Merhabaððð. Multimedya Yanký.
Sabah herkesin belalısı olan fakat benim olmayan sesle uyandım. Sıkıyosa uyanmayın yoksa anneniz bir adet canavar kardeşi üstünüze salar. Neyse kalktım başka çarem yoktu. Banyodaki işlreimi hallettim ve çıktım.
Aslında bir duşa girsem iyi olacaktı diye düşünüp kıyafetlerimi aldım ve duşa girdim. 20 dakika sonra duştan çıktım. Saçlarımda bir ağırlık vardı ama sudur deyip hızlıca giyindim ve tam saçlarımı kurutacaktım ki saçlarım birbirine yapışık olduğunu gördüm. Hemen;
"DENİZ" diye avazım çıktığı kadar bağırdım.
Deniz odama gelip tam bişey diyecekken saçlarımı görüp kahkaha atmaya başladı. Ben onun üstüne üstüne yürürken o kaçmaya başladı. Merdivenlerden inip direkt mutfağa girdi. Annemde bizim bu halimizi görünce ilk şaşırdı sonra benim saçımı görüp oda kahkaha atmaya başladı.
Siz şimdi saçına ne oldu diyeceksiniz hemen anlatıyım bu Deniz benim şampuanıma tutkal koymuş. Allah'ım sabır diyerek odaya çıktım ve yine banyoya girdim. Hemen saçımı yıkayıp çıktım. Allah'tan biraz düzelmişti. Hemen formamı giyip saçımıda bol ördüm. Makyaj ne alaka deyip yapmadan çıktım ve mutfağa gittim.
Herkes sessizce kahvaltısını yaparken Deniz yine gülüyodu. Sinirimi bozsada bişey demedim ve devam ettim yemeye. Denizle aramda yaş yok çünkü biz ikiziz. İsimlerimizde yakın zaten . Onunki Deniz benimki Kumsal. Abimin adı da Uzay. Diğer abimin adıda Çınar. Ailemin hepsini seviyorum. 4 kardeşiz. Deniz tam bir canavağğr.
Bu hafta sonu abim gelicek. O yüzden mutluyum. Abim 4 yıldır Londra'da. Ve evli. Tabiki daha 3 yaşında bir oğlu var. Afı berktan. Eşinin adı ise Güneş. Ama gelmiyorlar . Bu sinirimi bozsada haftasonu dönmesi sevindiriyo beni. Kahvaltım bittiği için Denizle arabaya binip okula doğru yol aldık.
Şimdi diyeceksiniz ki ehliyetin mi var. Hayır henüz yok ama sizi her durumdan kurtaran bir babanız varsa gerisi boş. Koleje gelince arabayı drift atarak park ettim. Kolejin adı "BAYHAN KOLEJİ".
Neyse diyip direkt sınıfa çıktım. Deniz ise arkadaşlarının yanına gitti. Ben uyumayı tercih edip dıraya kafamı gömdüm. Hızla bırakınca kafam birazcık acımıştı. Neyse diyip uyudum.
Gelen seslerle uyanmak zorunda kaldım herkes sınıfa geliyodu. Ben törene inmedim. O ne ilkokul çocuğu gibi ıyy. Ben böyle saydırırken sınıfın kapısı açıldı. Ama pat diye çarptı kapı. İçeriye sinir kat sayısı asal sayı olan, benden iki üç yaş tahminen büyük biri girdi.
Hemen 3 sıra önümdeki kızın yanında durdu. Kolunu sıkmaya başladı kızın ve ardındanda bağırmaya başladı
" GERİZEKALI NE DEMEK AYRILIYORUM!? NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN SEN APTAL!?" Kız Korkmuşa benziyodu. Hıçkıra hıçkıra ağlarken "seni istemiyorum" dedi. Ben ayağa kalktım sınıfta diğerleri oturmuş izliyodu. Sinirlendim. 7 yıl dövüş eğitimi aldık Deniz'le. Oğlan tam elini kaldırmış vuracakken tuttum bileğinden. Bana ilk şaşkın gözlerle bakarken bir anda eski sinirine döndü. Elini çekecekken ters çevirdim ve sırtına dayadım.
Sinirini 200 metre öteden dahi görebilirdiniz. Ama ben umursamadım. Salak işte bana biişey yapabileceğini sanıyo. Kulağına eğilip sakin kalmaya çalışarak "kızdan uzak duracaksın" dedim ama sesim yine sinirli çıktı. Yine bağırıp
" SUS BE SALAK! SENİ İLGİLENDİRMEZ BU BİZİM ARAMIZDA OLAN BİŞEY!!!"
Benim tepem iyice attı. Bana bağıramaz.
"BİRİNCİSİ BİR. DAHA. BANA. ASLA. BAĞIRMAYA. KALKMA. İKİNCİSİ KIZDAN UZAK DURACAKSIN ÜÇÜNCÜSÜ" dedim ve kulağına eğilip " bir erkek böylemi savunur kendini aptal!?" Diye söylendim fısıltıya. Ve sonrada kolunu bırakıp sırama geçtim ve elimi çenemin altına koyup oğlana bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNYA
Teen Fiction(HİKAYEDEKİ KONUŞMALARIN %50 Sİ GERÇEKTİR.) "Benden ne istiyorsun?"dedim dayanamayarak. "seni seviyorum Kumsal görmüyor musun? Ben Yankı Doğan seni seviyor anlasana."dedi. "Ben seni sevmiyorum. Beni rahat bırak." Dedim ve yürümeye başladım. 7 8 ad...