Çok Yoruldum ama deydi. Çünkü Emre yi yenmiştim. Emreye küçümseyici bakışlar attım.
"Sen üzülmeyesin diye yenildim."
"Egonu iyi tatmin ediyorsun ama yemezler aşkım."
"Tamam tebrikler ederim sen yendin."
"Pardon duyamadım"
"Kaç saat sürecek bu kölelik?"
"24 saat"
"24 saat mi? Ben senin zaten kölenim. Emrine amadeyim prensesim."
Bugün gün doğmadan Emre yi aradım. Kölelik başlasın.
" Alo, sevgilim. Köleliğe başlıcan uyan."
"Aşkım daha kargalar bokunu yemedi. Bu ne acele!"
"10 dk içinde mayonu giyip bizim evin önune geliyorsun."
"Ee?"
- Bu bir emir.
- Tamam prensesim.
Bir çanta aldım.İçine basma etek,kalın kazak, bot ve birkaç eşya daha koydum. Aşağı indim, biraz Emre yi bekledim.Geldiğinde birlikte sahile indik.Yol boyunca sorduğu soruların hiçbirini cevaplamadım.Hava soğuktu (sabah serinliği).
Ben: Evet kölem. Önce denize gir.
Emre: Daha güneş doğmadı. Hasta olurum.
- Ol.
Zavallı çocuk, titreye titreye denize girdi.Dişleri birbirine vuruyordu.
- Artık denizden çıkabilir miyim?
- Olmaaaaz.
- Donuyoruuuum.!
- Farkettim. Dudakların morarmış.
Dedim gülerek. Zangır zangır titriyordu.
Emre: İnsan sevgilisine böyle yapar mı?
- Hasta olursan sana çorba yaparım aşkım sen merak etme
Dedim onun üşüyüşünü keyifle izledim ve 5 dk sonra çıkardım. Kaslarının arasından sular süzülüyordu. Havlu istedi ama vermedim. Ona eziyet için vermediğimi düşünüyordu oysaki ben onun vücudunu izlemek istemiştim.
- Bitti mi eziyetim?
- Ne bitmesi yeni başladık. Çok üşüyor olmalısın.
- Ha şunu bileydin.
Gün ışımaya başlamıştı.Çantamı açtım.Botu, kalın kazağı,kışlık kabanı ve kalın pantolonu ona uzattım. Sevindi çünkü daha olacakları bilmiyordu.
Verdiklerimi giydi.Şezlonga uzandı, gözlerini kapadı. Bende yandaki şezlonga uzandım. Onu izledim. Gün ışıdıktan sonra Emre şezlongdan kalktı , tam üstünü çıkartıyordu ki
Ben: Hooop! Çıkarma. Öğlen 12 te kadar onlarlasın.
- Aşkım saçmalama daha 5 saat var bu sıcakta terlerim.
- İtirazınız reddedildi Emre Bey.
Dedim ve güldüm. Çaresiz şezlonga geri uzandı. O kalın kıyafetleriyle ter dökerken ben askılı elbisemle şezlonga kitap okuyordum.
Emre: Aşkıım?
- Hıı
- Çok terledim.
- Biraz daha sabret 3 saatin kaldı.
- Aşkım gelen geçen bana bakıyo
- Ne güzel işte dikkat çekiyorsun.
Sustu. Daha da hiç konuşmadı.Zamanı dolunca üstünü çıkardı.
Ben: Ter yapmışsın hep kıyafetleri
- Biraz öyle oldu kusura bakma
- Kusura bakcam. Git deniz kenarında yıka onları
- Ama..
- Yakışır sevgilime!
Boynu bükük deniz kenarına gitti. Kazağı çitilemeye başladı.
Ben: Helal sevgilime !
diye bağırdım. Beni öldürecekmiş gibi baktı. Bozulduğunu görüncede güldü. İşi bitince yanıma geldi.
Emre: Oldu mu ?
- Oldu sevgilim safdasfsdv.Bakıyorum da pantolonun ıslanmış.
- Önemli değil kurur birazdan.
- Yok aşkım ben sana veririm.
Çantamdan basma etek çıkarttım. Tip tip baktı.
- O kadar da değil prenses bunu giymeyecegım di mi?
- Maalesef giyeceksin.
Derin bir iç çektikten sonra basma eteği giydi ve havluyu üstüne kapattı.
- Emreciğim
- Efendim aşkım?
- Kıyıya git, bütün insanların görebileceği bir yere
- Yok artık!
dedi ama nafile ne kadar çok yalvarsada emrine karşı koyamadı. Gider gitmez küçük alaycı bebeler Emreyi parmakla göstererek ona güldüler.
Emre: Hadi len, gidin burdan eşek sıpaları. Dua edin yengeniz bakıyo yoksa ben size yapacağını bilirdim.
Ben uzaktan onu izlerken o gökyüzüne bakıp 'Allahım ben ne yaptım!' diyordu. Onu yanıma çağırdım. Eteği bir çırpıda çıkardi.
Emre: Mutlu musun ece ?
- Çoook
dedim ve güldüm.
Emre: şimdiki cezam ne ?
- Beni öp!
- Bu ceza değilki ödül.
- Cezan ne kadar büyükse ödülün de o kadar büyük.(Dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.Bu ilk öpüşmemizdi)
- Desene baştan güzelim. Her şeye razıyım, hadi cezalara devam!
- Hep büyük konuşuyosun. dedim
30 dakika şezlongda yattık. Sohbet ettik. Cezasına daha vardı.
VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ILK GÖRÜŞTE AŞK'A INANIR MISIN?
Romanceİlk görüşte aşk yaşanabilir mi? Yoksa bu sadece bir hevesten mi ibaret?