Bölüm 6:Gerçeğin ardındaki silik kapılar

1.2K 172 118
                                    




Kahire /Mısır


''Kyungsoo  şu işaretleri görüyor musun?Bunlar yoktu. Bunlar gerçekten yoktu. ''

''Tanrım bu bulduğumuz, şuan  tespit ettiğimiz şeyler tüm dünyayı sarsacak. Bu şekiller neyi temsil ediyor sence? "

Jongin elinde not kağıtları, gözünde siyah çerçeve dereceli  gözlüğüyle uzun merdivenin en tepesindeyken Kyungsoo, restorasyon adı altında kapatılan bölgeye gözlerini endişeyle gezdiriyordu.



"Kyungsoo sen beni dinliyor musun? "Diye Jongin tekrar bağırdığında kısa olan umursamaz bir ifadeyle "O şekiller güçleri  temsil ediyor. On bir yeni şekil, on bir güç demek. En baştaki piramidin yani  en ucundaki amblem ışığı, onun hemen altındaki tek güçte yeniden dirilişi temsil ediyor.O bir Bennu kuşu yani dünyanın bildiği diğer adıyla o bir ankakuşu. "Diye gözleri etrafta hala dönerken Jongin'nin nefesi onun takılmadan bir kitap okurmucasına söylediği şeylerle  kesilmişti.



"Tanrım bunları nereden biliyorsun? Hiçbirimiz bunların tam olarak ne olduğunu bilmezken sen nasıl biliyorsun bunları? "diye aceleyle aşağı inmeye çalışırken baskı yaptığı merdivenin ucu lahite  sertçe dayanıp aşındırdığında Jongin, dikkatini çeken şeyle inmeyi bırakıp durmuştu.



"Kyungsooo? " diye titrek  bir sesle seslediğinde Kyungsoo kulağına dolan yüksek desibelli  başka bir sesle kaşlarını çatmıştı.



Bu kadar erken geleceklerini beklemediği için  korkuyla Jongine döndüğünde  gördüğü boşluk ile büyük gözleri daha da büyümüştü.



"Sikeyim!''



'' Neredesin Jongin?'' diye yumruklarını sıkıp lahitin çevresine baktığında sinirle bağırmıştı.

''GERİZEKALI NEDEN UYANMADIN SEN ?NEDEN HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORSUN?''

''Seni nasıl bulacağım?"Diye bağırışı  söylenmeye dönünce birbirine karışan seslerle derin bir nefes alıp yerine çakılmıştı.








"Bak General bu sadece kısa süreli bir anlaşma. Birlikte olsak da sizinle aynı fikirde değiliz. "

Luhan ciddi bir ifadeyle karşındaki adamla konuşurken Sehun onu  umursamadan   yürüyüp Tao ile  konuşuyordu.

General genç adamın sinirli bakışlarını takip edip bittiği noktayı bulduğunda gözlerini devirmeden edememişti.


''Ona öfkeni geri döndüğümüz vakte sakla. Exoraum'da olanlar senin suçun. Onun bunlarla ilgisi yok. ''Diyerek toz zerrelerine bata çıka ilerlerken buraya direk iniş yaptığı için kendisine söylenip durmaya devam etmiş, arada göz ucuyla biraz gerisinde kalan Su Ho'ya bakmayı ihmal etmemişti.Sudan çıktığından beri oldukça durgun görünüyordu ve suyla var olan ruhu bu kuru çölde onu zorlayacak gibi görünüyordu. Lu Han'nın sözleri onu Su'Ho'lu düşüncelerden  çekip çıkarırken tuhaf bir şeyler döndüğünü hissediyordu.

LOST PLANET ''POWER" ||ChanBaek ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin