Medya Pelinin elbisesi....
Sabah yataktan kalktım ve rimelim ile çilekli parlatıcımı sürdüm. Üzerime mini etek ve salaş bir tişört giyindim.
Okulum eve yakın olduğu için yürüyerek eve geldim. Poyraz ile buluşacaktım. Daha doğrusu o beni görmek istiyordu. Yanında isteklerimin hiç bir önemi yoktu. Ama ondan korkuyordum. Bu yüzden hemen okulun arka bahçesine gittim. Poyraz duvara yaslanmış sigara içiyordu. Beni görünce sigarasını yere attı ve ayağıyla söndürdü. "Bekletilmeyi sevmem" dedi. Ben de "Bekleme o zaman" deyince bir hışımla yanıma geldi ve beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı. "Bana düzgün davran!!!" derken hem bağırmış hem de her bir kelimesini vurgulamak için yaslandığım duvara ardı ardına yumruk atmıştı. Ben ise çoktan ağlamaya başlamıştım. Ağladığımı görmemesi için kafamı eğdim. Ama Poyraz eliyle çenemi kavradı ve narince kafamı kaldırarak göz kontağı kurmamızı sağladı. Ben onun gözlerine bakarken o ise benim dudaklarıma bakıyordu. Malesef bende bu dudaklarına baktım ve Poyraz dudaklarını dudaklarıma bastırıp beni öpmeye başlamıştı. Ben şok olmuş bir vaziyette iken o ise bu durumun keyfini çıkartıyordu. Bir anda kafama denk eden gerçekle hızla onu ittirdim ve tokat attım. Gözyaşlarım gözlerime hücum ederken aklımdakileri ona söyledim. "Ne yapıyorsun sen? O benim ilk öpücüğümdü."
Bunu söyledikten sonra Poyraz'ın gözlerinde pişmanlık görür gibi olmuştum ama umursamadan ona arkamı yürüdüm ve sınıfa yürümeye başladım. Sınıfa geldiğimde Poyraz'la oturduğumuz sırada iki tane sandalye görünce keyfim yerine geldi. En azından o karga kakasının kucağında oturmayacaktım. Hemen yerime geçtim ve dersin başlamasını bekledim.
●●●●●●●●●
Çoktan ikinci dersin yarısını geçmemize rağmen Poyraz hala derse gelmemişti. Ben tam uyumak kafamı masaya koymuştum ki sınıfın kapısı sert bir sesle açıldı. Gelen Poyraz'dı.
Hiç açıklama gereği bile duymadan sıraya doğru yürümeye başladı. Beni hızla sandalyeden kaldırıp ittirdi ve oturduğum sandalyeyi camdan dışarıya fırlattı. Şimdi yine tek sandalye kalmıştı ve yine Poyraz'ın kucağında oturmak zorunda kalacaktım. Mecbur onun kucağına oturduğumda memnun olmuşçasına beni iyice kendine çekti ve nane kokan nefesiyle kulağıma usulca fısıldadı. "Senin ilkinde sonunda benim güzelim" deyince şaşkınlıktan gözlerim fal taşı gibi açıldı.
○○○○○○○○Günün kalan kısmında ise pek önemli bir şey olmamıştı. Poyraz sonraki derslere gelmemişti. Şimdi ise Sevgi ile Starbucks'a ekstra shatlı karamel maccihatto içiyorduk. Sevgi şimdiden okuldan Anıl diye bir çocukla sevgili olmuştu ve bu gece onula birlikte bara gideceklerdi. Ve Sevgi de sürekli benim de gelmem için ısrar ediyordu. Söylediğine göre Anıl'ın bir arkadaşı daha gelecekti ve ben yalnız kalmayacaktım. En sonunda ısrarlarına dayanamayıp bara gitmeyi kabul ettim. Sevgi ile Starbucks'tan hemen benim evime geldik ve hazırlanmaya başladık ikimizde ultra mini bir elbise giyinmiştik. Ama benimkisi straplez kırmızı iken Sevgi'nin elbisesi mor düzdü. Makyaj yapmak istemesemde Sevgi yüzüme zorla bir şeyler sürmüştü. Dudaklarımda ise kırmızı ruj vardı. Sonunda eve çıkabildik ve bara geldik. Bara geldiğimizde Sevgi bir yere doğru el salladı. El salladığı yere bakınca Poyraz'ı görünce nutkum tutuldu...
Evettt bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Votelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.... 😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopatıma Aşığım
Teen FictionVücudum titreşimli bir telefon gibi tiriyordu. Poyraz ise beni duvarla kendi arasında sıkıştırmaya devam ediyordu. Cebinden sigara çıkardı ve çakmağıyla yaktı. "Şimdi benim kızım bunu bitirecek "dedi. Bunu söylerken yüzü yüzüme çok yakındı ve en ufa...