Kapıyı şiddetle kapadım. "Nerde bu lanet ayakkabılar?" Bütün giyinme odasını dağıtmıştım nerdeyse. "Buldum!" Hemen yanıma alıp aşağı indim. Bu ayakkabıyı bugünkü çekim için giyecektim. "Aynur abla giyinme odasını biraz dağıtmış olabilirim. Sana zahmet toplayıver" dedim büyük bir samimiyetle. Aynur abla benim yardımcımdı ve çok iyi bir kadındı. Bir de Suna abla var tabii. O da harika yemekler yapar. Aynı samimiyetle cevap verdi. "Tabi kızım toplarım ben hemen. Hadi sana iyi çekimler" "Teşekkür ederiim" Kapıyı kapayıp çıktım.
----
Arabadan inip hızlı hızlı yürümeye başladım. Şu ayakkabılar yüzünden geç kalmıştım. Kulisime girer girmez saç makyaj yapıldı. İçerden Esat'ın (genel yayın koordinatörü) sesi geldi. "Hadise başlıyoruz." "Okey geldim"
Hep beraber juri koltuklarına geçtik. Bugünkü seyircinin enerjisi yine bombaydı. Jurilerde Ben, Murat(Boz), Gökhan ve Ece Seçkin vardı. Ece seçkini bir türlü sevemiyordum. Kendisi çok şeydi nasıl desem? Sabah takıldığı adamla akşam takıldığı adam farklıydı. Özür dilerim ama bildiğin orospuydu işte. Tamam insanları cinsel hayatlarına göre yargılaymam ama kadın bir tek Acun'la yatmadı. Kesin Şeyma'nın korkusundan 😂. Koltuklar döndü. Sahnedeki yarışmacının sesi o kadar güzeldi ki hemen döndüm.
Sezen Aksu'dan "Vazgeçtim" şarkısını söylüyordu. Kendimi şarkıya bıraktım. Şarkı bitince 3 kişinin dönmüş olduğunu gördüm. Ben Murat ve Ece. Gökhan dönmemişti. Gökhan'ı tanıyorum. O böyle şarkıları pek sevmez.
Karşımda çok minnoş bir kız vardı. Minnoş kelimesi çok tatlı değil mi? Bende Murat'tan öğrendim. Biliyorsunuz uzun zaman Belçika'da yaşadım. Türk kültürünü neredeyse öğrendim. Ve bayılıyorum Türkler'deki samimiyet ve sıcaklığa. Keşke her millet böyle olsa."Hoşgeldin" dedim bütün samimiyetimle.
"Hoşbuldum Hadise Hanım"
"Adın ne? Kaç yaşındasın?"
"Sude ben. 23 yaşındayım"
"Okuyor musun Sude?"
"Evet Mimar Sinan'da Konservatuardayım" Seyirci hemen alkışladı. Mimar sinan lafını duyunca. Mimar Sinan çok iyi bir üniversiteydi sanırsam. Ve konservatuardı tabii
"A ne güzel. Sesini gerçekten de çok iyi kullanıyorsun. Bayıldım sana. Ve o duyguyu şuramda hissettim" dedim kalbimi işaret ederek.
"Bende hissettim, şuramda" dedi Murat aynı hareketi yaparak. Ben bu adama bayılıyorum. Uzum zamandır arkadaşız ve her zaman yanımdadır. Bende onun.Birbirimize çok destek oluruz. Onun yokluğunu hissetmek beni hep korkutur.
"Niye yarışmacımla arama giriyorsun Murat'cım?" Dedim gözlerimi kırpıştırarak
"Özür dilerim bebeğim devam et"-----
"Çekimler bir an hiç bitmeyecek sandım"
"Bende ya bugün çok yorucuydu"
"Aynen"
"Gel bir kahve içelim"
"Olur"
Murat kulisinin kapısını tam açtı karşısında Aslı'yı gördü. (Sevgilisi)Oldukça gergin görünüyordu. Sessizce Murat'a döndüm ve "Sonra içeriz" diyip göz kırptım. Başını salladı. İçeri girdi kapıyı ittirdi ama yarı açıktı. Sesleri aniden yükselmeye başlayınca dinlemeden edemedim."Düş artık yakamdan kızım, sevmiyorum anlıyor musun!?" diye öfkeyle bağırdı Murat. Fakat karşısındaki kumral saçlı kadın arsızdı. Ellerini Murat'ın boynunda dolaştırırken edepsizlikle söylendi. "Sevmelisin. Beni nasıl sevmezsin, ben çok güzelim!" dedi öfkeyle. Murat artık böyle kadınlardan illallah etmişti. Aslı'nın da de böyle kadınlardan olduğunu bilse onunla takılır mıydı? "Aslı anla artık, ben kimseye ümit falan vermem. Bu ilişkinin başlama nedenini biliyordun ve seni sevmiyorum!" dedi katı bir sesle. Aslı rujlu dudaklarını büküp daha fazla ısrar etmemesi gerektiğini hissederek masanın üzerindeki kaliteli çantasını eline aldı ve Murat Boz'un yeşil gözlerine bakarak "Hayvan!" diye bağırıp odadan çıkarken hemen saklandım ve gitti. Murat, kendisine kapılan diğer kadınlarda olduğu gibi bu kadının da duygularını önemsemedi. 1 haftadır koynuna girdiği bir adama kimse böyle kolayca âşık olamazdı, biliyordu...Beğendiniz mi tatlışlar ? 💖🌚
İkinci bölüm daha uzun olacak (:) _(:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇTİM
FanfictionHadise ve Murat Boz aralarındaki enerji ve uyumu dostlukla anlamdırırken yavaş yavaş taşlar yerine oturumaya başlıyordu. Ama bu imkansızdı. Peki onlar vazgeçecekler miydi birbirlerinden?