yeni boyattığımız ve  fönlediğimiz saçlarımız uçuşuyor bu da bizi gülümsetiyordu. Uzun bir yolculuktan sonra evin olduğu sokağa girdik. Ama ikimizde viraja fazla hızlı girdiğimiz için önümüze çıkan arabayı son anda gördük. Maya kaykayıyla kenara çekilse de benim o kadar zamanım olmayınca arabayı ortalayıp kaykayı altından ittim ve kendimi yolun kenarına attım. Dirseğim sert bir şekilde duvara değince acıyla inleyip kendimi yere bıraktım. Araba korna çalarak sokaktan çıktığında Maya koşarak yanıma geldi
"İyimisin?!"
"Evet sadece dirseğim biraz acıyor"
Kolum çevirip dirseğime baktı
"Sıyrılmış ve galiba morarıcak. Kalk hadi eve gidip buz koyalım" diyip beni yerden kaldırdı. Yola baktığımda koşarak bize doğru gelen Efe'yi görmeyi beklemiyordum
"Mina iyimisin ?!"
"İyiyim bişeyim yok"
"Lan nasıl bişeyin yok parmaklarından kan damlıyor!!"
"Dirseğim sıyrıldı duvara ondan" dedim. Maya beni eve doğru götürürken Efe yolun kenarında duvara çarparak duran kaykayımı alıp bize doğru geldi
"Bize gidelim pansuman yaparsınız" dedi
"Yok ya evde bi yarabandı-"
"İtiraz istemiyorum!"
Maya off'layarak Hayrişlerin evine doğru çekti beni. Efe'de memnun bir şekilde gülümseyerek arkamızdan geldi. Kapının önüne gelince anahtarını çıkarıp kapıyı açtı
"Anneannee"
"Efendim kuzu- kızım Mina noldu sana?!"
"Bişey yok be sultan dirseğim duvara sıyrıldı sadece"
"Bak bide bişey yok diyor. Efe bakma oğlum öyle koş ilkyardım çantasını getir"
Efe cevap vermeden kafasını sallayarak yukarı çıktı, bizde Hayriş'in eşliğinde salona geçtik.
"Kız siz renklenmişsiniz"
"Eveet yakışmış mı?" dedi Maya saçlarını önüne alarak
"Güzele ne yakışmaz mor menekşem"
O sıra Efe salona girdi ve adını söyleyemediğim pansuman ilacını, pamuğu ve bandajı Maya'ya uzattı.
"Saçlar güzel olmuş"
"Teşekkür ederiz"  dedim gülümseyerek. Maya elindekilerle koluma pansuman yaparken Hayriş bana dikkatli olmam konusunda öğütler sıralıyordu bense suç işlemiş küçük çocuk moduna girmiş halının desenlerini inceliyordum. Maya bandajı yapıştırıp
"Bitti" dedi ve yüzüne işini ciddiyetle yapan hemşire ifadesi takınıp
"Şeker istermisin miniğim?" diye sordu
"Şimdi sana burdan bi geçiricem şeker gibi dağılıcak dişlerin" dedim sinirlenmiş gibi yaparak.
"Sizin bana film sözünüz vardı kızlar noldu o iş?"
"Pazartesine kalsa olur mu?"
"Olur. Nasıl bir film istersiniz?"
"Bak şöyle yapalım Pazartesi eğlence düzenleyelim, hamburger alırız akşam yemeğine sonra mısır patlatır film gecesi düzenleriz 3-4 tane film izleriz"
"Kimin bacısı işte güzel fikir. Ben varım hatta cips ve mısır benden"
"Size uyarsa ben her türlü varım da anneannem ne yicek?"
"Sultan'a da güzel bir pilav ya da yoğurtlu makarna yaparız olur mu sultan?"
"Olur olur ne zamandır canım makarna istiyordu zaten"
"Tamam o zaman filmleri bana bırakın kızlar emin olun çok seveceğiniz şeyler bulacağım"
"Bak o zaman komedi, macera, aşk, korku, romantik komedi hepsinden al birer tane gerekirse sabaha kadar izleriz"
"Olur ama ekmeyin beni sonra" diyen Efe'ye gözdevirdim
"Biz ekmeyiz ya genelde ekiliyoruz" diyince hepimiz gülmeye başladık
"Anlaştığımıza göre biz kaçalım. Görüşürüz Sultan" diyip yanaklarını öptüm
"Hadi görüşürüz kankası" diyerek Efe'ye de el salladım ve koşarak kapıdan çıktım, bahçede Maya'yı beklemeye başladım. Maya benim aksime yavaş hareketlerle gelip kapıyı kapattı.

**
Kapının kırılacakmış gibi çalınmasıyla uyandım. Yatağımın kenarındaki komidinden telefonumu alıp saate baktığımda 02.37 olduğunu gördüm. Hayırdır inşallah bu saatte kim geldi ki? Yataktan kalkıp kapıya doğru ilerlediğim sırada Maya odama girdi
"Mina bu saatte kim gelmiş olabilir ki hemde kapıyı alacaklı gibi çalıyor?!"
"Sakin ol şimdi iner bakarız"
"Efeyi arasak gelse olmaz mı?"
"Saçmalama Maya aşağıdakinin kim olduğunu bilmiyoruz risk almaya gerek yok. Şimdi iner açarım kapıyı sen sakin ol"
"Tamam ama bende gelicem"
"Gel hadi" diyip odadan çıktım. Maya da arkamdan geldi ve kolumu tuttu
"Yanlız sen öyle kolumu tutarsan gelen kişiyi dövemeyiz ikimizde"
"Tamam be" diyip kolumu bıraktı. Bazen anlamıyorum bu kadar güçlü olupta neden böyle şeylerde çok korkuyor ki? Abi ülke nüfusunun %90'ını dövebilecek güçte ve bilgidesin. Sabah bu sorumu sorucam unutmazsam. Ben düşünürken kapıya gelmiştik ve kapıyı çalan her kimse hem kapıya vurup hem de zili çaldığı için aşırı yüksek bir ses oluşuyordu. Kapıya çok yaklaşamadan delikten bakmaya çalıştım ama sadece çalıştım çünkü deliğin önüne birşey koymuş ve kapatmıştı. Maya bana bakıp dudaklarını oynatarak konuştu, ses çıkaramıyoruz çünkü ışıkları açmadık kapıdaki her kimse bizim uyandığımızdan haberi olmasın
"Kimmiş?"
"Bilmiyorum deliği kapatmış"
Maya dudaklarımı okuyup ne dediğimi anladığında yüzünde korkuya karışmış bir şaşkınlık ifadesi oluşmuştu. Yanına gidip kulağına doğru eğildim
"Kapının diğer tarafında dur. Ben bir kereden kapıyı açıcam. Hızını alamayıp kapı yerine yüzümüze yumruk atmasını istemiyorum" dedim
O da fısıltıyla "Tamam" diyerek kapının yan tarafındaki duvara yaslandı ve eliyle kapıyı açmam için onay verdi. O onay verince kapıyı olanca gücümle kendime çektim ve benimle eş zamanda Maya hemen yanında olan düğmeye basarak ışığı açtı, bu sırada kapıyı çalan kişi hızını alamayıp yüzüstü içeriye düştü. Maya yüzünü görmek için kolundan tutup sırtüstü çevirdiğinde gördüğüm yüzle vurmak için hazırladığım yumruğum havada kaldı ve kelimenin tam anlamıyla şok geçirdim. Maya'ya baktığımda dehşetle bir bana bir ona bakıyordu
"Beni özlediniz mi kızlar?"

*Bölüm Sonu...
Sizce gelen kim?
Yorumlarınızı bekliyorum...💙*

Bela İkiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin