forty nine

3.2K 253 21
                                    

Gözlerimi açtığımda artık uğrak yerim haline gelen revirin yatağında yatıyordum. Ama bu sefer etrafım daha kalabalıktı.

Min Youn gözlerimi açtığımı görünce direk sırtıma bir beşlik geçirip kolunu omzuma attı.

"Günaydın şampiyon."

Eun ve Sang, koç, takımdakiler, ailem ve Cho Hee. Herkes oradaydı. Utanmıştım.

Koç birkaç adım ilerleyip yanıma geldi.

"Sözünü tuttuğun için teşekkürler Jungkook. Beni gururlandırdın."

Başıma bir iki kez vurup

"Ödül töreni yarın. Bu akşam iyice dinlen."

dedi ve babama selam verip odadan çıktı.

O gittikten sonra takımdakiler beni yataktan kaldırıp iteleyerek odadan çıkardılar.

Geniş alana geldiğimizde bir anda havalandığımı hissettim.

Yuvarlak olmuş beni ellerinin üzerinde zıplatıyor, bir yandan da avaz avaz bağırıyorlardı.

"Red Kit'imiz çok yaşa!"

Ne kadar sürdü bilmiyorum ama sonunda yorgunlukları kendini gizleyemedi ve ayaklarım yere bastı.

Maç sonu ben olmadığım için grup kucaklaşması yapmadıklarını söylediler. Teşekkür ettim. Açıkçası bu beni duygulandırmıştı.

Takım ruhu, bu güzeldi.

Hepimiz kollarımızı açarak ellerimizi birbirimizin sırtına koyduk ve tüm gücümüzle bağırdık.

"Bir İki Üç! Kızıl Fular çok yaşa!''

Herkesin birbirine iyi dinlenmesini söylediği bir ayrılmadan sonra Min Youn

"Ben de gitmeliyim adamım. Yarın görüşürüz. İyi işti!"

diyerek yumruğunu uzattı. Tokuşturduğumuzda maçtan önceki tekrarı hatırladım.




"Hadi yakalım şu sahayı!"




Bunu anlamış olacak ki göz kırptı ve tekrar etti.

"İyi işti."

Güldükten sonra arkasına bakmadan uzaklaştı. Bir arkadaşa sahip olmanın güzelliğini sanırım ilk kez şu an anladım.

Bu konuyu daha düşünecektim ki arkadan gelen sesle yönümü değiştirdim. Eun ve Sang bana doğru koşuyordu.

"Dostum son atış muhteşemdi!"

"Ben demiştim kazanacağız diye.''

"Bir an hiç gelmeyeceksiniz sandım."

sorun değil ; jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin