ŞANSSIZLIK

11 0 2
                                    

Merhaba Hayat , Ben Gizem. Hayat ne kadar güzel açıklayabilir misiniz? Yoksa ben mi anlatayım. Sizle kendi günlerimi paylaşacağım. Bu yaşa nasıl geldiğimi , ne zorluklarla geldiğimi anlatacağım. Yurt müdürüm Selma Hanım araştırıp anlatmıştı bunları : Annemin babamla birçok sorunu varmış. Babam eve gelmek bilmezmiş. İşte birgün annemin sancıları geldiğinde komşularımız bize yardım etmiş. Annem hastaneye geldiğinde hemen doktorlar yardımcı olmuş. Ve ben dünyaya  gelmişim. Bir kaç gün sonra Annem biz hala hastanedeyken babamı aramış. Gelmeyeceğini söylemiş babam. Baba demeye bile utanıyorum. Ama baba işte. Annem çok ağlamış. Ne parası varmış ne pulu. O kadar fakirmişizki annem kara kara düşünmeye başlamış ne yapacağım diye. Anneannem ve dedeme gitmeyi , onlara sığınmayı düşünmüş ama gidemezmiş . Çünkü annem ve babam birbirlerini sevdikleri için kaçmışlar . Ne yüzle gidebilirdiki. Annemin başka kimsesi yokmuş. Günler çok ilerlemiş. Annem onca çabadan sonra bir iş bulup girmiş. Sabahları işe giderken benide yanında götürümüş. Ama kimsenin haberi olmazmış. Eğer öğrenirlerse annemi işten çıkarırlarmış. Beni bir köşeye koyarmış ve ben akşama kadar aç susuz beklemeyi bilirmişim. Ses etmezmişim. Bir gün yine annemle işe giderken araba bize çarptığı gibi kaçmış. Etraftakiler plakayı almış. Polise haber vermişler. Kaldı mı böyle insanlık ya . Polis geldi derken ambulansta gelmiş. Anneme yolda müdahale ederken annem yolda can vermiş. Ve beni çocuk yetiştirme yurduna bırakmışlar. Şimdi buradayım hala 16 yaşında bir genç kızım. Lise öğrencisiyim. Annemi 3 yaşında kaybetsemde onu pek hatırlamıyorum. Ama onu çok özlüyorum. Kokusunu içime çekmek istiyorum. Her gece yanında yatmak istiyorum. Ama kader işte kader denen şey buna engel oldu. Şunu merak etmiyor değilim tabi. Babamı hala çok merak ediyorum. Ama içimden onu sevmek gelmiyordu. Ben onsuz çok mutluydum. Bu yurtta çok arkadaşlar edindim. Ben 8 yaşındayken yurda Ezel diye bir kız geldi. Yeni olduğu için ağlıyordu. Yatağımı ve eşyalarımı onunla paylaştım. O da benim gibiydi. Ailesini kaybetmişti. Başka kimsesi yoktu. 16 yaşıma kadar hem beraber ağladık , hem beraber güldük. Ezel benim kardeşim gibiydi. Beraber okula gidip geliyorduk. Aynı okulu , aynı sınıfı ve aynı sırayı paylaşıyoruz. Biz ikimiz birbirimizin ailesi olmuştuk artık. Yine birgün okuldan yurda döndük ve odaya yurdun müdürü Selma hanım geldi. Ezele dönerek ;
-Ezel hazırlan kızım bugün seni koruyucu ailen almaya gelicek (dedi).
Ezel bana döndü . Korkulu gözlerle bakışmaya başladık. Ezel isteksizce hazırlandı. Ve o koruyucu aile gelmişti . Müdür Selma Hanım Ezeli odasına çağırdı. Ezel giderken elimden tuttu ve benide götürdü.
Ezele ;
-"Napıyorsun dur " (dedim).
- "Senin yanımda olman bana cesaret veriyor " (dedi)
Gülümsedik ve kapıyı tıklayarak içeri girdik. Gelen aile ezele ve bana dikkatle bakmaya başladı. Çok iyi insanlara benziyorlardı. Sonra Müdür Selma Hanım bize dönerek ;
-" Neden ikiniz birden geldiniz (dedi).
Ezel;
-" Onunda yanımda olmasını istiyorum (dedi).
Aile ;
- Siz çok iyi arkadaşsınız galiba (dediler).
Evet deyip birbirimize baktık. Sonra koruyucu aile 2 dakika musade edermisiniz deyip dışarı çıktılar. Bir süre sonra geldikler . Ve Müdüre Hanıma
-Biz bu iki tatlı kızında ailesi olmak istiyoruz (dediler).
Ezelle birbirimize dönüp sarıldık çünkü yine ayrılmıyorduk. Müdüre Hanım ;
- Kızlar koşun hemen valizlerinizi hazırlayın (dedi).
Hemen koştuk ve hazırlandık. Arabaya binip eve gittik. O kadar büyüktüki. Hemen ezelle ayakkabılarımızı çıkarıp çimenlerde koşmaya başladık. Sonra bizi çağırdılar ve yemek yememizi söylediler. Bir ara koruyucu ailemiz olan Sedat Bey'e ait bir posta geldi. Kapıyı ben açıp aldım. Üstünde Sedat GÜRSOY yazıyordu. "Ama buuuu"😓 deyip şaşırdım. Müdüre Hanımın bana anlattığına göre babamın adı da Sedat GÜRSOY du. Karşısına geçip dikkatli bir şekilde baktım ama nafile onu tanımıyordum bile . Ezele durumu anlattım ve sessiz bir şekilde yatak odalarına girdik. Sedat beyin dolabında annemin fotoğrafını bulduk. Bende olan fotoğrafının aynısı idi. Evet bu benim öz babamdı. Olamaz dedim ve hemen Ezelle beraber o evden çıktık. Yurda dönüp Selma Hanıma anlattık. O da çok şaşırmıştı. Artık o eve dönmeyeceğiz (dedik). Ve Selma Hanımda onayladı. Ve yurttaki boşalan odamıza geri döndük. Bir gün içerisinde özlemişiz bile. Artık hiçbir koruyucu aile istemiyoruz. Çünkü bu yurtta , bu yurttakilerde Benim küçük dünyamda Büyük ailemdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MEVSİMLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin