ERTESİ GÜN
Sabah kalktığımda içimde değişik bir heyecan vardı.
Hemen kendimi duşa attım.
Çıktıktan sonra üzerimi değiştirdim.
Bugün seçmeler olduğu için şık bir şeyler giymek istedim. Hemen üzerime siyah bir tişört altına da siyah etek giydim. Saçlarımı kurutup taradım ve makyaj yaptım.
Aslında benim makyaj anlayışım eyelinerla rujdan ibarettir.
Aşağı indiğimde herkes kahvaltı masasındaydı.
‘’Herkese günaydın.’’ dedim neşeli sesimle.
Sonra hepsi birlikte bana ‘’Günaydın.’’ dediklerinde ben çoktan yerime oturmuştum.
Kayra ve babam hemen üzerimdekiler inceleyip bana tip tip bakmaya başladılar. Yani açık bir şey giydiğim düşünmüyorum ama neyse.
Kahvaltıdan sonra hemen Azra’yı aradım.
‘’Alo hayatım günaydıın nasılsın?’’
‘’İyiyim canım annenlerden izin alabildin mi?’’
‘’Azra’dan kurtuluş olur mu hayatım tabikide aldım.’’
‘’İşte benim kızım ya.’’ dedim dalga geçerek ve gülerek.
‘’Neyse sen hazırsan buluşalım.’’
‘’Hazırım Azra. Sen bize gel beraber çıkarız.’’
‘’Peki canım öptüm.’’
‘’Bende öptüm görüşürüz.’’ deyip telefonu kapattım.
Azra gelene kadar bende yukarı çıkıp kendime bir hırka seçmeye karar verdim. Malum hava biraz esiyor.
Sonra hırka almaktan vazgeçip kırmızı kareli bir gömlek aldım.
Canım sıkılınca aşağı annemin yanına indim.
Sofrayı toplamayı bitirmiş babamla gülüşüyorlardı. Hep onlarınki gibi bir ilişkim olsun istemişimdir.
Bu kadar uzun süre birbirlerine dayanabildiklerine göre gerçekten çok sabırlılar ve yıllar geçmesine rağmen sevgileri hiç tükenmemiş.
Bir ara annemden taktikler almalıyım sanırım.
Sevgilim yok ama belki bu sayede bulabilirim.
‘’Yapmayın ama ya kıskanıyorum.’’ diye kendimi ikisinin ortasına attım.
‘’Sende gel kızım.’’ deyip beni kollarının arasına aldırlar.
Mükemmel bir aileye sahip olduğum için binlerce kez şükrediyorum.
Bu sırada sinir bozucu abim(!) bu mutlu anımızı böldü sanki.
‘’Ne bu böyle vıcık vıcık sevgi saçıyorsunuz.’’ diye söylendi suratını buruşturup.
Benim abim odun hayvanın teki. Annemde babamın eskiden öyle olduğunu söylese de hayatta inanmam babam gibi romantik bir adam öyle olamaz bence.
Kime çekti bu bilmem ki.
‘’Sen ne anlarsın be odun.’’ diye karşılık verince alay eder gibi güldü.
‘’Kes sesini sümüklü ben senin gibi ağlak ve duygusal değilim. Erkek adam böyle davranır.’’
Sevsinler. Erkek adammış.
İçimden abime hunharca güldüm.
‘’Ağlak değilim bir kere.’’
‘’Hıhı görüyoruz Melina’cım aynen değilsin.’’
‘’Aaa çocuklaşmayın.’’ diye ortalığı sakinleştirmeye çalışan annemdi.
Ve kapı çaldı.
‘’Ben bakarım. Azra’dır.’’ deyip kapıya yöneldim.
Tahmin ettiğim gibi gelen Azra’dan başkası değildi.
‘’Hoşgeldin kuzucuk.’’ dediğimde sıkı sıkı sarılıyorduk.
Azra benim bebeklikten beri arkadaşımdı. Annesi Zeynep teyzede annemle babamın yakın arkadaşıydı. Bu yüzden sürekli beraberdik.
Beraber içeri geçtiğimizde Azra annemlere de selam verdi.
Biz çıkarken annem arkamızdan hiçte şaşırmadığım bir şekilde ‘’Azra annenlere selam söyle kızım.’’ diye seslendi.
‘’Ayayayayay Azra ben çok heyecanlıyım ya.’’
‘’Sorma Melina ya bende çok fazla heyecanlıyım.’’ dedi ve zıplamaya başladık.
Çok salağız evet.
Nihayet seçmelerin olduğu yere geldiğimizde adımızı yazdırdık.
Oradaki görevliler bize seçmelerin 2 saat sonra başlayacağını ve beklememiz gerektiğini söyledi.
Bizde o sıkıcı yerde beklemek yerine yakınlardaki bir yere oturmaya gittik.
Azra’yla beraber kahvelerimizi içerken telefonuma mesaj geldi.
‘Melina bugün bir şeyler yapalım mı?
-Rüzgar’
‘Rüzgar bugün bizim dans kursu için seçmelerimiz var kusura bakma başka zamana.’ diye cevap yazdım.
Geri cevap vermedi. Her erkek gibi Rüzgar’da öküz diye tabir ettiğimiz kategoriye giriyordu.
Saate baktığımızda seçmelerin başlamasına az kaldığını görüp kalktık.
Seçmelerin yapılacağı yere geldiğimizde 1-2 kişinin performansını sergilediğini gördük.
Onlardan sonra birkaç kişi daha sahneye çıkıp dans etti.
Benim adım söylendiğinde heyecandan elim ayağıma dolaşacak gibiydi.
Sakin ol Melina yapabilirsin diye kendimi avutmaya çalışıyordum.
Sahnede yerimi aldıktan sonra dans etmeye başladım.
Karşımda oturan 3 kişinin gülümseyerek bana baktığını gördüğümde ‘’Oldu kızım bu iş’’ diye kendimi tatmin ettim.
Dansımı bitirip tekrar kulise geldiğimde sıra Azra’daydı.
O dans ederken yanıma biri yaklaştı.
Gerçekten çok yakışıklı bir çocuktu mavi gözleri ve sarı saçlarıyla çok hoş görünüyordu.
‘’Merhaba ben Deniz.’’ deyip gülümseyerek elini uzattı.
‘’Merhaba. Melina’’ elini sıktım.
‘’Sanırım ilk defa dans ediyordun.’’
‘’Evet ya biraz öyleydi.’’
‘’İnşallah kazanırsın seçmeleri.’’ dedi hala gülümserken.
‘’İnşallah.’’ diye karşılık verirken Azra dansını bitirip yanıma geldi.
Yüzü gülüyordu ve bu iyiye işaretti sanırım.
Herkes performansını sergiledikten sonra hep birlikte sahneye çağırıldık.
Jüri sonuçların yarın açıklanacağını söyleyip iyi günler diledikten sonra salondan çıktı.
Bu sırada yanıma gelen Deniz’i son anda fark ettim.
‘’Melina bir şeyler içmeye gidelim mi ne dersin?’’
‘’Bizim işimiz var sonra gidersin.’’ diyen Azra hemen beni kolumdan çekiştirip dışarı sürükledi.
‘’Noluyor Azra ya ne bu acele?’’
‘’Gidince görürsün hadiii.’’
Bu kız beni cidden deli edicek bir gün ama ne zaman.
EVET ARKADAŞLAR BİRAZ GEÇ GELDİ BÖLÜM AMA KUSURA BAKMAYIN ARTIK BUARADA MEDYADA MELİNA VE BUGÜNKÜ KIYAFETLERİ VAR :d
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onu Kaybetme
Teen FictionRüzgar ve Melina. Çok yakın iki arkadaş. Fakat bu yakınlık uzun sürecek gibi görünmüyor. ‘’Neden ben Rüzgar? Neden?’’ ‘’Çünkü Melina sen farklısın.’’ Sevgileri onları bir arada tutmaya yetecek mi? Melina Rüzgar’ın aşkına karşılık verebilecek mi? D...