"Bazı anlar vardır zaman dışarda ,dünya dışarda. Sanki kendimizi dünyaya kapatmışız gibi. Sanki bütün kötü anılarım silinmiş sadece sen varmışsın gibi.."
"Bir gün sana doğru yola çıktım hava karlıymış , buzluymuş. Yürümeye başladım. Sadece gelip san...
Sevdaya düştüğün an çıran yanmaya başlar. Sevdan olan o adama sarılmak, öpmek ise o ateşi daha da harlar. Ama aşık için yanmak sorun değildir. Sevdiğinin eli elinde oldukça o ateş artık yakmaz onları.
Farah karakolun demir sandalyelerinde otururken kafasını duvara yasladı. Hazer hala gözaltındaydı. Onun çaresiz hali Farahı mahvetmeye yetmişti. Boran komutanın odasından çıktığında Farahın yanına geldi.
-Abi ne diyorlar çıkacak mı Hazer?
-Adam ameliyatda ,onun ifadesi olmadan Hazerin yüzünü bile görmemiz zor.
-Abi nasıl zor bilmiyor mu bunlar bu adamın yaptıklarını. O da Hazeri öldürüyordu neredeyse.
-Sorunda o Farah Hazer kurtuldu ölmedi ama Seyhanın durumu ağır ölebilir.
-Abi kurtar onu nolur tam iyileşmedi bile ne yapar buz gibi nezarethanede.
-Merak etme kardeşimi orada bırakmayacağım gereken her şeyi yapacağım.
Farah kalktığı sandalyeye geri oturdu. Şaadoğlu ailesininde duyması çok uzun sürmemişti. Zümrüt Hanım ayakta duracak gücü olmamasına rağmen oğlunu görmeye gelmişti. Asiye ona kolundan tutarak destek veriyordu. Zümrüt Hanım , Faraha doğru yürüdü Asiyenin kolunu bıraktı.
-Oğlum iyi mi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-İyi merak etme anne gördüm. Çok durmayacak zaten çıkacak buradan Hazer.
-Bende göreceğim oğlumu ,
-Ana etme göstermezler
-Nerde komutanın odası
-Ana
-Boran, oğlumu göstersinler bana
Zümrüt Hanımın ısrarıyla rica minnet bir görüşme daha ayarlanmıştı. Hazer dört döndüğü parmaklık ardında annesini görünce durdu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
