A | 1. Bölüm: Karşılaşma.

78K 1.9K 1.4K
                                    

1. Bölüm: Karşılaşma.

❄️

Donuk bakışlarımı üzerimdeki, istemeye istemeye aldığım gelinlikte ve elimde sıkmaktan parmak boğumlarımı ağrıtan kırmızı bir gül buketine çevirip göz devirdim.

Sabahtan beri istemediğim düğünüm için oradan oraya çekiştiriliyordum ve yazık ki buna bir dur diyen olamamıştı. Derin bir nefes alıp istemediğini söylemesine rağmen aynada heyecanla kendine bakan Tamer'e döndüm.

Tamer amcamın tek oğluydu. Babam abimin yokluğundan sonra onu oğlu bilmişti. Zaten başıma ne geldiyse bu yüzden gelmişti ya.

Önce babamla amcam kararlaştırıp ikimizi evlendirmek istediklerini söylemiş ardından ikimiz de reddetmemize rağmen bu işte diretmişlerdi. İstemiyordum, istemeyecektim de. Her ne kadar sözlerime kulak asmasalar da evlenmeyecektim.

"Hazır mısın?" İçimde bir yerlerde fokurdayan etrafı darmaduman etme isteğime rağmen soluk bir nefes aldım. "Hazırım." Değilim. Hiç hazır olmadım, olmayacağım da.

"Aymira," diyerek elimi kavrayan Tamer yapmacık bir gülüşle bana bakıyordu. "Eğer istersen amcam ve babamla son bir kez daha konuşabilirim." Daha önce defalarca kez denememe rağmen bana kulak asmayan sevgili kuzenim artık geri dönüşü olmayan bir yola girmemizle birlikte gözüme de girmeye çalışıyordu.

Dişlediğim yanağımı serbest bırakıp başımı iki yana salladım. "Gerek yok, bir faydası olmayacak zaten." Gözlerindeki heyecana bulanmış parıltılar bize haber vermek için kapıyı çalan görevliyi bulduğunda artık aşağı inmemiz gerekiyordu.

Tamer, bana anlayış dolu sahte bir gülümseme yollayıp karnına doğru çektiği kolunu uzattığında bakışlarım az önce yere bıraktığım çantayı buldu. Umudumu hiçbir zaman yitirmemiştim abime günler öncesinde ulaşmıştım. Gelecek, beni buradan alacaktı.

Derin nefeslerim arasında Tamer'in koluna girip gelin odasından çıktığımızda alt kata inen merdivenlerin sonunda babamı gördüm. Yüzündeki sırıtış kalbimi acıtıyordu. Bu kadar mı kördü?

Gözlerine birer yıldız gibi astığı parıltıların beni karanlığa çektiğini bu kadar mı görmek istemiyordu?

Benden bu kadar mı nefret ediyordu?

Tamer'e ayak uydurup alkış sesleri arasında merdivenlerden indiğimde, hemen sonra bizim için ayrılan masaya geçmiştik. Bakışlarımı salonunun girişine kilitlemiş oradan asla ayırmamıştım.

"Nikah memuru birazdan burada olur, ondan önce de dansınız yaparsınız." Diye düğünün tüm ayrıntılarını anlatmaya başlayan organizatörle aradan baya geçmişti ki ayağa kalktım. "Ben lavaboya gidip, geliyorum."

Tamer kaşlarını çatsa da başını sallayıp beni onayladığında kendi aralarında sohbet eden insanları umursamadan merdivenlerden yukarı çıktım. Abimin gecikmesi normal değildi, demek ki bir sorun vardı.

Az önce bir robot gibi çıktığım odaya büyük bir heyecanla geri girdiğimde yaptığım ilk şey yerdeki çantayı alıp arka taraftan aşağı inmek oldu. Kalbim anın verdiği adrenalinle hızla çarparken yakalanmadan kurtulmaktan başka çarem yoktu.

Acımasız (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin