Medyada Noora Malfoy.
Habersiz gelen sonbaharın eseri olan rengarenk yapraklar, Vivien'in Takıları dükkanını olduğundan daha asil göstermişlerdi.
Sokakta bir kaç berduştan başka kimse olmaması, korkan kadın için işleri daha da zor yapıyordu.
Rosalie Malfoy soğuk havadan dolayı ürperdi ve son bir umut eşi Harold'a baktı. Kestane rengi saçları rüzgarda dalgalanan adam da aynı şekilde eşine bakıyordu. İkisi de vazgeçmemek için çırpınıyorlardı ama on yıl erteledikleri bir şeyi sonunda yapıyor olmak içlerini rahatlatıyordu.
"İçeriye gir ve onu buraya çağır. 10 yılın ardından beni gördüğü an lanetler. En azından olaya tanık olacaklardan korkar. "
Kadın, eşinden daha baskın bir karakter yapısına sahipti. Harold'a karşı kurduğu bir cümle, ağzından olmasını istediği için değil olacağından emin olduğu için çıkardı. Bu da emir değildi yani, bir nevi ricaydı.
Onu ikiletmeden dükkana doğru ilerleyecekti ama bu durum hakkında yorum yapmasa ölürdü esmer adam.
Gerginlikle mırıldandı.
"Kızımıza bakacak olan kadından korkmamız normal değil. Değil mi?"
"Sadece git ve onu çağır Harold. Zaten çok zor."
Rosalie de onunla hemfikirdi ama bunu yapmak zorundaydı. İlk belirtileri göstermeye başlamıştı küçük kızı. Eski model, boyaları aşınmış kırmızı arabalarının içindeki, onları merakla izleyen kızına gelmesini işaret etti.
Küçük kız arabadan mutlulukla inip yanlarına koştu.
"Doğum günüm için mi geldik anne?"
Rosalie bir an donakaldı. Unutmuştu. Kızının doğum gününü bile unutmuştu. Nasıl bir anne kızının doğum gününü unutabilirdi ki?
Daha da kötüsü, hangi anne kızını doğum gününde başka bir kadına verirdi ki?
Rosalie yutkundu ve durumu kızına yansıtmamak için gülümsedi.
"Öyle düşün tatlım. Doğum günü yolculuğuna çıkacaksın."
Bu kurduğu cümlenin kızı için ne tür bir travmaya yol açacağından habersiz bir şekilde hala gülümsüyordu.
Sonrasında olması gereken olmuştu. Rhodope ve son anda sürpriz bir şekilde beliren Acteous Malfoy, hiç görmedikleri torunlarıyla karşı karşıyaydılar.
Medusa kızı baştan aşağı bir güzel inceledikten sonra, kızıyla hiç muhattap olmadan Harold'a döndü.
"Çocuğu hiç beslemiyorsunuz sanırım. Pelerininin üstünden kemiklerini sayabilirim."
Rosalie korkuyla büyük annesine bakan kızını oradan uzaklaştırdı ve kulaklarını konuşmanın devamını duymaması için mühürledi.
Acteous eşine arka çıkarak istemediği damadına tiksintiyle tısladı.
"Ona bir süre bakacağız elbette. Ama unutma ki sefil ailende sürünen kan, Malfoy kanı olmasaydı asla kabul etmezdik."
Harold sakinleşmek için gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
"Onu almanızı istememizin sebebi sürünmemiz falan değil."
Rhodope alaycı bir gülümsemeyle sordu. Kırışıklıkları şimdi iyice belli oluyordu.
"Ne olabilir? Ne olabili-"
Rosalie lafı dolandırmadan söyledi.
"O gece doğdu. Anka gecesinde."
Rhodope sersemledi. "Bu da ne demek?"
"Bu demek ki, bunca zamandır onu Bakanlık işlerinden uzakta büyüttük. Belli etmeden. Ama evde kavga çıktı ve
... Ve Noora asasız büyü yaptı. Çok kötü bir büyü. Bu konu hakkında Fransa'da bilgi sahibi kimseler varmış. Fransa'ya kadar onu sürükle-"Acteous, Rosalie'nin konuşmasını engelledi. "Gidin elbette. Biz onun yanında oluruz."
Rosalie'nin hatırladıkları bu kadardı. Çocuğunu nasıl verdiği ya da vedalaşmaları hakkında en ufak bir şey hatırlamıyordu. 1 hafta sonrasında kendisi hakkında suç duyurusu yapılmıştı. Anka gecesi doğan çocuğunu sakmaktan değildi elbet. Erkek kardeşi Abraxas'ın çocuğunu çalması yüzünden aranıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Phoenix - Sirius Black
FanfictionBir anda Ay'ın yerini Güneş aldı ve anka sürüsü tamamen yanıp kül oldu. Büyü Dünyası görüp görebileceği en büyük tehlikeyle karşılaşacaktı ve Merlin'in kehanetinde belirtildiği gibi Siyah Anka doğacaktı. Sırf kendisini tehlikeye karşı kurban edebilm...