Tırmanış

30 5 2
                                    

Bulunduğum oda çok soğuktu.Üşümemek için elbisemin kollarını ellerime kadar çekiyordum.Bir kenara geçip oturmaya karar verdim.Oturduğum yer soğuktu ama ayakta kalmaktan yorulmuştum.

Karnım acıkmıştı.Getirdikleri yemeklerin hiç birini yemiyordum.Sadece bir köşeye geçip ağlıyor ve etrafta dolanıyordum.

Odanın kapısı açılınca içeri siyah saçlı bir adam girdi.Gözleri koyu kahve renkteydi.Odanın parlak ışığı daha da arttı.Gözlerimi kapattım.Bir süre bekledikten sonra açtım.

İçeri giren adam bana doğru geldi.Yere eğildiğinde bana baktı.

"Neden yemeğini yemiyorsun ?"dedi.

"Beni daha erken öldürmeniz için mi ?"dedim.

"Öyle bir niyetimiz yok sadece cezanı çekeceksin öldürme yok burda"dedi yumuşak bir dille. "Bak göstereyim"dedi ve üzerinde yemek tepsisi bulunan masaya doğru gitti.Eline aldığı yemek tepsisini yanıma getirdi ve yemeğin tadına baktı.

"Görüdün mü ?.Zehirli felan değil bunlar"dedi bana bakıp gülümseyerek.Yemeğin zehirli olmadığına emin olarak yemeye başladım.Karnımda çok acıktığı için nefes almayı bile unuttum.

Kafamı hafifçe kaldırıp adama baktığımda tuhaf bir şekilde bana bakıyordu.

"Ne var ?"dedim yüzümü buruşturarak.

"Çok güzel yiyorsun"dedi ve odadan uzaklaştı.

~~
Birkaç gün sonra kaldığım yani tutulduğum odaya bir kadın girdi.Turuncu saçları ve mavi gözleriyle güzel duran bu kadın gözlerinin rengine yakışan bir mavi elbise giymişti.

"Merhaba Shailene dedi.

"Merhaba"dedim.Yorgunluk ve kaç gündür edemediğim duşla çok kötü haldeydim.

"Benim adım Melanie.Buraya cezan için konuşmaya geldim"dedi.

"Bende ne zaman öleceğimi merak ediyordum doğrusu"dedim ona bakıp.

"Hayır ölmeyeceksin sadece sana ceza şeklinde bir teklif bulunacağız tabii bu iki seçeneği de seçmekte sana kalmış bir karar"dedi Melanie.

"Peki ne gibi karar bunlar"dedim merakla.

"Gidince görürüz sen sadece beni takip et"dedi.Eliyle gelmemi işaret ederek.

Ayağa kalkıp Melanieyi takip ettim.İlk defa bu odadan çıkmıştım.Odanın dışındada bir sürü kapılar vardı.Melanie büyük kapılı bir odaya girdi.Bende arkasından onu takip ettim.

Girdiğim odanın içinde renkli tuvallerde resimler bulunuyordu.Odanın duvarları bembeyazdı ve soğuktu.Bu insanlar nasıl burda yaşayabiliyorlardı.Çok soğuktu burası ve odanın içindeki büyük camlardan yansıyan ışık odayı iyice aydınlatıyordu.

Melanie deri büyük koltuğa oturdu.Ve konuşmaya başladı.

"Öncellikle cezan hakkında konuşalım.Bildiğin üzere burada 2-3 gün kadar tutuluyorsun"dedi sandalyesinin üzerindeki kağıtlara bakıp kafasını kaldırdı.

"Evet biliyorum"dedim yorgun bir sesle.

"Cezan konusuna gelince sana iki seçenek sunuyoruz.Birinci seçenek ki buna kimse dayanamadı.Sen ne diye sormadan önce ben söyleyeyim.Dolunay gecesinde seni bir kurda dönüştürüceğiz ve bize hizmet ediceksin.İkinci seçenek ise senin hafızanın silinmesi.Karar senin"dedi ve dikkatle bana baktı.

Hafızamın silinmesini istemiyordum bunun yerine dönüşüp kurt olmak daha iyi bir seçenek gibiydi.Nasıl olsa çoğu kişi başaramamıştı.

"Ne yani nasıl kurda dönüşücem bir hayvan mı olucam ?"dedim merakla ona bakıp.

Şafak VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin