Kahire /Mısır
''Kyungsoo şu işaretleri görüyor musun?Bunlar yoktu. Bunlar gerçekten yoktu. ''
''Tanrım bu bulduğumuz, şuan tespit ettiğimiz şeyler tüm dünyayı sarsacak. Bu şekiller neyi temsil ediyor sence? "
Jongin elinde not kağıtları, gözünde siyah çerçeve dereceli gözlüğüyle uzun merdivenin en tepesindeyken Kyungsoo, restorasyon adı altında kapatılan bölgeye gözlerini endişeyle gezdiriyordu.
"Kyungsoo sen beni dinliyor musun? "Diye Jongin tekrar bağırdığında kısa olan umursamaz bir ifadeyle "O şekiller güçleri temsil ediyor. On bir yeni şekil, on bir güç demek. En baştaki piramidin yani en ucundaki amblem ışığı, onun hemen altındaki tek güçte yeniden dirilişi temsil ediyor.O bir Bennu kuşu yani dünyanın bildiği diğer adıyla o bir ankakuşu. "Diye gözleri etrafta hala dönerken Jongin'nin nefesi onun takılmadan bir kitap okurmucasına söylediği şeylerle kesilmişti.
"Tanrım bunları nereden biliyorsun? Hiçbirimiz bunların tam olarak ne olduğunu bilmezken sen nasıl biliyorsun bunları? "diye aceleyle aşağı inmeye çalışırken baskı yaptığı merdivenin ucu lahite sertçe dayanıp aşındırdığında Jongin, dikkatini çeken şeyle inmeyi bırakıp durmuştu.
"Kyungsooo? " diye titrek bir sesle seslediğinde Kyungsoo kulağına dolan yüksek desibelli başka bir sesle kaşlarını çatmıştı.
Bu kadar erken geleceklerini beklemediği için korkuyla Jongine döndüğünde gördüğü boşluk ile büyük gözleri daha da büyümüştü.
"Sikeyim!''
'' Neredesin Jongin?'' diye yumruklarını sıkıp lahitin çevresine baktığında sinirle bağırmıştı.
''GERİZEKALI NEDEN UYANMADIN SEN ?NEDEN HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORSUN?''
''Seni nasıl bulacağım?"Diye bağırışı söylenmeye dönünce birbirine karışan seslerle derin bir nefes alıp yerine çakılmıştı.
"Bak General bu sadece kısa süreli bir anlaşma. Birlikte olsak da sizinle aynı fikirde değiliz. "
Luhan ciddi bir ifadeyle karşındaki adamla konuşurken Sehun onu umursamadan yürüyüp Tao ile konuşuyordu.
General genç adamın sinirli bakışlarını takip edip bittiği noktayı bulduğunda gözlerini devirmeden edememişti.
''Ona öfkeni geri döndüğümüz vakte sakla. Exoraum'da olanlar senin suçun. Onun bunlarla ilgisi yok. ''Diyerek toz zerrelerine bata çıka ilerlerken buraya direk iniş yaptığı için kendisine söylenip durmaya devam etmiş, arada göz ucuyla biraz gerisinde kalan Su Ho'ya bakmayı ihmal etmemişti.Sudan çıktığından beri oldukça durgun görünüyordu ve suyla var olan ruhu bu kuru çölde onu zorlayacak gibi görünüyordu. Lu Han'nın sözleri onu Su'Ho'lu düşüncelerden çekip çıkarırken tuhaf bir şeyler döndüğünü hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOST PLANET ''POWER" ||ChanBaek ||
Fanfiction找到他,把他叫醒!" (Onu bul ve uyandır Gökyüzü ve yer birer efsaneyken. Varolan 12 güç hayat ağacını yetiştirdi. Kızıl güçlere ait bir gözün yarattığı kötülük Yaşam ağacının kalbini kaplayıp ağacı yavaş yavaş kuruttu. Yaşam ağacını kucaklama niyetiyle...