Bela İkili

19. BÖLÜM

Bütün gün gezmiştik ve bu yorgunlukla eve gitmek yerine bara gidiyorduk. Kaykaylarımızı eve bırakmış ve taksi çağırmıştık çünkü büyük ihtimalle dönüşte ayık olmayacaktık. Taksi barlar sokağına girdiğinde durdu, Mert parayı verirken biz arabadan indik. Mert'te indi ve bize bakıp
"Hangisine?" diye sorunca Maya'da bana döndü
"Her zamankine mi?" diye sordu
"Evet mecburen öyle" dedim ve sokağın sonlarında ki 'M&G' bara doğru yürümeye başladım. Mert yanıma gelip kolunu omuzuma attı
"Neden sürekli oraya gidiyorsunuz?"
"18' den küçük olduğumuz için. O mekanın sahibi de tanıdık bişey demiyor bize"
"Peki ya polis baskın yaparsa"
"Şimdiye kadar hiç denk gelmedi zaten temiz bir mekan öyle uyuşturucu fuhuş işlerine falan izin verilmiyor"
"Barın temizini de sende gördüm" diyip kahkaha atan Mert'e göz devirmiştim ki Maya espirisini devam ettirdi
"Tabii canım aile yeri falan var"
"He çok komiksiniz siz!"
"Tamam tamam bişey demedik de soruma cevap vermediniz hala ya polis baskın yaparsa"
"Ne bileyim ben aq yaparız bişeyler" dediğimde
"Neyse siz ne bok yerseniz yiyin ben 18 yaşıma girdim zaten" diyip göz kırptı
"Bedenin 18 yaşında ama aklın daha 8 de kalmış" diyip göz kırptım. Maya ise gülerek
"Yine Mina yine gol!" diye bağırdı
"Gol ise bana gol sen niye bağırıp duymayana da duyuruyosun" diyince Maya ona dil çıkardı bense Maya'ya katılarak
"Efenim oraya bir sayı daha yazmanızı rica edicim" dedim. Tabii ki Mert bu cümleme göz devirdi.Konuşa konuşa barın önüne gelmiştik, kapıdaki koruma olan Hasan Abiye başımla selam verdim ve tam içeri geçicektim ki yanında duran ve daha önce hiç görmediğim çocuk kolumdan tutarak beni durdurdu
"Kimlik gösterirmisiniz?"
"Pardon?!" dedim tek kaşımı kaldırarak ve Hasan Abiye döndüm
"Arkadaş yeni mi abi?"
"Yeni değilde siz uzun zamandır gelmiyosunuz be kızım özlettiniz valla"
"Haklısın da ders çalışıyoruz be abi" diye konuşmaya dahil olan Maya'yı başımı sallayarak onayladım. Hasan abi, Maya'yı kolunun altına almış olan biteni izleyen Mert'i işaret ederek
"Bu kim?" dedi
"İzmirden arkadaşımız. Bakma öyle muhallebi çocuğu gibi durduğuna sağlamdır kendisi"
"Deneriz bir ara" diyip göz kıpınca kahkaha attım. Mert okların kendisine döndüğünü anlayınca Hasan Abiye elini uzattı
"Mert ben"
Hasan abi Mertin elini sıkarken
"Adın gibi mertmisin bari?" diye sordu
"Öyle olduğumu söylerler" diyince kafasını sallayarak
"Hasan" dedi ve devam etti "Bizim deliler seninle takıldığına göre mertsindir zaten"
"Eyvallah" onlar tanışırken bende olaya Fransız kalan yeniye döndüm
"Kapıdan geçerken durdurduğun insanlara dikkat etsen iyi olur yeni. Çok kalmazsın yoksa" diyip göz kırptım. Tek kaşını kaldırarak
"Tehtidle karmaşık uyarın için teşekkür ederim" dedi
"Ayrıca tek kaşını kaldırınca karizmatik olduğunu düşünüyosan yanılıyorsun" dedim ve bizimkilere döndüm
"Abi müsadenle geçelim artık"
"Geçin geçin uğrarım belki yanınıza" diyerek içeriyi işaret etti Hasan abi. İçeriye girdiğimizde etrafın fazla kalabalık olamdığını gördüm. Bu iyi işte ortam bize kaldı, Maya'ya döndüm
"Ortam bize kaldı" dedim gülerek
"Coşturuyoruz o zaman" dedi gülüşüme karşılık verirken. Kenardaki L kolduğa ilerledik ve Mert ortaya biz ise onun yanına oturduk.
"Sizin nasıl bir çevreniz var burada çözemedim lan"
"Niye?"
"Aq her türden adam var"
"Bizde çözemedik kanka çokda şey yapma" dedim ve yine Mert'in o meşhur kahkası...
Yanımıza gelen garsona içeceklerimizi söylerken
"Patron bu gece burada mı?"
"Evet neden?"
"Git de ki 'Bela İkili geldi bi işin yoksa seni çağırıyorlarmış' tamam mı?"
"Tamam" diyerek bar tezgahına doğru döndü. O gidince Mert yine meraklı bakışlarını üzerime çevirdi, bende bişey sorucağını anlayınca elimle Maya'yı işaret ettim. O da Maya'ya dönerek
"Patron kim?"
"Kemal Abi buranın sahibi olur kendisi. Abi dememizden hoşlanmıyor yaşlı hissediyormuş diye bizde ona patron diyoruz" diye açıkladı
"Hıı anladım" dedi
"Ya sizcede şarkı çok sıkıcı değil mi?" Mayanın sorusu aklıma çok güzel bir fikir getirdi
"Aynen"
"Benim bir planım var ama önce patrondan izin almamız lazım"
"Bacım sen en son patrondan izin aldığında kavga çıkarmıştık" dönüp onunla göz göze gelince kahkaha atmaya başladık. Mert anlamaz gözlerle bir bana bir Maya'ya bakarken bizim kahkalarımız barı inletiyordu
"Ne olduğunu anlatacakmısınız banada?!"
"Mavi nolur ben anlatayım lütfen lütfen"
"Tamam başımın belası anlat"