İyilik kurtaracak Dünya'yı.

445 80 98
                                    

"Güneş tutulması esnasında doğan tek çocuk bendim. Dolayısıyla diğer insanların yapamadığı şeyleri yapan tek kişi olma ihtimalim yüksekti."

Doğdum, güneş tutulmasına denk gelen o nadide çocuklardan biriydim. Dünyada ki tüm insanlığın kaderini değiştirme ihtimalim de vardı, onları koca bir kaosa sürükleme ihtimalimde.

Büyüdüm, her an ve her saniye doğru anı bekledim, yapılması gerekeni tam zamanında yapmalıydım.

İnandım, şimdi başarmak için adım atmak üzereyim. Yanımda beni bir parça güçlü kılan biri daha var, ben ondan farklıyım, o benden farklı.

Arın.

Acı çeken tüm insanların acısını içimin en derininde hissettiğim anlara şahit olduğu da var, tam aksi huzura kavuştuğum anlara da.

Hepimizin yaratılışının bir sebebi var.
Bazıları kötü doğar, bazıları iyi.
Ben sadece bir elçiyim, Ekim çıkmazında oluşan güneş tutulmasında doğan o tek çocuğum.

"Bugün neler gördün?" Arın'ın yanıma gelirken toparlandım. Kahverengi gözlerini, buz mavisi gözlerime kenetlerken her bir adımı daha da güçlenmemi sağladı.

Gülümsemek şöyle dursun yüzümde mimik oynatamıyordum. Sabah ki şoku atlatmam mümkün görünmüyordu.

"Arın," dedim sakince. "Bunlar iyi şeyler değildi, sormasan?"

"Ladin alış artık buna." Gülümsedi, yüzünde oluşan gülümseme kainata hükmedecek kadar eşsizdi.

"Tam dört çocuk gördüm zihnimin içinde. Acı çeken, yardım bekleyen dört çocuk."

Yüzü acıyla kasılırken, siyah saçları rüzgarla beraber kıpırdadı. "Hangileri kurtarılabilir?"

Soruyordu çünkü kurtaramadığımız her bir insanın, her bir çocuğun acısı benim ruhumda son buluyordu.

"Güneşin çocukları sadece birini alabilmiş, diğer üçüne ulaşmam gerek."

Birde güneşin çocukları var, kendilerini efendi gören, dünyada ki tüm kötülüğe hükmetmek isteyen.

"Hazırlan çıkalım bir an önce."

Arın'ın temiz kalbi, benim ruhumla harmanlanmıştı sanki. Ben daha tek bir cümle etmeden, yardım elini bana uzatır desteğini asla eksik etmezdi.

"Kuralları biliyorsun," diyerek hatırlatma yaptım. "Onları bulduğumda beni bekleyeceksin."

Kurtaramadığım her bir ruhu uğurlamak zorundaydım, kurtardıklarım ise benim ruhumun şifası olurdu her seferinde.

Şifa mührümün her bir kelimesini kendi kendime tekrar edip, çıktım evden. En kötüsüne hazırlanıp en iyisi ile karşılaşmak için hazırladım kendimi. Bazen korktuğum başıma gelir kötüsü yaşanırdı, bazen ise tam tersi en güzeli olurdu.

Arın, arabayı toprak yolda sürerken, gitmemiz gereken yolu tarif ettim. Aklım gördüğüm çocuklardaydı, onları kurtaramazsam, bir çentik daha atılacaktı ruhuma.

Ben kurtarıcıydım, ben elçiydim, ben insanlara yapılan zulüme, kötülüğe, dur demesi gerekendim.

Arın arabayı hızla kullanırken, geçen gün patlama yaşanan hastanenin önünden geçiyorduk.

Ruhumun acıyla kasıldığını hissettim. Kaybettiğim onca ruhun tenimi yara yara içimden geçtiğine tekrar tekrar şahit oldum.

Yaradılış amacım belliydi; İyiyi, masumu, koru. Kötüyü, kötülüğü cezalandır.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EKİM ÇIKMAZI (YAZMA GÜNLERİ EKİM 1.Sİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin