Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Park'sCakeCafe
Güneş batmak üzereydi. Baekhyun kafeden çıkan son müşteriyi gördüğünde saatine baktı ve kafeye yaklaştı. Kısa olan kendinden emin bir şekilde pasta dükkanına girerken cezbedici gülümsemesiyle pastaların arkasında kalan uzun adama baktı. "Merhaba." Adamın önündeki masaya kollarını dayayarak sandalyeyi çekti ve oturdu.
Uzun beden duyduğu sesle arkasına dönerken yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. "Merhabalar." Fakat arkasını dönüp de gelen kişiyi görmesiyle kalbi hızlanmıştı bile.
Güzel adamın cezbedici bir gülümsemeyle ona baktığını gördü. Açık kahve saçları hafif buklelerini koruyarak yüzüne dökülüyor, gülümsemesi sayesinde kısılan gözleri parıldıyor ve dudaklarının hemen üstündeki ben Chanyeol'un ona dokunmak istemesine sebep oluyordu.
Kahve saçlarını uçuşturan rüzgar, güzel adamın kokusuyla harmanlanarak hissedildiğinde sordu. "Kafemde tercihlerinize en uygun keki sizin için yapacağım. Öncesinde nasıl tatlardan hoşlandığınızı bilmeliyim."
Kısa adam sandalyeye iyice yerleşirken dirseklerini masaya yaslayarak yüzünü elleri arasında aldı. "Dudakların." Genç adam yüzündeki cezbedici gülümsemeyle diğerine bakarken uzun adam cevapla şaşırdı ve yüksek sandalyesinde oturduktan sonra sırıtarak diğerine baktı. "İlk defa gördüğün birine bunu söylemek için sence de fazla cesur değil misin?"
Baekhyun hızla kafasını iki yana salladı. "İlk defa gördüğün bir adamın seni önceden tanıyor olabileceğini bilemeyecek kadar önyargılı değil misin? Sence de..."
Chanyeol hazırcevap çıkan bu adamın arsızlığına hayran kalırken konuyu değiştirdi. "O halde seveceğin tadı söyle ve senin için bir kek yapayım." Uzun olan hızla konuştuktan sonra, kısa olanın saçlarını geriye atıp dudaklarını birbirine bastırdığını fark etti. Kısa olan zaten cevap verdiğini hatırlıyordu. Fakat yine de tekrar etti.
"Dudakların hoşlar. Eğer kekinin tadı onlar kadar güzel olacaksa dudakların tadında bir kek istiyordum ben." Kollarını yavaşça masadan çekti ve göğüsünde birleştirdi. "Elinde tadı onlar gibi olan bir kek var mı?"
Chanyeol, onun amacını anlamasa da kesinlikle bu adamdan etkilendiğine yemin edebilirdi. O adamın dudakları hakkında yorum yapması, onları öpüşürken hayal etmesine neden oluyordu. Bundan rahatsız değildi çünkü kısa olanın has kokusu dudaklarının tadının da muhteşem olduğunu kanıtlayabilecek seviyedeydi.
Chanyeol, birden onun dudaklarını arzulamaya başladı.
"Bilmem, denemek ister misin?" Chanyeol ifadesiz suratıyla söylediğinde kısa olan kafasını aşağı yukarı salladı. "Üstüme atlayacak gibisin, korkmalı mıyım?" Uzun olan gülerek sorduğunda çoktan kısanın yandaki sandalyeyi ona yaklaştırarak bacak bacak üstüne atmıştı bile. Kısa olan duyduğu şeyle güldü.
