Medya: Amir :)
İyi okumalar :)
............uçurumla aramda neredeyse bir adım kalmıştı. korkuyordum. hem de fazlasıyla korkuyordum ve, bu sefer kurtuluşum yok diye düşünürken, arkamdan birinin kolumu tutup geriye doğru çektiğini hissettim.
"Amir ne yapıyorsun sen?" şükürler olsun ki Berkay kurtarmıştı beni.
"Berkay ben.. ben çok kötüyüm. inan ki kendi isteğimle gelmedim buraya. her ne kadar diretsem de olmadı vücudum benden bağımsız hareket ediyordu"
"şşş. sakinleş biraz. kurtulacaksın anlıyor musun? en iyi hocalara, en iyi medyumlara gidicez. kurtulacaksın anlıyor musun" dediğinde, hayat benim için adeta durmuştu az önceye kadar ölümle burun burunayken, şu an kardeşimin yanında olmak güvende hissettiriyordu.
bir süre daha o şekilde kaldıktan sonra, Berkay'ın desteği ile yerden kalktım. o kadar bitkin, o kadar yorgun hissediyordum ki kendimi, Berkay yanımda olmasa ilk adımda yere düşeceğimden emindim.
dümdüz yolu takip edip sonunda eve ulaştığımızda, Berkay cebindeki anahtarı alarak kapıyı açtı. ayakkabılarımı soyup içeri girdiğimde ise, tek dileğim derin bir uykuydu. malum, gece uyuyamamış ve sadece iki saatlik uykunun üstündeydim.
Berkay'la birlikte odamadan içeri adımımızı attığımızda, yatağıma uzanmam için bana yardımcı oldu. kafamı yastığa koyduğumda o kadar yorgun düşmüştüm ki, battaniyeyi dahi üzerime atamadan derin bir uykuya teslim etmiştim kendimi.
BERKAY'DAN.....
Amir ile yatağa uzandığımda, aslında hiç uyumamıştım çünkü, kötü şeyler olacağı içime doğmuştu adeta. zaten sırf bu yüzden istedim yanımda uyumasını. bir terslik olursa, anında müdahele edeyim diye ve, tam da beklediğim gibi olmuştu.
Amir bir süre sonra yataktan kalkıp odadan çıktığında, ben de hemen arkasından kalkıp gizlice takip ettim onu.
binanın tam karşısına bakan dümdüz yola girdiğinde, içimde büyük bir korku oluşmuştu. çükü bu yolun sonunun uçuruma çıktığını çok iyi biliyordum.Amir'in peşinden bir süre daha ilerledikten sonra, uçurumls arasında tek bir adım kala kolundan tutarak durdurdum.
"Amir ne yapıyorsun sen?"
"Berkay ben.. ben çok kötüyüm. inan ki kendi isteğimle gelmedim buraya. her ne kadar diretsem de olmadı vücudum sanki benden bağımsız hareket ediyordu"
"şşş. sakinleş biraz. kurtulacaksın anlıyor musun? en iyi hocalara, en iyi medyumlara gidicez. kurtulacaksın anlıyor musun" dediğimde, azıcık ta olsa sakinleşmişti.
kolundan tutup kalkması için destek olduktan sonra, kolunu omzuma atarak yürümesine yardımcı oldum. çünkü gerçekten de, bitkin görünüyordu.
uzun, dümdüz yolu takip ettikten sonra, nihayet binanın önüne varmıştık. binaya çıkan küçük, üç tane merdiveni çıktıktan sonra, cebimdeki anahtarı çıkartıp evin kapısını açtım. Amir fazlasıyla yorgundu ve, uyumak istediğini söylediğinde hiç bir şey söylemeden odasına götürüp yatağına uzandırdım. garibim nasıl yorulmuşsa artık, üzerini dahi örtemeden uykuya teslim etmişti kendini.
yüzümde buruk bir tebessüm oluşurken, yatağın üstünde duran mavi renk battaniyeyi üzerine örterek odadan çıkıp kapıyı kapattım.
bir süre kapının önünde öylece beklerken, karşıdaki, yani Cemre'nin odasının kapısı açıldı.
"günaydın Berkay"
"günaydın Cemre. hayırdır? erkencisin bu gün?"
"pek uyku tutmadı valla"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melek Daveti "Lânetli Aşk" (TAMAMLANDI✔)
Horror"Lânetli gözyaşlarıydı.. masum gözlerden süzülen" Amir ve Berkay yaklaşık yedi yaşlarından beri aynı yetimhanede yaşamaktadır. Yıllar sonra ayrı eve çıkan ikili, okullarını bitirip mesleklerini eline alırlar. Komiser Amir, sıradan bir günde kapkaça...