Yeni Okul

766 38 7
                                    

Bu sefer sıçtık. Vallahi sıçtık. Gözde sağolsun bu sefer ciddi anlamda sıçtık. Hayır yani ne diye kimyacı hocaya kafa atarsın ki? Tamam. Öğrenciyi dövsen bi şeyler der yırtardık sen ne diye gidip Mustafa hocaya kafa atıyon! Müdürün odasının önünde beklerken ayağımla ritim tutuyordum. Nihayet gelmişti yakışıklı (!) Müdürümüz. Kafasındaki bir tutam saçı jolelemiş, sanki kasları varmış gibi dapdar gömlek giyip göbeğini pörtletmiş, altindada kareli desenleri olan pantolon. Hayır yani saçın zaten en fazla bir tutam. Neyi joleliyon sen? Bide gömleğide pembe renk! Töbe yareppim ya. Odasına geçtik. Kızlarla müdürün masasının karşısına dizildik. Zaten adamcağız her gün en az iki kere odasına çağırıyo bizi. Hissediyorum bu sefer belamızı sikecek. "Kızlar. Sizi kaç kere uyardım. Ama yok. Dinlemediniz benim sözümü. Biraz uslu olun dedim ama yok. Disiplin kurulu ile konuştuk ve karar verdik. Babalarınızlada konuştuk. Artık Erdinç Kolejine gidiyorsunuz" hönk? Ne diyo bu keltoş ya? Vallaha kafasını masaya vura vura ebesini bellerim haa. "Hocam pardon?" Nil ciddiyetle hocaya soru sorunca hepimiz ona baktık. Müdür tırsmışa benziyordu. "Kızlar o okul daha güzel. Daha kaliteli. Bence kesinlikle gidin. Zaten kararımızı verdik biz ama... Yani kesinlikle gidin" hepimiz ona öldürücü bakış atarken ofladı ve "yakışıklı çocuklar var" hepimiz gözlerimizi pörtletip onayladık. Müdür zafer kazanmış bir gülümsemeyle "eh, o hâlde sorunu hallettik" dedi ve arkasına yaslandı. Odadan çıktığımızda Özge çığlık attı ve "yakışıklı varmış kızııım!" Kahkaha attık onun bu hâline. Hepimiz benim arabama atladık. Yaşımız reşit diil ama babam sağolsun onun sayesinde istediğim gibi araba sürebiliyorum. Hayvan gibi şarkı söylüyorduk. Kendi evimize gelince arabadan indik. Üniformaları çıkarıp giyindik ve alışveriş merkezine gittik. Yeni okulun Üniformalarını denedik ve satın aldık. Biraz alışveriş yapıp Sonra da yemek katına çıktık. "Ben bı lavaboya gidip geliyorum kızlar" hepsi tamam gibi şeyler söyleyince ayağa kalkıp lavaboya gittim. Çıktıktan sonra bir bedenle çarpıştım. Kafamı kaldırınca bı meteor gördüm. Oh my Allah! Bu nasıl bir canlı? "Pardon hanfendi, özür dilerim" ayyy nede kibar. Sonra kafasını eğdi ve bana dikkatle bakmaya başladı. Yüzümün her santimini inceliyor gibiydi. Gülümsedi ve "ben Barış" dedi elini uzatıp. Yavaşça eline uzanıp "ben de Hazal" dedim. Elimi çok sıkı kavramıştı. Elini elimden çekmeye niyeti yoktu galiba. Elimi yavaşça elinden çekip "tanıştığımıza memnun oldum. Görüşürüz" dedim ve el salladım. O da olduğu yerde kalmış bana bakıyordu. Kızların yanına gittiğimde şaşkınca bana bakıyorlardı. Umursamadan oturdum ve pizzama gömüldüm. Pizzamı hayvan gibi yerken bı anda  izleniyormuşum hissine kapıldım ve etrafta göz gezdirdim. O sırada bir çift siyah gözle karşılaştım. Hayır. Bu barış denilen çocuk değildi. Bu çocuk da en az onun kadar yakışıklıydı. "Eee kızlar yeni kolejde manita yapar mıyız?" Demesiyle Özgeye döndüm ve " işim olmaz" dedim ve pizzama saldırmaya devam ettim. Kızlar konuşurken aklımdaki tek şey o siyah gözlü çocuktu. Çok yakışıklıydı. Çok fazla... Çokunda çoku yakışıklıydı hatta. Hatta çokunda  çokunu- "ay tamam yakışıklı çocuk anladık!" Mal bağıran Nile dönüp "hoğ?" Gözlerini devirip eliyle hayvan gibi siyah gözlü çocuğu gösterip "gözlerimle yedin çocuğu. İki saattir çokunda çokununda çokusununda çokusu diyip diyip duruyon. TAMAM ANLADIK YAKIŞIKLI!!!" hay ben senin parmağına sokayım. Çocuk bana çarpık bı sırıtma gönderip göz kırptı. Önüme döndüğümde gözüm başka birisine takıldı... Barış... Gözünü kırpmadan bana bakıyordu. Bakma lan bakma. Dön önüne gerizekalı gerzek dön önüne! Kalktım ve "ben...ben bi terasta sigara içiyim" dedim ve terasa çıktım. Neredeyse herkes liseliydi. Sigaramı çıkartıp ağzıma soktum. Tam çakmağını çıkartıcaktım ki başka birisi yaktı sigaramı. Kafamı kaldırdığımda karşımda bir çift siyah göz gördüm. "Demek çok yakışıklıyım ha?" Dedi sırıtarak. Sigaramı elime alara dumanı havaya ifledim ve "idare edersin işte" dedim ve tekrara derin bı nefes çektim içime "ahh hadi ama
Arkadaşın iki saattir çok yakışıklı olduğumu söylediğini bağırarak herkese duyurdu" dumanı tekrar havaya ufleyip "o biraz gerizekalıdır" dedim ve tekrar sigaradan derin bı nefes çektim. Dumanı üfledikten sonra merakla "adın ne?" Diye sordum. Karşıya baktı ve ellerini demirleri koyup "Savaş" dedi. Aklıma direk şu geldi 'savaş ve barış' ona dönüp "barış diye bı tanıdığın varmı?" Diye sordum. Bana döndü ve "neden sordun?" Omuz silkip "sabah bı çocukla çarpıştım. Onun ismi de Barış. Senin ismin de Savaş olunca merak ettim. Bana bakıp "kardeşim denilecek bir it var Barış diye" dedi. Sigaramo tam tekrar ağzıma goturcekken eline aldı. Sigaranın dudağımı koyduğum yerlerine ruj bulaşmıştı. Hiç tiksinmeden sigaramı içmeye başladı. "O benim sigaramdı lan" kahkaha attı ev "yine görüşücez ufaklık" dedi keyifle. Hııı bok bok! Kafamı çevrildiğimde Barışı gördüm. Tam gözümün en içine bakıyordu. Zorlukla yutkunup terasta içeri girip yeniden yemek katına indim.
*
*
*
*
Televizyonu kapatıp odama çıktım. Tam uyuyacağım sırada mesaj geldi. Açtım ve okumaya başladım
Gönderen :Bilinmeyen Numara
İyi uykular güzelim
Gönderilen: bilinmeyen Numara
Kimsin sen?
Gönderen: Bilinmeyen Numara
Boşver bebeyim. Yakında benim olman dileğiyle... İyi geceler..
Gönderilen: Bilinmeyen Numara
Asla öyle birşey olmıycak. Her kimsen ağzına sıcıcam
Gönderen: Bilinmeyen Numara
Lütfen bebeyim. Kırma ponçik kalbimi. Seni çok seviyorum. Ve yakında hem ruhen hem bedenen benim olucaksın.
Gönderilen: Bilinmeyen Numara
ASLA!!!
Gönderen: Bilinmeyen Numara
Tamam hadi güzelim iyi uykular.
Bende Hazalsam senin kim olduğunu bulurum. Allah Allah yaaa. Neyse. Ak da düşünürüm. Kıçımı devirip yattım ve kısa sürede uyuyakaldım.
Acaba gizli numara kim????
Çok sizleri çok seviyorumm😍😍👊👊👊













Savaş Mı Barış Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin