Annem sorumsuz bir insandi, evine barkina sahip biri değildi zaten, evli olmasına rağmen erkeklerle sürekli iltibat içerisindeydi.
Babam ise gazinolarda ses sanatciligi yapıyordu.
Annemin ve babamin ayrilma hikayeleride normal değildi.
Babam bir gün bayan arkadaşı ile gittiği bir kafede, annemi sevgilisiyle yakalamiştı.
Annem babamla evli olduğu siralarda , babam işteyken beni evde yalniz birakir disariya cikardı.
Dört yasinda bir çocuk evde yalniz durabilir miydi?
Komsular bunu düşünüyorlardı da annem niçin dusunmuyordu?
Annenin beni yalniz birakip gittiği zamanlarda; acliktan sandalyelerin singerlerini, sigara izmaritlerini yediğimi animsiyorum.
Yine bir gün annem evde yokken elimdeki çekiçle evin kapisina vurarak agliyordum, bir sure sonra kapinin kilitli olmayisindan yararlanarak, evden firladim.
Komsular terasliydi. Kimse beni zaptedemiyordu, o sırada yolda yürüyen bir kadina gözlerimin önünde araba carpti.
Kadinin kan içersindeki cansiz bedeni, küçücük bir çocuk olan bana endişe ve korku veriyordu.
Komsular kadinin yerdeki cansiz bedenini görmemem için ellerinden geleni yapiyorlardi. Ve sonunda uzaklastirmayi basarmislardi.
Babam, annemi o adamla, annem de babami o kadinla görünce her şey bitmisti.
Annem, babama derhal boşanma davasi acmis, istekler karsilikli olduğundan hakim ilk mahkemede bosama kararı almis ve boşanmıslardi.
Babam bosanir bosanmaz yeni bir es bulmuştu.
Annem de ayni şekilde, babamdan geri kalmamisti.
Ben babamda kaliyordum, üvey annem Müzeyyen bana kötü davranıyordu, çok kötü...