Yoongi, gömleğinin yakasına özenle taktığı kravatın neredeyse kendisini boğmaya yeltendiğini hisseder gibiydi, Taehyung ise yorgun gözleriyle karşısında oturan, her halinden garip hissettiği ve hatta belki de evine geri dönmeye can attığı belli olan iş adamına baktı. Bu adamın kaşları neredeyse hep çatıktı. Taehyung onu gülümserken görüp görmediğini düşünmeye koyuldu bir süre.Yoongi'nin aksine utanıp sıkılmıyordu Taehyung. O yüzden diğer adamın gözlerine dik dik bakmaktan çekindiği yoktu. Yoongi ise yerin dibine girmek istiyordu.
"Eee, patron?" Taehyung sessizliği keskin diliyle bozdu. "Anlat bakalım. Neden beni görmek istedin?" Elini çenesine dayadı genç adam.
"Taehyung, bak..." Yoongi konuşmaya başladı. "Sana yardım etmek zorunda hissettim o akşam. Ama bildiğin gibi çok göz önünde bir insanım. Seni tanımıyorum bile."
Taehyung kocaman bir kahkaha atarak insanların dikkatini çekti.
"Benim senin gibi biriyle işim olmaz diyorsun yani, öyle mi?" Az önce attığı büyük kahkahanın tüm izi silinmişti genç adamın yüzünden. Şimdi gözlerine Yoongi'yi ürküten, biraz da heyecanlandıran bir bakış yerleşmişti.
"Zeki görünüyorsun ama aptalsın." Sözcükleri tükürüverdi Taehyung.
"Affedersin?" Yoongi tam üzerindeki utangaçlığı atmaya başladığını, sinirlendiğini hissettiği saniye, Taehyung diğer adamın nabzına göre şerbet verircesine masanın karşısından ona doğru eğilerek tatlı tatlı gülümsedi.
"Benim gibi biriyle alakadar olmak istemediysen neden yardım ettin o gece bana?" Taehyung sordu. Bu sorunun cevabını Yoongi de oldukça merak ediyordu. Söyleyecek bir şey bulamadığından sonunda boynundaki o yılan misali kravatı hızla çıkartarak kendisini karşısındaki güzel adamdan ayıran masanın üzerine koydu.
"Soyunmayı geceye sakla." Taehyung ukala bir gülümsemeyle gergin adama baktı. Diğer adam ise etkilenmemiş bir şekilde somurttu.
"Sana yardım etmeseydim o adam seni gebertirdi." Yoongi elini çenesine dayayarak bir süre düşündü. "Şirketimizde pozisyon alma olasılığı olan birinin yakını olduğundan bunun olmasına izin veremezdim. Ama seninle bir alakam yok, ve olmayacak. Ne yaptığını bilmiyorum, uyuşturucu mu satıyorsun, mafya mıs-"
"Eskortum." Taehyung sandalyesine geri yaslanarak gülümsedi. Yoongi'nin tepkisini seyretmek onu hayli eğlendirecekti ne de olsa. Hepsini zihnine kazımak istedi.
"Ne?" Dünyası başına yıkılmış olan Yoongi sordu.
"Duydun işte. Eskortum. Hem de en iyisinden. O yüzden o öpücüğü kafana takma."
Takım elbiseli adam hızla ayağa fırladı ve çantasını eline aldı. İçinde buluştukları sessiz McDonald's, loş ışıklarıyla ve ağır yemek kokusuyla iş adamını boğmuştu. Az önce öğrendikleri üzerine de daha fazla bu adamın yanında kalamazdı. Eğer biri görecek olsaydı bu Yoongi'nin ölümü demek olurdu.
"T-Taehyung, ben..." Yoongi konuştu. "Benim gitmem gerekiyor."
"O halde ben de seninle geliyorum."
---
Y/N: MERHABA. BİLİYORUM ÇOK UZUN SÜREDİR BÖLÜM ATMIYORDUM VE BUNA BÖLÜM BİLE DENİLEMEZ ÇÜNKÜ ÇOK KISA OLDU, AMA HİÇBİR ŞEYDEN İYİDİR DİYE DÜŞÜNDÜM. ÖZLEMİŞİM BU HİKAYEYİ. LÜTFEN BENDEN VAZGEÇMEYİNSDKFJSKDJ SÖZ VERİYORUM YAZACAĞIM!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turning Point | 태기
Fiksi PenggemarKarmaşık bir dizi olay sonrasında Yoongi ve Taehyung'un kader ipleri birbirine dolanır. Bu, iki adam için de bir dönüm noktası olacaktır. ㅡKTH&MYG