DEDEKTİFÇİLİK

135 7 3
                                    


Menekşe uyanıp gözlerini açtığında kendini yine Pınar'ın evinde bulunca şaşırmadı bu defa. Dün akşam bir otele yerleşeceğini söylemişti ama baloya kadar evinde kalması için ısrar eden Pınar, Menekşe'nin bu dediğini dikkate almamış ve yarım saat süren ikna çabasının ardından Menekşe Pınar'ın bu teklifini tek şartla kabul etmişti: Baloya kadar bir ay boyunca kira ve ev masraflarını ortaklaşa karşılayacaklardı.

İkna çabaları olumlu sonuç veren Pınar mutlulukla Menekşe'ye sarıldı, hemen ardından da rahat uyuyabilmesi için boş olan küçük bir odaya kilerde bir süredir tuttuğu şişme yatağı çıkarıp kurdu. Bu arada da Menekşe evini aradı ve eşyaları ile elbiselerinin bir kısmının gönderilmesi için annesine Pınar'ın evinin adresini verdi.

Menekşe şimdi yatağından kalkıyordu. Önce terliklerini ayaklarına geçirdi, sonra da işe koyulmaya başladı. Elini ve yüzünü yıkayıp mutfağa giderek kahvaltı hazırladı ve Pınar'ı uyandırdı. Pınar'ın acelesi olduğu için çabucak kahvaltı yapıp Menekşe'ye teşekkür etti ve hızla evden çıktı. Menekşe evde tek başına kalmıştı.

Kahvaltılıkları tekrar dolaba yerleştirdikten sonra oturma odasına geçip televizyonun karşısındaki koltuğa kuruldu. Kumandayla televizyonu açtı ama hangi programların oynadığına dikkat bile etmedi. Aklı dünkü konuşmasındaydı çünkü. Pınar'a sadece mezunlar buluşmasına gidip oradakilere ne kadar değiştiğini göstererek intikamını alamayacağını söylemişti. Ama aklına başka bir fikir de gelmemişti.

Menekşe o koltukta uzun bir süre oturup düşüncelere daldı. Kendi bile orda öylece ne kadar oturduğunu bilmiyordu. Sonra birden aklına bir fikir gelmişçesine fırlayıp ayağa kalktı. "Saha çalışması!" diye bağırdı. Kendi kendine gülüp "Dedektifçiliğe devam," diye de ekledi.

Menekşe bavulundaki elbiselerini yerleştirdiği dolaba gidip giymek üzere yarım kollu, çiçek desenli, diz kapağına kadar uzanan elbisesini seçerken bir yandan da kafasında bir plan belirlemeye çalışıyordu. Boş boş oturmaktan sıkılmıştı artık. Kimliğini ne olur ne olmaz diyerekten gizlemek için en büyük güneş gözlüğünü ve elbisesiyle uyumlu fularını da takan Menekşe çantasını aldı ve dışarı çıkmak için artık hazırdı. Bir süre sonra, yapacakları hakkında fazla düşünmemeye karar verdi. Zaten aklında kesin bir şey, hatta ufak bir plan bile yoktu. Her şeyi akışına bırakmaya karar verdi ve emin adımlarla evden dışarı çıktı.

                                                                                             * * *

"Hadi artık. Anlatmayacak mısın?" Pınar bir kez daha merakını bastırmayı beceremeyip heyecandan yerinde duramazken Menekşe'nin yerine oturmasını bile zar zor bekleyebilmişti.

"Tamam tamam. Geç, önce otur şöyle," dedi Menekşe Pınar'ın bir an önce sakinleşmesini umarak.

Menekşe'nin Mahşer'in dört atlısını araştırmaya ilk olarak karar verip evden çıktığı zamanın üstünden dört gün geçmişti. Dört gündür sabahları evden çıkıp akşamları dönüyordu. Bazense geceleri. Bu arada da eski moda bir dedektif gibi Mahşer grubundakilerin yaptıklarını takip ediyor ve kafasına not ediyordu.

Menekşe aslında en başta Janset'i de araştırmayı düşünmüştü ama Janset'in zaten gittiği her yeri ve yaptığı her şeyi internette paylaştığını görünce buna pek de gerek kalmadığına karar verdi. Janset herkes için tam anlamıyla açık bir kitap gibiydi. Yaptığı iyi ya da kötü her şeyle gurur duyuyor ve bunları paylaşmaktan çekinmiyordu. Tabii muhakkak onun da büyük sırları vardı fakat Menekşe bu sırları birkaç günlük acemi dedektif araştırmasıyla ortaya çıkaramayacağını bildiğinden, elindekilerle yetinmeyi tercih etmişti.

ESAS KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin