SİS PERDESİ

356 12 0
                                    

Yaşanan her şey bir sis perdesi gibi pencereden tekrardan göstermişti kendini. Bu kadar zaman yapılmaya unutulmaya çalışılan her şey boşa gitmişti. Bu kadar zor unutulan bir şey nasıl olurda kolayca su yüzüne tekrar çıkabilirdi. Tabi ki çıkardı. Salak Derin sen unutmaya çalıştın diye yaşanmaz gibi olur mu sandın. 

Toygar içeri girdiğinde göz teması kurduğu ilk kişi hiç sektirmeden ben olmuştum. Suratı ne hale gelmişti. Dövülmüş müydü? O bakışları bir daha görmeye bile tahammülümün olmadığını o gün tekrar anlamıştım. Kim dövmüştü ki? Haberimiz olmadan başkalarına da zarar vermiş miydi? Toygardı o. Benim mavi kalemlerimi önce kırar sonra ben üzüldüğüm için daha çok üzülür ve gider hep daha yenilerini alırdı. Benimle bebeklerimin saçlarını örer, kendine bir şey alıyorsa hep iki tane alır birini de bana getirirdi. Toygardı o. O gece acımasızca boğazıma yapışan, gözü dönmüşçesine daha da ileri gitmeye çalışandı. Hem de benim isteğim olmadan. Vücudumda bırakmış olduğu izler yeni yeni yok olmaya başlamıştı. 

Levent Hocanın dersi sonlandırmasının ardından toparlanıp hemen çıkmıştık. Kantine doğru ilerlerken bir anda kolumu sıkan bir el sendelememi sağladı.

Kafamı çevirdiğimde Toygar olduğunu görmem gerçekten sabrımı taşırmıştı artık. 
"Yeter ya , bu ne sen istediğin zaman benim koluma dokunamazsın, sınıfıma gelip rezillik çıkaramazsın, sürekli başka numaralardan mesaj atıp atıp silemezsin. Çek şu elini rezil ettirme kendini daha fazla. Bu olayı biraz daha uzatırsan iş bu şekilde kapanmaz haberin olsun."

Bir iki adım geri çekilmesiyle bağırmaya başlaması bir olmuştu. Fakültenin yarısı koridorda etrafımıza toplanmıştı.

"Oooo Merhaba Derin Soylu beni hatırlamışsın gerçi unutamazsın. Sana zorla sahip olan bendim sonuçta değil mi? umarım o geceyi de unutmamışsındır tek dileğim bu. Aynı zamanda sevgiline dövdürdüğün kişiyim ben Toygar. Evet yanlış duymadınız hepiniz benim onu aldattığımı düşündünüz. Ama aslında o beni aldatmış hem de ARAS ÇAKIROĞLU ile bilemiyorum ne kadar zamandır bir ilişkiniz var hatta onu acaba nasıl kandırdın da seninle beraber oldu. Her neyse sadece buraya beni unutma demek için geldim. Ben sana zaten kendimi unutturmayacağım ama sen de beni unutma.''

Bu son sözleri söylerken aynı sınıfta olduğumuz Can ve Murat Toygar'ı biraz hırpalayıp dışarı çıkarmaya çalışıyorlardı. Amfi kapısında kalan Levent Hocanın  endişeli bir şekilde, söylenenleri mi dinlesin yoksa bana küçük bir özel hayatınızı buraya taşımayın fırçası mı atsın ikilemde kaldığı belliydi. Herkese rezil olmak artık bir yanaydı.  Biz ne Aras'la sevgiliydik ne de Toygar bana zorla sahip olmuştu.

Meriç'in beni çekiştirmeye başladığını hissetmişti. Koluna girip koridoru terk ederken bahçe kapısında Berk'le karşılaştık. Ayaklarımın ve ellerimin titremesini durduramıyordum. Etrafımdaki gözler  benim için ne kadar önemli bunu kendime gelince de düşünebilirdim.

'' Ne oldu Meriç? " duyduğumuz Berkin buz gibi sesiydi.

''Berk ,Toygar geldi. Saçma sapan bir sürü şey söyledi. Neymiş Aras'la Derin sevgililermiş onu aldatmışlar, Derin Toygarı dövdürtmüş hatta o gece ona zorla sahip olduğunu söyledi Derini tehdit ederken Can'la Murat onu dışarı çıkardılar. Yani bu kadar olmaz anlamıyorum bu ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum artık. Kız ne halde hiç mi görmüyor.''

Etrafımızdan geçen insanların hepsi bizi izliyordu.

''Ya bunlar da hiç sanki Derini tanımıyorlarmış gibi Aslı'yla Toygar'ın yaptıklarını unutup Derin'e düşman kesildiler. Kimseye güvenmeyeceksin işte böyle. Bırakın insanları yürüyün gidelim biz ya. İşe bak çıldıracam artık ben ama.''

Aynı zamanda yürümeye devam ediyorduk. Ağzımı bıçak açmıyordu. Berk'in sinirlendiğini görebiliyordum . Ama benim daha fazla şunu yapma bunu yapma diyecek halim kalmamıştı. Bahçe kantinine geldiğimizde Aras'ı orda bir bankta otururken bulduk. Koca gülümsemesiyle;

''Ne kadar da uzun süren dersleriniz varmış. Otur otur ağaç oldum. Neredesiniz ya?..''

Berk ağzından tükürükler çıkararak bağırmaya başladı. ''O şerefsiz yine gelip Derine bir sürü tehdit savurup bir de iftira atmış ;Aras'la çıkıyor beni dövdürttü hatta ona zorla sahip oldum falan demiş." Bana dönüp  "Ben demiştim Derin. En başından belliydi olanlar. Bir şey biliyordum ki seni sürekli uzak tutmaya çalıştım. Hiç dinlemedin beni hiç. Sen bana güvenmedin resmen. ''

Berkten duyduğum sözler sadece daha da şoka uğratmıştı beni. Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Elimden bir şey geldiğini hissetmiyordum artık. 

''Ne diyorsun Berk sen. Lan  buna yediği dayak yetmemiş mi ?''

Doğru mu duymuştum yediği dayak mı demişti?
Arasın bir anda yükselmesi Berkin kendinden geçmesi. Hiçbir tepki veremiyordum şuan. Mimik oynamıyordu suratımda emindim.

''Yeter. Yeter artık. İnsanlara söylediğinizden ne farkınız var. Siz de aynısınız. Yeter bıktım. Ya ben ne yaptım ya. Ben sadece sevdiğimi ve sevildiğimi düşündüm. Allah kahretsin ya kahretsin.(keşke bunları söylerken akan damlalara engel olabilseydim.) Bıktım anlıyor musunuz? Bıktım. Toygarın çok da haksız olduğu söylenemez,  bana sahip olmaya çalıştı belki olamadı ama ben o anları o lanet o iğrenç anları yaşadım. -Masada hatta tüm kantinde herkes susup beni dinlemeye başlamıştı- Ve yaşadığım için üzgünüm evet Berk seni dinlemedim çünkü bir kez olsun mantığımı susturmak istedim. Belki katılaşmış o lanet kalbim ısınır dedim. Senin Defneyi sevdiğin gibi sevmek istedim. Sadece sevmek istedim ben.''

Son sözlerimi söylerken masadan tüm eşyalarımı toplayıp kalkmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Son sözlerimi söylerken masadan tüm eşyalarımı toplayıp kalkmıştım. Hararetli bir şekilde ağlamaya devam ediyordum. Birden bir ağrı girdi sol yanıma ve verdiğim nefesleri geri alamamaya başladım. Hayır hayır ne oluyor şimdi,  sakin ol Derin sakince nefes al ve ver hayır alamıyorum. Olmuyordu nefesim gel-miiy-ordu...

Önce sanki beynimdeki sesler gitmeye başladı. Etrafımdaki insanlar yavaşladı. Arkamı dönmek istiyordum ama dengemi ayarlayamıyordum. Sonra bir anda her şey tekrar hızlandı kendimi yerde bulurken duyabildiğim tek şey tiz bir yankıydı.

***
YORUM BIRAKIN LÜTFEN

Hazan mevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin