carpediem: seni okulda dikkatlice izlemeye başladım
carpediem: aslına bakarsan her insanın duvarlarının altında iyi ve sevecen biri olduğunu düşünürdüm
carpediem: ama sen, beni şaşırtmaya devam ediyorsun
carpediem: her geçen gün daha da şaşırıyor ve hayal kırıklığına uğruyorum
jungkook: ah, demek aynı fakültedeyiz
jungkook: çünkü beni görebileceğin, bu derece inceleyebileceğin tek yer fakülte
jungkook: her neyse, bu durumun beni incitmesi gerekiyor sana göre ama, zerre umurumda değil
jungkook: bu arada, bana aşık olduğunu itiraf etsen ikimiz de rahata ereceğiz
carpediem: bu neyi değiştirecek?
carpediem: hadi tamam, sana karşı hislerim var ama bunu aşk diyerek yüceltemezsin
carpediem: aşk farklıdır
carpediem: akla hayale sığdırılamayacak bir duygudur, ama ben senden sadece etkileniyorum
jungkook: peki, öyle olsun bayan carpediem
jungkook: beni fakültede gerçek kişiliğimle tanıyor olmak sana ne hissettirdi?
carpediem: hayal kırıklığı
carpediem: tamamiyle bu, çünkü o en ufak bir iyilik kırıntısını bile görememiş olmak üzüyor
carpediem: küçüklüğünde bir çeşit travma falan mı geçirdin?
carpediem: yoksa bu kadar, aşağılık bir herif olmanın başka bir açıklaması olamaz
jungkook: eğer bir kez daha bana hakaret edecek olursan, engeli yer ve bütün okula ifşalanırsın
jungkook: ve hayır, küçüklüğümde bir travma falan geçirmedim
carpediem: şaşırtıcı
jungkook: peki sen?
jungkook: sen insanlara karşı çok mu iyimser ve nazik davranıyorsun
carpediem: en azından milletle dalga geçildiğinde kıkır kıkır gülmüyorum
jungkook: bekle, ne demek istiyorsun?
jungkook: ah, anladım
jungkook: bugünkü olayı anlatıyorsun
jungkook: hani ayağına çelme takılıp düşen kız
carpediem: zeki çocuk
jungkook: ama gülünmeyecek gibi değildi, farkında mısın?
carpediem: ben gülmemiştim
jungkook: sen bizim bölümde falan mısın?
carpediem: hayır, tabii ki
carpediem: sence o kadar fazla yürek yemiş olabilir miyim?
carpediem: amfinin kapısı açıktı, ve kapıda da gürültüden dolayı bir kesim topluluk birikmişti
carpediem: onlardan biriydim
jungkook: bu kadar fazla açıklama yapmana gerek yoktu, carpediem
jungkook: neyse, tahmin edersin ki kim olduğunu bilmediğim biriyle geçirmekten daha değerli işlerim var
jungkook: zamanımı çalıyorsun
Ardından, yazdıklarıma cevap vermedi. Böyle cevaplar alıyor olmak beni şaşırtmamalı veya üzmemeliydi, sonuçta jeon jungkook hep benim tanıyıp bildiğim çocuktu. Böylesine kibirli ve aptal biri olduğunu biliyordum ama içimdeki o aptal ses kötü her kelime duyduğunda sessizce ağlamaya devam ediyordu.
Savunmasızdım.
Eh, en azından kendi mutsuzluğumu aşık olduğum çocuğa göstermeyecek kadar gücüm vardı. Ama bunun bana en ufak bir faydası yoktu, sonuçta onun sizi acı çekerken görmemesi, acı çekmemenizi sağlamıyordu.
Olayın iyi yönü; jungkook' un bir sevgilisi falan yoktu.
Köyü yönü; aşkı ciddiye almıyordu ve sık sık başka kızlarla gecesini geçirdiğine yemin edebilirdim. Erkekleri tanıyordum.
Jungkook' u da.
Erkekler hakkında fikirlerim izlediğim filmlerden, babamdan ve abilerimden çıkartılmıştı. Abilerim de sevgili yapmamasına rağmen sık sık gecelerini başka kızlarla geçirirdi ve onlara göre bu bekar olan çoğu erkeğin yaptığı, istediği bir şeydi.
Eh, jungkook' un da o erkeklerden olabileceği bariz belliydi.
O cevap vermese bile; bugünkü son mesajımı yolladım.
carpediem: bir gün gerçekten biri tarafından o duyguların incinebilecek mi, merak ediyorum
carpediem: ve inanır mısın, o günü iple çekiyorum
Eh, benim gibi bir çirkin ördek yavrusunun onun duygularını incitebilme ihtimali, dünyaya bir daha güneş doğmama ihtimali ile eşdeğerdi.
Yani, imkansızdı.
hikayede daha çok ekşın olacak amaa ne diyoruz bebekler, '' no spoi ''
öpüldünüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the ugly duckling | jungkook
Fanficcarpediem yeni bir durum paylaştı: gözlerinin sadece dış güzelliğe değer kılması, sence de haksızlık değil mi? jungkook: kim olduğunu bilmiyorum tatlı kız, ama eminim bu söze aksi olacak derecede güzelsindir. bu hikaye @siyedo ve @themrsjk a ithaf...