4 o'Clock ❅ bts•bp ✓

4 O'Clock × 37 "Memories"

Medya; Jungkook - 2U (Cover)

** eğik biçimde olan yazılar, videoda olan olaylardır.

"Heyecandan burada kalp krizi geçirebilirim galiba," dedi Jisoo ellerini kendine yelpaze yaparken.

"Sakin olun, yoksa şarkı söyleyemezsiniz."

Jennie, istifini bozmadan bir koltuğa yayılmış sadece sıranın ona gelmesini bekliyordu. Gösteri günündeydiler. Ve hepsi inanılmaz derecede heyecanlıydı. Sadece bazıları bunu gösteriyor, bazılarıysa göstermemeyi tercih ediyordu.

Yoongi, Hoseok, Jin ve Namjoon etrafta koşuşturuyor hazırlıkları son kez kontrol ediyorlardı. Jennie ve Yoongi'nin beraber bakmış oldukları geniş tiyatro salonundalardı. Yoongi sabahtan gelip çoğu şeyi halletmiş olsa da, mükemmelliyetçi yapısı yüzünden dönüp dönüp kontrol ediyordu.

"Kapanışı siz yapacaksanız," dedi Jennie, Jisoo'yu rahatlatmaya çalışırken.

"Bu daha çok heyecanlanmama sebep oluyor işte!" diyerek ayağa fırladı Jisoo. Etrafta geziniyor ve kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Kızlar," diyerek yanlarına yaklaştı Hoseok, yüzünde hiç eksik olmayan gülümsemesi vardı. "Nasıl hissediyorsunuz."

"Garip," diye mırıldandı Rose. Hoseok da onu rahatlatmak amacıyla omzunu patpatladı.

"İyi iş çıkaracağınıza eminim," dedi ve sonra Lisa'ya baktı. "Lisa, üst kattaki malzeme odasında dans gösterisi için kullanacağımız kıyafetler kalmış. Gidip getirebilir misin? Şu an diğerleri hiç müsait değil."

"Tamam, Bay Jung." diyerek koşar adım sahnenin arkasında onlara ayrılan odadan çıktı ve merdivenlere yöneldi Lisa.

Tiyatro salonuna çıkan merdivenin aksine, çatı katına çıkan merdiven tahtaydı ve biraz eskimişti. Çıkan gıcırtılı sesten dolayı yüzünü buruşturdu ve adımlarını hızlandırdı genç kız. Hoseok'un bahsettiği odayı bulduğunda, karanlık olduğundan ışık aramıştı. Neyse ki fazla bakınmasına gerek kalmamıştı ve odayı loş olarak da olsa aydınlatan minik ampülü açabilmişti.

Hoseok'un istediği kıyafetleri bulmak amacıyla etrafı gözleriyle tararken birden kocaman beyaz perdenin bulunduğu duvardan kocaman bir ışık yayılmış, loş odayı tamamıyla aydınlatmıştı. Lisa'nin gözleri kamaşmıştı bu yüzden birkaç kez gözlerini kırptı ve elini yüzüne siper etti.

Gözleri sonunda ışığa alıştığında, elini yüzünden çekti ve şaşkınlıkla perdeye bakmaya başladı. Çok değil, sadece birkaç saniye sonra perdeye bir video yansıtılmıştı.

"Jungkook!" diye seslendi genç kız gülerek. "Eğer o kar topunu kafama atarsan seni öldürürüm, anladın mı?"

"Beni yakalayabilirsen, öldürmene izin veririm."

Jungkook da tıpkı Lisa gibi gülerek konuştuğunda, Lisa elindeki kamerayı kendilerini çekebilecek şekilde konumlamış ve Jungkook'u yakalamak amacıyla koşmaya başlamıştı. Jungkook, bir yandan Lisa'dan kaçırıyor ve bir yandan da bağırıyordu.

"Tamam, Lisa!" diyerek pes etti genç adam. "Biraz daha hızlı koşarsam yere düşeceksin."

"Hah! Yoruldum demiyor da.."

Lisa yerden aldığı karı acımasızca Jungkook'un montunun içine attığında Jungkook soğuktan bağırarak yerlerde yuvarlanmaya başlamıştı. Ama bu daha çok üşümesine ve daha çok bağırmasına neden oluyordu. Lisa gülme krizine girerek, kameraya yaklaştı ve kamerayı kapattı.