Memories [Mendes]

0.3

"Gerizekâlı!" diye homurdanan Jesy'e ters bir bakış attım.

"Bir saattir ne sövüyorsun ya?" diye mırıldandığımda elindeki telefonuma gözlerini kısarak bakıyordu.

Shawnla mesajlaşır mesajlaşmaz Jesy'nin yanına fırlamış ve ona mesajları okutmuştum. Elli tane ekran görüntüsü almış, onları kendine atmış ve şimdi mesajları inceleyip bana sövüyordu.

"Sen Shawn Mendes'le konuşacak insan mıydın be?" dediğinde ona şaşkın bir bakış atıp elimi kalbimin üzerine koydum.

"Ama beni kırıyorsun şuan."

"Şimdi ben kemiklerini bir kıracağım." dedi ve derin bir nefes alıp telefonu kenara bıraktı.

"Ben burada çocuk yabancıya gitmesin diye uğraşayım, sana yapmaya çalışayım, üstüne çocuk sana mesaj atsın, sende salak salak şeyler yaz. Oldu mu şimdi?"

"Daha ne yapayım?" dediğimde kaşlarını çattı. "'Bono nodon mosoj otoyorson'" diye taklidimi yaptığında gülmeden edemedim.

"Bak bakalım bir daha sana yazıyor mu?"

"Yazmasın, bana ne?"

Jesy derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. Evet, kesinlikle sinirlerini bozmuştum.

"Seni döverim Jade. Bak çok ciddiyim, seni döverim. Bu kaç kişinin yatmadan önce kurduğu bir hayal biliyor musun? Hani sen okuduğun fanfic kitaplarında o sakin tepki veren kızlara sinir oluyorsun ya, farkında mısın bilmiyorum ama şuan sende aynısını yapıyorsun ve bu beni delirtiyor."

Aslında onunla konuştuğuma bende hala inanamıyordum çünkü her ne kadar hayranı olmasam da Shawn Mendes'den bahsediyorduk. Ve galiba Jesy haklıydı.

"Haklısın, ne diyeceğimi bilemedim." dediğimde ellerini çıtlatmış ve sırıtmıştı. "Tabi ki haklıyım Jade." dedi ve sırıtması genişledi. "Ben ne kadar mükemmelim yahu! Resmen istediğim şeyler gerçekleşiyor. Demek ki başka birşey isteseymişim olacakmış."

Yatakta kendini geriye atarken mırıldandı. "Ah ah, gönlümü şu Nash kapmasaydı."

Bu sefer ben sırıttım. Nash olmasaydı kesinlikle benimle uğraşmazdı. Ama maalesef ki, Nash vardı ve Jesy onu seviyordu. Ve ona güveni sonsuzdu.

Ayağa kalktım ve ellerinden tutup onu da kaldırdım. "İçeri ilk giden bu akşam ki filmi seçer." dememle aynı anda koşmamız ve kapıdan geçemeyip yere yapışmamız bir olmuştu.

İkimizde yüz üstü yerde yatarken kafamı yere yaslayıp Jesy'e döndüm. O da bana dönmüştü.

"Jade?"

"Hı?"

"Ağzına sıçayım!"

***

Derin bir nefes alarak aynadan kendime son kez baktım ve odadan çıktım. Bugün, büyük gündü ve ben haddinden fazla telaş yapıyordum. Sürekli aklımda bilgileri tartıyordum ve büyük ihtimalle orada aklımdakiler çıkıp gideceklerdi.

Salona girdiğimde Jesy'nin ayakta dikilmiş heyecanla bana bakan suratıyla karşılaşmıştım.

Benden daha heyecanlı görünüyordu. Ama ben daha çok telaşlıydım.

"Bak, ben seninle gelemem ama seni izleyeceğim tamam mı? Sana inanıyorum, başarabilirsin. Telaş yapma ve iyi düşün. O çift kişilik bilet ile diğer ödülleri oradan alıp çıkacaksın. Sonra bir ay boyunca onunla görüşeceğiz. Ya klibinde oynayacaksın klibinde. Rüya gibi değil mi? Sana güvenim sonsuz. Yaparsın sen."