Kalp atış seslerim net bir şekilde kulağıma kadar geliyordu. Hatta kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki onlarında duyacak olmalarından korkuyordum. Gerçi renkten renge giriyor olmam bile rezil olmak için yeterliydi. Bütün vücudumun alev alev yandığını hissetim, muhakkak yanaklarım bir elma kadar kırmızıydı.
Gözümün önünden kayıp giden şey seks tanr- düzeltiyorum, kurtarıcı meleğin koluydu. Sarışın Damon'ın elindeki sütyeni bir hışımla çekti. Kızmış gibi görünüyordu ve ister istemez beni koruyor olduğunu düşündüm. Tabi bu da ona bağlanmam için yeni bir sebep!
"Hiç komik değilsin Travis." ses tonu ciddi geliyordu "Böyle aptal şakalarını misafirimiz gittikten sonraya sakla."
İtaatkar sözleriyle birlikte içine düştüğüm boşluktan beni çekip, çıkarması bir oldu. Gerçekten hiç komik değilsin Travis! Burada genç bir kızın yaşamı söz konusu. Biraz abarttım belki ama az önce yaşadığım pardon sabahtan beri yaşadığım şokları artık kalbim kaldıramayabilirdi.
Elindeki sütyenle masadan kalkan güzel gözlü meleğin yerini hiç vakit kaybetmeden Travis kapladı. Elini uzatarak "Merhaba yaban mersini ben Travis." dik bakışları yutkunmama sebep olmuştu "Dün gecenin tadı damağımda kaldı." havada kalan elini kendi elimle birleştirdiğim esnada elimi yan çevirip üzerine bir öpücük kondurdu. O anda dün gece öpüştüğüm kişinin Travis olmaması için Tanrı'ya yalvarma seanslarım başlamıştı.
Uzun süren sessizliğimi bozarak "Serena." ağzımı buruşturup gözlerimi kıstım "Ve ben hiç memnun olmadım." Umuyorum söylediğimi ciddiye almıştır.
Evet kesinlike güneşi bile kıskandıracak kadar güzel sarı saçları vardı ve nar kırmızısı dudaklarını öpmek için sıraya giren kızlar olduğundan emindim. Derin yeşil gözleri kesinlikle çok etkileyiciydi. Sağ koluna baktığımda tamamının dövmelerle kaplı olduğunu gördüm. Bu kadar dövmeye rağmen hiçte kötü görünmüyordu ve yoğun sakalları ona daha olgun bir hava katıyordu. Ancak ben böylesine yavşak tiplerden hazzetmiyordum. Düşüncelerimden iki numaralı yakışıklının kahkahasıyla sıyrıldım. Sahi onu neden fark etmemiştim? Belki Travis kadar yakışıklı değildi ama sessiz kalarak bende ondan daha iyi bir izlenim bıraktığını söyleyebilirim. Ondan önce ben atıldım "Eminim ki dün gece eğlenenlerin arasında sende varsın." sanki attığı kahkahadan ve benim sözlerimden utanır gibi bir hali vardı "Senin adını öğrenebilir miyim?"
Öne eğdiği başını kaldırdığı anda gözlerindeki parıltıyı fark edebiliyordum. "Adım; Aidan yaban mersini." bembeyaz dişlerini ortaya çıkaran gülümsemesiyle "Artık bizde seni tanıyabilirsek sevinirim çünkü dün gece hepimizin aklında soru işaretleri bıraktın."
Öncelikle; geri kalan hayatımda 'dün' ve 'gece' kelimelerini ebediyete kadar çıkarıyorum. Bir daha asla ama asla kontrolsüz bir şekilde içmemeye yemin ediyorum. Son olarak bu podyum güzellerinin ilgisini neden bu kadar çektiğimi anlamak için kafayı yiyebilirim.
"Beyler bir daha bu konuyu açmamak üzere kapatıyorum." Bu kadife ses nefes borumda bir şeylerin hareketlenmesine neden olmuştu. Ah seksi melek -son kararım onun adı seksi melek olacak- aramıza yeniden dönmüştü. Daha dün sevgilisinin aşkı yüzünden bu hallere düşen ben, şimdi her şeyi unutmuş onu izlerken koluma salyalarımı akıtıyordum.
Tanrı beni seviyor olmalıydı... Hayatımdan her zaman şikayet ederdim beni memnun etmek neredeyse imkansızdı sırf bu yüzden tüm aksiliklerin benim başıma geldiğini düşünürdüm. Eğer bu eve girmiş olmasaydım şimdi belkide göbek deliğindeki pislikten beslenen koca göbekli bir evsiz ve onun aşısız köpeğiyle beraber bir çöplükte uyanıyor olabilirdim. O yüzden Tanrı'ya ne kadar teşekkür etsem yeterli olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good Girl Gone Bad (Askıda)
Genç Kız EdebiyatıAyağa kalkıp tam karşımda duran dolabın aynasında çıplak vücudumu gördüğüm anda soluksuz bir çığlık patlattım. "Pekala. " dedim kendi kendime, "Bu bir rüya." Öyle olmalıydı. Sımsıkı kapadığım gözlerimi korkuyla yeniden açtım. " Bu bir kabus! " diye...