Ali hemen polisi arar. Campe geri giderler ve Toprak hocaya her şeyi anlatırlar.
Toprak Hoca: Nasıl yani? Emin misiniz Kemalin kaçırdığına?
Songül: Evet hocam gözlerimizle gördük Kemaldi o!
Toprak: Hemen polisi arıyorum.
Ali: Ben aradım zaten ama allah kahretsin ki daha gelmediler!
Ali çok sinirliydi. Ya o pislik herif Eylül'e bir şey yaptıysa?
Güney: Sakin ol Ali, polisler Eylül'ü bulacak.
Songül: Bulacaklar demi Güney?
Güney: Bulacaklar tabi.
Güney Songüle sarılır. Kızlar neye uğradıklarını şaşırmıştı. Tek istekleri Eylülün bir an önce bulunmasıydı.
Serkan: Hepsi senin yüzünden!
Serkan Aliye bakar.
Serkan: O kadar dedik demi gitmeyelim diye! Ama beyfendi macera peşinde. Eğer Eylül'e bir şey olursa yaşatmam seni!
Cemre: Serkan kendine gel!
Ali cevap vermek istiyordu ama ne diyeceğini şaşırmıştı. Bir yandan haklıydı ama böyle bağıramazdı ona.
Ali: Eylüle bir şey olursa ben zaten ölürüm. Hem sen neden bu kadar sinirlendin? Eylül senin sadece arkadaşın bunu aklına sok!
Ali kendini suçluyordu.
Serkan: Ne saçmalıyorsun sen be?! Sen yokken ben vardım Eylülün yanında. Biz ne kadar çok şey yaşadık senin haberin var mı? Kemalden ben korudum onu!
Ali: Ne kadar bencil bir herifsin sen ya. Madem o kadar çok şey yaşadınız neden kızı terk ettin? Dön de önüne bak. Eylül senin sevgilin değil artık! Bunu o kalın kafana sokarsan iyi edersin!
Toprak: Çocuklar yeter! Eylül nerde bilmiyoruz sizin yaptıklarınıza bakın! Sakin olun biraz.
Cemre Serkanın tavırlarına anlam verememişti. Acaba Serkan hala Eylül'e mi aşık?
Kader: Hocam polisler geldi!
Polisler herkesi ifade vermeleri için karakola götürür.
Meral: Lütfen kardeşimi bulun.
Kader: Ben Eylül olmadan yaşayamam!
Songül: O Kemal denen şerefsiz çok pislik bir insan. Kim bilir nereye götürdü kardeşimi.
Cemre: Bulun Eylülü lütfen!
Kızlar ağlıyordu. Ali iyice tedirgin olmaya başlamıştı.
Ali: Bulacaksınız Eylül'ü değil me?
Polis: Elimizden geleni yapacağız, siz sakin olun.
Ali sakin olamıyordu ama. Eylülü bulmaya kararlıydı. Ne olursa olsun onu bulacaktı.
Serkan: Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı?
Polis: Hayır yok siz gidebilirsiniz.
Ali: Eylül gelmeden gitmeyeceğim ben.
Toprak: Çocuklar polis beyi duydunuz. Yapacak bir şey yok zaten. Beklemeyin boşu boşuna. Böyle Eylüle yardım edemezsiniz.
Ali: Haklısınız hocam, ben Eylülü aramaya gidiyorum.
Serkan: Biz de geliyoruz.
Kader: Aynen öyle. Kardeşim kayıpken ben burda böyle bekleyemem. Hemen gidelim.
Songül, Güney, Cemre, Serkan, Kader, Meral ve Ali Eylülü aramaya çıkmışlardı.
Eylül uyandığında elleri bağlı bir odanın içerisindeydi.
Eylül: Kimse yok mu? Yardım edin!
Kemal: Ben burdayım Eylül'üm.
Eylül: Ne istiyorsun benden pislik? Yaptıkların yetmiyor mu zaten? Bıktım senden artık. Yeter!!
Eylül ağlamaya başlamıştı. Annesini almıştı Kemal elinden, daha ne istiyordu?
Kemal: Kız dur ağlama serbest bırakacağım seni ama ilk önce diyeceklerimi dinleyeceksin.
O Ali midir neyse ondan uzak duracaksın yoksa onun için hiç iyi olmaz...Eylül korkuyordu. Ya Kemal Ali'ye bir şey yaparsa?
Eylül: Ne diyorsun sen be! Tehdit mi ediyorsun sen beni?
Kemal: Yok kız, bu adam hiç tehdit eder mi? Sadece uyarıyorum seni.
Eylül: Tamam..bırak beni gideyim artık, yalvarırım bırak!
Kemal: Hayır olmaz bu gece misafirimsin. Ama yarın söz bırakacağım seni.
Eylül ne yapacağını şaşırmıştı. Kemalin Ali'ye bir şey yapacağından korkuyordu.
Ali'ye zarar gelmesine izin veremezdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çözümüm Yok
Novela JuvenilKırgın Çiçekler onlar - dostlar, dosttan öte kardeşler. Kızlar yurtta kalıyor ve hepsinin kendine ait hikayeleri var. Yosun gözlü kız bir gün okula yeni gelen mavi çocuğa aşık olur. Başı beladan kurtulmayan yosun gözlü kız aşık olduğu çocuğa zarar...