Niye ağlarsın be çocuk.?

85 5 0
                                    

Ağlamak,Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık aldanma vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek.Anlamına gelen bir kelimedir.Peki insanlar neden çoğunlukla üzgünken ağlarlar.Veyahut niye ağlar ulan bu insanlar.Bir gün gelecek bu sıkıntılar bitecek herkesin elbette bir pişmanlıkları olacak.Kiminin yaptıklarıyla ilgili pişmanlıkları kiminin ise yapamadıkları ile ilgili pişmanlıkları.En önemlisi senin pişmanlığın ne olacak hayat ta .Bir kere hiçbir insanın ''keşke''si olmamalı hayatta.Keşke insana en çok zarar veren bir şeytan kelimesidir.Mutlulukları asla yarınlara bırakmayın.Çünkü bir şey bugün olacaksa eğer yarın olmaz,yarın olacaksa'da bugün olamaz.Benim o kadar keşke'm var ki hayatta,Keşke doğmasaydım ile başlayıp inşallah tez ölürüm ile biten.Şimdi size hayatımdan kısa bir kesit anlatıyım.19 mayıs 1998 yılında yepyeni umutlarla gözümü açmıştım hayata.Herkesin bir(beklenti)si vardı benden büyüyüp adam olacaktım belki çok büyük bir futbolcu yada çok büyük bir iş adamı.El bebek,gülbebek büyüdüm evimin en küçük çocuğu olduğumdan dolayıda birazcık şımarık yetiştirilmiş olabilme gerçeğimi göz ardı etmeyelim. Her neyse büyüdük biraz ilk okula yazıldım ki o gün ki sevincimi mutluluğumu anlatamam size. Hepimizde olduğu gibi yeni arkadaşlar yeni bir uğraş.Vede birçok burnundan sümük akan kız.Oyunlar oynadım alfabeyi öğrendim geçmişimi öğrendim zamanla ama hep mutluydum.Çocuk işte ne bilsin esen rüzgarların her bedenine değdiğinde kendinden bir parça alıp götüreceğini.İlkokul laylaylom bitti.Geldim orta okul çağlarına artık tam anlamıyla erkektim.Sevgililerim oldu bir çok .Eh! birazda popülerdim okul dönemimde.Ama hayat fragmanını bile çekmemişti ki benimle ilgili daha.Ben hayata her başladığımı sandığımda aslında yolun başına bile gelmediğimi çok güzel bir şekilde hatırlattı hayat bana.Benim hayatım liseye geçtikten sonra başladı.Lise dönemimin ilk senesi sağlık lisesindeyim tabi hayat çok güzel.Sanıyordum değilmiş. İşte şimdi benim keşkelerime geldik. Hayatın yükü bir anda omuzlarıma kaldı.Sanki dünyada tek başıma kalmışım gibiydi.Hava hep karanlık hep soğuk yok mu bu güneş nerede?Sıcaklık,insanlar nerede yanındayım korkma diyen insanlar nerede.Sıkma olum canını diyen insanlar nerede?Yok ama kimse,işte aynı kandan aynı candan olsan da yoklar.Hemde oldukları kadar yoklar insanlar.Mutluluk gibi.Mutlulukta olduğu kadar yoktur hayatta.Her mutluluğun ardında bir hüzün yatar aslında,insanlar görmek istemezler .Gör hüzünleri yaşa,yaşa ki mutluluğun değeri olsun . Ama ağlama çocuk.Asla ağlama.Düşünki ufacık bir gözyaşı senin hayatından 6 ay ömrün olsun mesela,2 damla göz yaşına 1 senen gitsin.Ama olsun sen kal,gitme kendinden bir gün bile.İnsanlar hep gelir giderler.Unutma çocuk insanlar gölge.Her gelişin ebedi bir gidişi vardır sen geldin ama bir tek kendinden gitme.Şuanda 19 yaşında bir insanken bile umutlarımı kaybedebiliyorsam eğer,kendimden gittiğim içindir.Ama kaybolma'da içinde hayat şartları ne olursa olsun sen sen ol.Ve bir gün kara bulutlar gidecek.Sokakta çocuk sesleri hatırlarsın ya mahallede top oynadığın dönemleri.Sana zaman herşey'in ilacıdır diyen insanlardan uzak dur.Zaman senden herşeyini alıp götürecek.Gençliğini güzelliğini bile.İşte zaman benim çocukluğumu götürdü.Ve Bir gece o kadar içmiş o kadar dağıtmışım ki.Saat gece 02:30 da sokaklarda kendimi aramaya çıktım.15 yaşındayım ya daha çocuğum ben aslında!.Döndüm döndüm taş buldum,kuş buldum,yol buldum,araba buldum ama kendimi bulamadım.Eh yani kafa güzelliği gittim sahile orada da ufak bir bank buldum,oturdum denizi izliyorum ve diyorum ki ona,Söyle bana neredeyim ben.Deniz cevap veriyor ufak bir esinti ile,Sen yoksun çocuk,belki hiç olmadın.Kıymetini bilmediğin çocukluğun vardı ama sen olmadın.Ve gözümden bir damla yaş düştü.Dedim ya hani 6 ay diye.Benim 160 senem gitti pes etmedim.Sonra ağladığımı gören bir amca ayağında ayakkabısı bile yok doğru düzgün montu yok havada soğuk biraz.Geldi yanıma oturdu.Korktum ilk başta kıyafetinden falan.Dedi korkma otur şuraya 2 dakika.Dedim buyur amca ama hala bir şüphe var içimde ona karşı.Hani kaçmak için bi sebep arama çabasındayım. Dedi ki bana,NİYE AĞLARSIN BE ÇOCUK?Ben de bilmiş bir şekilde,İnsanlar üzülünce ağlarmış amca,dediğim anda bir kahkaha sesi.Tabi ben şaşırdım.Üstünde kıyafet bile yokken hava'da buz gibiyken nasıl gülebilir insan?Nasıl mutlu olabilir.Tabi ben sordum ona.Dedim amca hayata dair hiçbirşeyim yok.İşte tam da bu yüzden ağlıyorum ve bundan üzülüyorum.Amca ayağa kalktı ve üstünü gösterdi bana.Kokmuş artık yırtık pırtık bir üst.Ve ufak bir tebessümle bana dedi ki,Ben zenginim oğlum.Benim herşeyim var. Nasıl yani diye düşündüm.Ama ona o gece kırılmasın diye bir söz daha söylemedim .Aradan 4 sene geçti şimdi anladım o adamın sahip olduklarını .O adam umutlarını kaybetmemiş ki en büyük zenginliği umuduymuş. Ve bizim kaybettiğimiz hiçbişey yokmuş.Çünkü büyük kayıplar için büyük kazançlar gerekir.Ne olursa olsun umutlarınızı saklayın bir kenara,gün gelir elinizde avucunuzda veyahutta çevrenizde hiç kimse kalmaz ama umutlarınız her zaman sizinle ve yüzünüzdeki en ufak tebessüm,en ufak tebessüm bile bir ömür zihninizde.Hayatınızda sizden daha değerli birşey yok.Siz olmazsanız aileniz sizin aileniz olamaz.Ya da sevgiliniz.Hazır sevgiliniz falan demişken bir konuya da el atalım. Ne olursa olsun sevmeyin.Allah için sevmeyin.Çünkü az önce dediğim gibi,''Büyük kayıplar büyük kazançların ardından olur''.Bir insanın en büyük kazancı AŞK en büyük kayıbıda kendisidir.Çok büyük bir aşk kazanırsınız bir gün,ama kendinizi kaybedersiniz.Öyle bir insan girer hayatınıza siz bile inanamazsınız kendinize.Gözlerinin içine bakmaya kıyamaz'sın ya hani.Elini tutamazsın incinir diye.Yada sarılamaz'sın bile kırılır diye.İşte böyle olma .Gözlerinin içine bak sanki bir daha bakamayacak gibi herseferinde daha derinlerine in.Elini o kadar sıkı tut'ki kırılsın elleri ve sarıl ona!.Sarıl! kırılsın paramparça olsun hayallerinizle birlikte...Ama sevme hayat seni öyle bir durumda bırakır ki,sen hayatı bırakmak istersin,Bırakamazsın.Korkarsın,içinde hep bir ya ben gidersem kimlere kalır bu gözler bu eller hissi,ben gidersem kim sarılır kim koklar düşüncesi.Ama sen git!,O gitmeden git!.Ayrılıklar hep gidene zordur.Olsun sen git!zoru başar .Çünkü O giderse hayallerini'de alır.O tutamadığın elleri,kıyıp bakamadığın gözleri,sarılamadığın bedeni herşeyi alır senden.Geriye ne kaldı ki?Koskoca bir SEN,geriye sen kaldın.Ve bir daha doğdun.İnsanlar bir kere doğmaz.Hayat insanları defalarca doğması için zorlar.Ama sen bir kere doğ!.Bırak hayal kalsın bazı şeyler hayalken inan'ki daha güzeldir.Ve insan oğlu doyumsuzdur her zaman daha fazlasını ister hayattan.Son model bir araba düşün herkes ister.Ve bazıları alır ama 2 ay geçmeden üst modeli çıkar ve hayaller uygulamada sıkıcı gelir insana,daha iyisini daha yenisini istersin.Ama hayatının daha iyisini,yenisini isteyemezsin.Her yeni hayat bir önceki hayatına şükür ettirir.Ve her insan yaşadığı sürece ölür.Her geçen gün bir kere daha ölür. Dünler yarınları arzulatır yarınlar ise keşkeleri doğurtur. Ama sonuç ne olursa olsun,''umutlarını kaybetme, umutlar yarınlara önem ve değer kazandırır''.

Şimdide geldik kazanmaya.Kazanmak mı istiyorsun hayatında.? O zaman birilerinin kaybetmesine göz yummak gerekir çünkü bir yarışın bir kazananı olur.Ben göz yumamadığımdan kazanamadım.Öğrendimki, ''Zenginlik ne kadarına sahip olduğun değil,ne kadar az şeye ihtiyaç duyduğun muş''.Benim kendime ihtiyacım var.Kendimi bulmaya çalışalı da 5 ay oluyor.Toparlanıyorum zihnen.Çünkü hiçbirşeye ihtiyaç duymuyorum.O kadar yıprandım'ki benim için yarın bile olmasa olur şuanda.Hatta yaşayacak bir dakika olmasa bile olur.50 saniyeye de razıyım ben.Hayattan beklentilerinizi ve isteklerinizi daima minumumda tutun o zaman göreceksiniz ki daha mutlu olacaksınız.Aslında çok şey istemedim bende hayattan zamanında herşeyini yarınlarını,umutlarını,mutluluklarını ve de tebessümlerini kaybetmiş bir insan olarak.Bir tutam aşk.Sen kokulu,Ve biz temalı...İnandım sana,gülüşlerine gözlerine ve en önemlisi bakışlarına yok ya dedim daha kaybedecek neyim var ki Bir heves aldım seni o kalbimin harabe kırık dökük evine.Kabul ettin sende olsun dedin kırık dökük olsa da,harabe olsa da sana ait.Her ne olursa olsun o kalp senin ve ben buradayım dedin . Buradasın evet hala buradasın. Ama sen yoksun.Sadece o kalpte kaldın ve hayallerimize de çok güzel bir çerçeve yaptırdım merak etme .Ya bir gün gelirse diye.Onlar kalbimin harabe evindeki en temiz,en güzel yerinde ve hiçbir insanın ulaşamayacağı bir yükseklikte saklı.Sen gel de, en kötü merdiven dayar alırız oradan.Sonra sarılırız hayallerimize .Yön veririz hayatımıza . Sevmesen de olur geçerken bir MERHABA! de yeter.İşte bende bunu anlayamıyorum sevmeyeceğim dediğim kadar nefret ettiğim kadar aşığım sana .Senin olmayışına hastayım mesela.Çok garip demi aşktan bu kadar nefret eden birinin aslında birine deliler gibi aşık olması yada çok garip demi hayalleri o kadar yüksekteyken bile görmek hatırlamak.Sanki çalan her şarkı bize yazılmış.Sanki bu sokaklar sadece bizim için yapılmış.Sanki her insanda senden bir parça varmış gibi.Bir insanın nefes alışı birine benzetilirmi ya?Ben nefes alan birini görünce bile aklıma geliyorsun.Diyorum o ya aynı o o da böyle nefes alırdı.Biz aynı evin içinde bir solukta yaşamayı beceremeyen iki beceriksiziz.Biz evde birbiriimizin ayak sesleriyle uyanmanın kıymetini bilmeyen,Yada ne biliyim ya işte omuzumda ağlaman bir ömrü paylaşmayı denemek falan biz bunları beceremedik kızım .Biz biz bile olamadıkki bizim hayallerimiz nasıl olucak.Onlar bile ayrıymış benimkiler çokcana senli.Seninkiler her zaman senliymiş.Ağlamaya bile çekiniyo gözlerim gözyaşımı silemezsin diye.Gülemiyorum,gülüşümden öpemezsin diye ve sevemiyorum,yeniden sevemezsin diye.

Yaşam uzun peki ya mutluluklar?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin