Adrien ve Merinette

Bölüm 3.

        2. bölümden: Merinette Adrienin ona yaklaştığını görmez ve elindeki suyu korkunca üzerine döker.

   Merinette: .....

Adrien sinirli bir şekilde: Seni aptal! Körmüsün! Senin yüzünden sırıl-sıklam oldum.

Merinette: Afedersiniz bayım, geldiğinizi görmedim. Hem, neden öyle sessizce yaklaştınız?

Adrien: Sessizcemi? Benmi? Hiçde bile, sessizce yaklaştığım falan yok. Ben sadece yardıma ihtiyacın varmı diye bakmak istedim. 

Merinette Adrienin ona bilerek gizlice yaklaştığını anlamıştı.

Merinette: Hayır bayım, teşekkür ederim. Yardıma ihtiyacım yok.

   Merinette kovayı yeniden suyla doldurup otele döner.

  Adrien sinirden dudaklarının altında bir şeyler mırıldayarak Ninonun yanına gider.

Nino: Noldu dostum? Dudağının altında ne söyleniyorsun?

 Adrien: Hiç bi şey. 

Nino: Hiç bi şeymi?

Adrien: Kapatalım artık bu konuyu. Ben köye dönüyorum, gelmek istemiyorsan sen bilirsin.

Nino: Taaamaaam. Geliyorum bekle.

Adrien hızlı adımlarla yürüyodur. Nino da ona yetişir. Bu sırada adrienin boynundaki kolye yere düşer ve Adrien bunu fark etmez. (Adrienin kolyesi ona büyük babasından kalan en kıymetli hediyedir. Büyük babası ölmeden önce onuncu yaş gününde kolyeyi Adriene hediye etmişdi. Bu yüzden Adrien o kolyeye çok değer verirdi.)

Akşam olmuştur. Arien ve Nino köye dönmüşlerdir. Adrien kendi odasına geçer. Üzeri hala ıslaktır.

Adrien ( kendi-kendine söyleniyor ):  Şu hizmetçi kızın yaptığına bak. Sırıl-sıklam oldum. Neyse üzerimi değişib yemek yiyeyim bari, çok acıktım.

  Adrien üzerini değiştirdiyi sırada kolyesinin bonunda olmadığını fark eder. Telaşlanır. Önce odasını, sonra da bütün evi arar, ama bulamaz. 

Adrien: Ah hayır, ormanda düşürmüş olmalıyım. Ama hava karardı. Yarın sabah mutlaka ormana gitmem gerek. 

  Merinette otele döner, her zamanki işleri yapar. Gün de böylece geçer. Akşam da masaları topladıktan sonra uyur.

  Sabah olur. Merinette yine her zamanki gibi her kesten önce uyanmış, temizlikle meşguldür. Bir azdan bayan Chloe ve müşteriler de uyanır.

 Chloe: Merinette! kovadaki suyu çabuk buraya getir. 

  Merinette suyu getirdiği sırada müşterilerden birisi ona çelmet atar ve Merinette yere düşer. Her kes onun yere düşmesine gülmeye başlar.

Chloe: Aklın bi karış havada. Bir suyu bile getiremiyorsun. İşeyaramaz!

Merinette: A-a-ama efendim şu sandalyede oturan bey bana çelme attı (arkadaşlar türkçe bazı kelimelerin- şu sözü " çelme attı, çelme taktı ve.s nasıl yazıldığını bilmiyorum. Bu yüzden de çelme attı diye yazıyorum ).

Chloe: Kapa çeneni! Bir de utanmaa başkalarına iftira atıyorsun! ( yüzünü müşterilere dönerek ) Kusura bakmayın efendim. Onun adına sizden özür diliyorum.

  Sonra kovayı Merinettenin üzerine atarak: 

- Kalk! Çabuk git su getir!

  Merinette hem kızgın, hem de, üzgün bir şekilde su getirmeye gider. Adrien de kolyesini aramak için göle varmıştır. Gölün etrafına iyice bakmaya başlar. O anda Merinette gözüne takılır. Baka kalır. Sarı güneş vurdukca parlayan, rüzgar dokundukca dalgalanan gece mavisi uzun saçlara, her şeye, her kese masumca bakan okyanus gözlere dalıp gider.

   Merinette birisinin ona baktığını hiss eder. Kafasını yana doğru çevirdiğinde Adrieni görür. Bakışları bir-birlerine kilitlenir. Bir süre  bakışırlar. Bu durumu fark edince Adrien kendine gelmek için kafasını silkeler. Gözlerini bir-birilerinden ayırırlar.

Adrien bir süre bu durumu anlayamaz. Kendi-kendine " neden ona baka kaldım" diye düşünür. Sonra da:-kendine gel Adrien. Sen buraya kolyeni bulmak için geldin der.

  Adrien gölün etrafına defalarca bakar ama hiç kolyesini bulamaz. Büyük babasının kolyesini kayb ettiği ve onu bulamadığı için çok üzülür.

 Adrien " Ninoya sormalıyım. Belki o nerde olduğunu biliyordur" diye düşünür. Ninonun evine gider.

  Merinette suyunu doldurmuş gitmek üzereyken, gözüne sol tarafındaki ağacın dibinde parlayan küçük bi şey takılır. Yaklaşınca kolye olduğunu görür. Onu yerden alır ve kendi-kendine " demin burdaki bayım bi şeyler arıyordu galiba. Sanırım aradığı şey bu kolyeydi.Hmm, bunu ona vermem gerek. Şimdilik bende dursun. Belki yine karşılaşırsak veririm" diye düşünür. 

 Adrien Ninonun evine varır.

Nino: Noldu dostum? Çok üzgün görünüyorsun.

   Adrien olanları Ninoya anlatır.

Nino: Üzgünüm dostum. Ama bende değil, nerede olduğunu bilmiyorum. Bulursam mutlaka sana geri veririm.

         Eğer beğenirseniz devamını diğer bölümde yazıcağım. Beğendiğiniz ve beğenmediğiniz bir cümle olursa lütfen yoruma yazın. Ve hikayemi sevdiyseniz lütfen oy kullanın.