Kevın'ın ağzından
Carly ve Eve'nin bir şeyler karıştırdığı çok belliydi ama hiç birimiz sesimizi çıkarmamıştık. Gitmeden önce Carly'den telefon numarasını istedim’’akşam sapıklık yapıp özelden aramayacaksan telefon numaramı vermemde bir sorun yok’’dedi ve güldü. Bende gülmüştüm’’üzgünüm ben sapık değilim’’dedim ve telefonumu çıkartıp yazması için ona uzattım. Telefon numarasını yazdıktan sonra’’görüşürüz telefon sapığım’’dedi, arabasına binerken’’görüşürüz telefonunu özele açan kız’’dedim ve arabama binip gittim.
Eve geldiğimde hemen duşa atmıştım kendimi. Birkaç dakika sonra duştan çıkmıştım. Belime havlumu bağladıktan sonra aynada oluşan buharı sildim ve midemin sağ üst köşesinde duran bıçak yarama baktım, her dokunduğumda tüylerim diken, diken oluyor ve ben o günü hatırlıyordum. Annem yaşamalıydı, 10 defa bıçaklanabilirdim ama annem yaşamalıydı. Geçmişi bir kenara bıraktım ve babamı aramaya karar verdim, öz babamdı ama sadece maddi anlamdan yanımdaydı. Telefonumu kaptığım gibi aramıştım. Biraz bekledikten sonra telefonu açmıştı’’oğlum Kevın, nasılsın evlat’’dedi, babam’’iyiyim baba, 2 gün sonra çıkacağım tatilden bahsedecektim sana’’dedim’’para mı lazım evlat’’dedi babam, sesimden anlamış olacak ki’’evet baba bir miktar para lazım’’dedim ‘’pekâlâ yarın hesabına erkenden yatırırım, iyi eğlenceler size. Keyfini çıkar ahbap çünkü hak ettin’’dedi’’sağ ol baba, ben seni tekrar ararım kendine iyi bak, sonra görüşürüz’’dedim’’tamam evlat görüşürüz ha bu arada Kevın bir gün uğra seninle konuşmamız gereken şeyler var. Seni seviyorum oğlum’’dedi babam’’tatil dönüşü uğrarım, bende seni seviyorum’’dedim ve telefonu kapattım. Daha sonra, iç çamaşırımı giydim ve üstüne de bordo renk şortumu giydim, üstüme bir şey giymemiştim çünkü hava gerçekten çok sıcaktı. Daha sonra saçlarımı kurularken telefonun çaldığını duydum. Gidip telefonuma baktığımda arayanın Pat olduğunu gördüm’’evet Pat ‘’diyerek telefonu açtım’’otelleri ayarladım dostum’’dedi Pat sesinde ki mutlulukla’’pekala, bu çok iyi hangi otel peki bu internetten bakmak istiyorum’’dedim ve laptopumu açmaya başladım’’Fontainbleau miami beach, dostum çok iyi otel, kızlar bayılacak’’dedi heyecanla bende o arada yatağıma uzanmış laptop dan oteli araştırıyordum’’güzel bir yere benziyor, sen kredi kartından öde, biz onu erkekler olarak hesaplaşırız’’dedim’’sorun değil ahbap ne de olsa bu ilk tatilimiz, tadını çıkartalım’’dedi Pat’’olmaz öyle şey dostum, onu aramızda hallederiz’’dedim’’neyse o zaman Cuma günü görüşürüz kendine iyi bak’’dedim ve telefonu kapattım. Daha sonra mutfağa geçtim, meyve suyu içtim. Bir süre sonra uykum geldi ve odama geçip uyudum.
2 gün sonra, Cuma gecesi
Her şey tam olarak hazırdı, havaalanına geldiğimde orada Pat, Kath, Sam ve David vardı. Carly, Eve ve Adam henüz ortalıkta yoktu. Bizimkilerin yanına gittiğimde hepsi heyecanlıydı. Bir süre sonra herkes buradaydı ve uçağımızın kalkmasına 5 dk kalmıştı. Hepimiz yerlerimize geçtik. Ben, David ve Pat 3'lü koltuklara oturduk. Sam, Eve ve Carly'de bizim hemen yanımızda ki 3'lü koltuğa geçtiler. Kath ve Adam ise 2'li koltuğa oturdular.
Yol boyunca hep Carly'yi ve Eve'i seyrettim. Yüzlerinden, bir şey karıştırdıkları çok belli oluyordu. Sessizliği Pat bozmuştu’’heyecan var mı?’’diye sordu ama herkes uyuma moduna geçtiği için tek cevap veren ben ve David olmuştu’’kapa çeneni dostum, uyumaya çalışıyoruz’’dedik ve gözlerimizi kapattık. Sabah uyandığımızda Miami'nin masmavi denizinin üstündeydik. Sadece ben ve Carly uyanıktı, saat 6'ya geliyordu. Carly camdan dışarıya bakıyordu ve kulağında kulaklık vardı. Bir süre onu izlemiştim, çünkü şarkıyı çok sessiz mırıldanıyordu ama ne dinlediğini anlamıştım Tom Waits'in ‘’Hold On’’şarkısını dinliyordu, onun en sevdiği şarkıydı bunu grupta herkes biliyordu. Daha sonra Carly bana döndü ve ‘’sen beni mi izliyorsun?’’dedi ve bende gülerek’’10 dakika olmuştur’’dedim’’bu seferlik affedildin’’dedi ve kızları uyandırdı. 5 dakika sonra herkes uyanmış, uçaktan inmeyi bekliyorduk. Daha sonra uçak havaalanına yerleştiği anda hepimiz tatil için hazırdık.