uǝʇ

490 57 8
                                    

Sonunda o gün gelmişti. Luhan şuan uçaktaydı Seul'e dönüyordu. Aslında biraz endişeliydi çünkü bilirsiniz hala tam olarak aşamamıştı korkularını. Takipçilerine ne zaman havaalanına ineceğini bildirmemişti çünkü söyleseydi büyük ihtimalle izdiham olurdu. Bunun için fazlasıyla yorgundu. Sadece sessizce gelip buluşmasını yapıp, hyunglarını görüp gidecekti geri.

3 saat sonra havaalanına güvenli bir şekilde inmişti. Oradaydılar işte herşeyden çok özlediği hyungları orada özlemle bakıyorlardı Luhan'a. Luhan koşarak yanlarına gitti ikisine de sıkı sıkı sarıldı.

"Ah ah Lulu'm özlettin kendini."

"Bende sizi çok özledim Baek hyung ve Chan hyung."

"Her neyse Baek bebeğim hadi ağlama da evimize gidelim biliyorsun sevgilim ağlamana dayanamıyorum her ne yüzünden olursa olsun."

"CHAAANN~"

"Yah! Siz çok tatlısınız ama bu ne?!???"

Cidden imrenmiştim onlara. Çok güzellerdi. Chan hyung ultra kaslı kollarıyla bavullarımı taşımaya başladı biz de yanında Baek hyungla konuşarak gidiyorduk. Tam o anda tanıdık bir çift gözle göz göze geldim. Maske takmıştı ama tanıyordum işte o derinlikleri bir yerden. Fazlasıyla tanıdık geliyordu. Takmadım. Bir şeyleri umursamayı bırakalı çok olmuştu. Umursamak için de yorgundum zaten.

Aradan saatler geçmiş ve biz Baek hyungla konuşmadık konu bırakmamıştık. Chan hyungun işi çıkmıştı bu yüzden gitmek zorunda kaldı. Biraz dışarıya çıkmak istemişti canım. Özlemiştim sonuçta buraları.

"Hyung ben biraz dışarıda dolaşacağım, geliyor musun?"

"Luhan seni yalnız göndermek istemem ama biliyorsun işim erken başlıyor ve yatmam gerek."

"Hyung cidden hiç sorun değil. Hadi sen uyu ben de biraz dolaşıp geleyim merak etme başıma birşey gelmez."

"Ama bak çabuk gel eve tamam mı Lu? Yetişkin bir insan olsan bile pek tekin olmuyor buralar geceleri."

"Tamam anne."

"Yah Lu! Seni düşündüğümden söylüyorum bunları sensin anne!"

Gülümsedim. Çok tatlıydı.

"Biricik hyungum benim şaka yapayım demiştim."

Somurtkan ifadesi benim sevimli dudak büzüşümle tekrar gülümseye başlamıştı.

"Tamam, tamam. Affettim hadi."

"YEHET!"

Bu yöntemi seviyordum çoğu zaman işe yarıyordu.

"HADİ ÇIKTIM BEN HYUNG"

"BİR ÇIKAMADIN GİTTİ HADİ LAN!"

Sırıtıp ayakkabılarımı giydim. Dışarısı çok soğuk değildi sıcak da değildi. Ilıktı yani. Kendimi Seul'un ıssız sokaklarına bıraktım. Her ne kadar kötü şeyler yaşatsa da bana bu şehir özlüyordum işte. Ayaklarım otomatik olarak buradaki favori mekanına doğru gitmeye başladı.

Tepeye vardığımda hala hiç değişmediğini gördüm. Hala huzur verici, sakin ve güzel manzaralıydı. Buraya geldiğimde kendim olurdum ben. Yıllarca hücrede kalmışta serbest bırakılmış gibi hissediyordum.

Ne kadar süre oturdum bilmiyordum fakat buraya geldiğimden beri bildiğim tek şey izlendiğimdi. Hislerime güvenirim ve onlar bana izlendiğimi söylüyorlardı. Bir sapığımız eksikti cidden. Sonunda dayanamayıp artık eve gitmenin iyi olacağını düşündüm. Ayaklandım, kalktığım anda belime arkadan sarılan kollar ciddi anlamda endişe katsayımı fazlasıyla arttırıyordu. Koku tanıdıktı fakat kim olduğunu çözemiyordum işte. Sonra kulağıma değiştirmeye çalıştığı belli olan sesiyle fısıldadı:
"Senin için buradayım, sevgilim. Seni seviyorum. Özür dilerim."

Her ne kadar değiştirmeye çalışsa da anlamıştım onun olduğunu. Kim unutabilirdi ki Oh Sehun'un o tapılası sesini. Onu itip koşmadan önce söylediğim şey şuydu:

"Senden nefret ediyorum."

Sonrasında koştum, göz yaşlarım eşliğinde koştum. Eve kadar hızımı kesmeden koştum. Geldiğimde Baek hyung uyumuştu ve Chan hyung da banyoya girmişti sanırım. Kendimi odaya kapattım. Neydi bu gözyaşları? Hani kendime söz vermiştim? Hani bir daha o aptal için ağlamak yoktu? Hatırla bunları Luhan. Ona olan nefretini hatırla. Hatta bak ne diyeceğim ondan nefret ettiğin gerçeğini beynine, kalbine kazı. Sana yaptıklarını unutma.

Psikoloğumdan aldığım dersler sonucunda kendimi sakinleştirmeyi, dizginlemeyi başarabilmiştim. Öyle ki şuanki halimi görseniz çift kişilikli olduğumu düşünebilirsiniz. Ne mi yapıyordum? Yarınki buluşma için kıyafet ayarlıyorum tabiki!

Chan hyungu delirtmelerim ve biraz da evin içinde çığırmalarımın falan sonucunda kıyafetime karar vermiştim. Kesinlikle çok yakışıklı olmuştum. Sonunda yatağa yattığımda telefonuma bakmayı akıl edebilmiştim. Arkadaşlarımdan bir sürü mesaj vardı güvenli bir şekilde varıp varamadığımla ilgili;hepsine kısa cevaplar yazıp gönderdim. İnstagram hesabıma girdiğimde yine onu gördüm aptal birde utanmadan yazmıştı!

OhLuhan:
Seni çok özlemişim Luhan.
Kokunu.
Tenini.
Seninle ilgili herşeyi işte.
Artık kim olduğumu anladım sanırım?
Ah, nasıl tanıdın ki! Sesimi de o kadar değiştirmiştim.
Yani çalışmıştım en azından.
Canını çok yaktım değil mi?
Beni hala seviyor musun Luhan?
Ben sana olan sevgimden geberiyorum da şuan.

XiLu07 :
Seninle ilgili hissettiğim bir şey var evet.

OhLuhan :
Seni seviyorum Luhan!
Bize bir şans vereceksin değil mi?
Bak sende sev-

XiLu07 :
Nefret, Oh Sehun.
Saf olanından hem de.

-XiLu07 kullanıcısı tarafından engellendiniz. -

Choreographer ¦osh×xlhn¦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin