Evet arkadaşlar yeni bir kitap yazmak istiyordum. Baya bir süredir aklımdaydı. Ama kitap yazmakta çok acemiyim. O yüzden kusuruma bakmayın. Yazım yanlışı olabilir.
❁❁❁❁❁
"Hadi Öykü kalk artık, okulun ilk gününden geç kalacağız kızım kalksana!!" Diyen abimin sesiyle uyandım. "Tamam kalktım bağırma bir gün de!" Demeyle yetindim. Hızlıca üzerimi giydim. Siyah etek ve beyaz gömlekti. Banyoya koşup dişimi fırçaladım ardından saçımı düzelttim. Sarı saçlarımı geriye attım. İndirimdeyken aldığım çilek kokusunu sürdüm. Hızlıca aşağı koştum. Masada ki kahvaltıya oturmadan ağzıma bir kaç şey attım. "Otur kızım daha kahvaltı yapmadın."diyen annemi öptüm ve "çok geç kaldım." dedim. Kapıya koştum. Abim hala beni bekliyordu. Beyaz converselerimi giyip çıktım. Abim kolunu omzuma attı. Abimle aramda 2 yaş olmasına rağmen ben minyon olduğum için 5 yaş varmış gibi gözüküyordu. O benim aksime kaslıydı. Uzundu. Yakışıklıydı. Gözleri benimkisinin aksine daha yeşildi. Saçları benimkinin aksine daha kahverengiydi. Ben bunları düşürken Aral ve Nehir yanımıza geldi. Aral abim ile Nehir benimle yaşıttı. Beraber büyümüştük. Annelerimiz kardeş gibiydiler onlar da beraber büyümüşlerdi.
❁❁❁
Nehir kumral saçlı, beyaz tenli, açık mavi gözlere sahipti. Aral ise aynı şekildeydi ikiz gibiydiler... hep beraber büyümeye devam ediyoruz.
❁❁❁❁
Ben boş boş etrafa bakınırken okula geldiğimizi fark ettim. Yeni okul yeni maceralar demektir. Önüne gelince hepimiz durduk. Okula baktık..
"İşte başlıyoruz..."
Okula doğru yürümeye başladık. Şampiyonlar ligi gibiydik. Koridorlardaki insanlar bize baktıkça daha da rahatsız oluyordum. Erkeklerin rahatsız edici bakışları, kızların abimleri süzen bakışları derken abimler bizi sınıfımıza bıraktılar. Sınıfa girer girmez kızların hakkımızda konuştuğunu duydum. Gözümü devirerek yerimize oturduk. Hocanın gelmesini beklerken masama biri oturdu. Kafamı kaldırdığımda iri yapılı kısa boylu makyaj suratı bir kızın bana ters ters baktığını gördüm. Umursamaz bir tavırla "ne var" bakışı attım. Nehir de bunu farkedip kıza "İnsene beeee!!" Diye bağırdı. Kız masadan indi, Nehir'in önüne geçip; "Bana bak kızım yenisin diye bir şey yapmıyorum düzgün dur." Dedi. Ben olayları şaşkınlıkla izlerken, Nehir tam ağzını açtı ki hoca geldi...❁❁❁❁❁
Herkes ayağa kalktı. Hoca selam verdi ve herkes yerine oturuken o kızın bize baktığını fark ettim. Kafamı salladım yerime otururken hocanın bize bir şeyler dediğini anladım ve dinledim. Nereden geldiğimizi ve ismimizi sordu kısaca cevaplayıp yerime oturdum. Ve kafamı sıraya koydum...
Tenefüs zilinin çaldığını duyduğum an kafamı kaldırdım. Nehire baktığımda telefonuyla uğraştığını gördüm. "Hadi kantine gidelim." Diyip çantamdan paramı alıp ayaklandık. O sırada kapıda gayet yapılı ve yakışıklı çocukları fark ettim. Kapıya doğru yöneldiğimizde onların bize baktığını fark ettim. Kapıya iyice yaklaştığımızda çocuklar bize "Geçemezsiniz." Dedi ve ardından hemen tebessüm etti. O zaman gamzesini gördüm. Yüzüne çok yakışıyor olduğunu anladım. "Çok güzel kokuyorsun çilek severim." Dediğini işittim. O sırada da gülümsedim ve tekrar yol istedim ve bu sefer çıktılar ve geçtik.
Kantine gittiğimizde abimlerin bir kaç erkekle daha konuştuğunu gördüm. Yanlarına gidip gitmemek konusunda kararsız kaldım. Nehir kantinde sıraya girmiş ikimize de kahve alıyordu. Telefonum titredi ve bildirim panelinden gelen mesajı okudum.
"Sevdiklerine zarar gelmesini istemezsin dimi çilek kız?"
❁❁❁❁❁❁
AYYYY RESMEN İLK BÖLÜM BİTTİ ÇOK ACEMİCE YAZDIM. ÖZÜR DİLERİM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROSE
Teen Fiction"İşte başlıyoruz..." Telefonum titredi ve bildirim panelinden gelen mesajı okudum. "Sevdiklerine zarar gelmesini istemezsin dimi?"