[1] - Yunan Tanrısı

9.3K 520 887
                                    


03.10.2009 | Jungkook

"Kookiee!"

Yanıma gelip sırama oturan kız, koluma sarılıp bana tatlı tatlı bakmaya başlamıştı.

"Efendim yeri?"

Kız gülümseyip önümdeki deftere dokundu.

"Notlarını benimle paylaşır mısın? Biliyorsun iki gün sonra sınavımız var, lütfeen..."

İşte, sınıfta hatta diğer sınıflar arasındaki pozisyonum buydu.

Kimin ne zaman nota ihtiyacı olsa onların tabiri ile "inek" jungkook'a koşarlardı ve mucizevi bir şekilde bu insanlar normalde okulda selam vermezken, sınav haftası bana yemek ısmarlıyorlardı.

Kimin ne zaman nota ihtiyacı olsa onların tabiri ile "inek" jungkook'a koşarlardı ve mucizevi bir şekilde bu insanlar normalde okulda selam vermezken, sınav haftası bana yemek ısmarlıyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kullanıldığımın bir hayli farkındaydım ama yapacak bir şeyim yoktu, hayır diyemiyordum.
Aptalca bir döngü gibiydi.

Gözümdeki gözlüğü biraz daha yukarı itip yeri'ye döndüm.
"Tabi, okul çıkışı defterimin fotokobisini çekersin."

Sarışın kız anında mutlu olmuş ve sevinçle gülümseyip yanağıma bir öpücük kondurmuştu.
Ben garip bir şekilde öksürmeye başlamıştım ki, kalkıp yanımdan arkadaşlarının yanına gitmişti.

Sıram asla boş kalmıyordu, yanımda anında başka biri bitmişti.

Bana omuz atıp kıkırdayan tanıdık simayla bu sefer ben de gülümsemiştim.
Bu hoseoktu.

"Sen büyüdün de kızlardan öpücük mü kapıyorsun!"
Yanağımı sıktığında kaşlarımı çatıp onun elini ittim.

"Hyung! Yapmasana."

Sanırım tek havalı yanım hoseok ile kanka oluşumdu, benden iki yaş büyüktü ve üst sınıftandı.

Kütüphanede hoşlandığı kızı etkilemesine yardım ettiğim günden beri çok yakındık, diğerleri aksine benimle notlarım için konuşmayan tek kişiydi.

Beni genel olarak okuldaki koruyabildiği herkesten koruyordu, minettardım çünkü kafama uçak atılmasından garip bir şekilde zevk almaya başlamam yakındı.

Elini saçıma atıp karıştırınca bu sefer ben de elimi onun saçlarına atmış karıştırıyordum, yavru köpekler gibi didişiyorduk.

"Ya bırakır mısın! Bak tek havalı yanımı bozuyorsun şu anda!"

Kahkaha ile gerçekten de saçlarımı kuş yuvasına çevirmişti.

"Saçların mı havalıymış senin?"
Gülme krizine girerken didişmemizin ortasında burnuma o tanıdık koku geldi.

Hemen hoseok'dan ellerimi çektim, o da durmuş şaşkınlıkla önce bana daha sonra baktığım yere bakmıştı.

Kıkırdayarak yamulmuş gözlüğümü düzeltti.
"Senin yunan tanrısı geldi."

Like a Demon | vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin